Genel

Hangisi “Daha” Fena?

"...çünkü öyle bir vedalaşıyorlardı ki bir daha asla görüşemeyeceklerini anladım."4 min


31

“… Kaçak göçmen taşımacılığının iki yüzü vardı: İlkinde mal, yani insan, varacağı noktada alıcıya teslim edilir ve kaçırılma hizmetinin bedelini gittiği ülkede zorunlu biçimde çalışarak ödemeyi sürdürürdü. Diğerindeyse, alıcı malın kendisiydi ve bir defaya mahsus ödediği bedel karşısında gideceği yere götürülür, sonra da ne hali varsa görürdü… “Hakan Günday’ın Daha romanının baş kahramanı olan Gaza’nın cümleleri bunlar. Babasının işi gereği göçmenlerle yakından ilişki kurmuş küçüklüğünden beri. Göçmenliğin zor ve acı yanlarına şahit olan fakat içindeki nefret dolayısıyla onlara kötü ve acımasızca davranmaktan çekinmemiş daha sonrasında da hayatını mahvettiği nice insan yüzünden kendi hayatı da mahvolan Gaza’nın hikayesini anlatılıyor romanda. Peki kitapta üzerinde çokça durulmuş olan göçmen kaçakçılığının hukukumuzdaki yeri nedir? 

                                                 http://www.lawtudent.com/wp-content/uploads/2019/02/daha-1.jpg

Günümüzde hala sömürülmeye devam edilen, gelişmekte geri kalmış, hayat standartları düşük olup, ekonomik olarak da gelişmelerin gerisinde kalmış nice devlet bulunmaktadır ve bu devletler iç savaşlarla, ekonomik ve sosyal problemlerle uğraşmakta olup, insanların yaşamını zorlaştırmaktadır. Bu sebeplerle insanlar daha gelişmiş olan, yaşam standartlarının yüksek olduğu devletlerde yaşama arzusu duymaktadır. Bu durum da göçmen kaçakçılığı dediğimiz kavramı meydana getirmektedir. Hukuki olarak göçmen kaçakçılığı, maddi çıkar sağlamak amacıyla insanları yasal olmayan yollarla başka bir ülkeye sokmak ya da yasal olarak ülkede bulunabilen insanların, kendilerine verilen süre dolduktan sonra yasal olmadan da o ülkede kalmaya devam etmelerini sağlamak veya bir Türk vatandaşının ya da yabancının yasal olmayan yollarla ülkeden çıkmasını sağlamaktır.

                       http://www.lawtudent.com/wp-content/uploads/2019/02/gocmenle.jpg

Türk Ceza Kanunu’muzun 79. Maddesinde düzenlenen göçmen kaçakçılığı suçu, benzer bir suç tipi olan ve aynı kanunun 80. maddesinde düzenlenen insan ticareti suçuyla çokça karıştırılmaktadır. İkisi de birçok yönden benzer suçlar olsalar da bazı farklılıklar mevcuttur. Her ikisinde de suçun konusunu insanlar oluşturmakta ve bu insanların temel hak ve hürriyetleri, onuru ihlal edilmektedir ancak insan ticaretinde bu ihlal daha fazladır. İnsan ticaretinde her zaman görmesek de her iki suç tipinde de insanların başka bir yere nakli mevcuttur ancak göçmen kaçakçılığında başka bir yere nakil şarttır. İnsan ticaretinin cezalandırılmasıyla korunmak istenen esas insan onuru ve özgürlüğü iken, göçmen kaçakçılığının cezalandırılmasıyla korunmak istenen esas göçmenlerin vücut dokunulmazlığı, malvarlığı, onuru ve şerefi, kamunun sosyal ve ekonomik düzeni, uluslararası toplumun düzenidir. Göçmen kaçakçılığında vaat edilen iş karşılığında mağdurun sadece malvarlığı elinden alınırken, insan ticaretinde mağdur zorla çalıştırılmakta, esir alınmakta, fuhşa sürüklenmekte ya da beden organları alınabilmektedir. Buradan hareketle yukarıda bulunan Gaza’nın cümlesinin ilk kısmında zorla çalıştırılma kısmı göçmen kaçakçılığına değil, insan ticaretine girmektedir. 

                        http://www.lawtudent.com/wp-content/uploads/2019/02/insan-ticareti2.jpg

Bunlar yanında bir diğer önemli farklılık da rıza konusunda ortaya çıkmaktadır. Göçmen kaçakçılığında insanların rızası bulunurken, insan ticaretinde rıza bulunmamakta ve masum insanlar kötü niyetli kişiler tarafından kandırılmaktadır. Bu durumda rıza olmadığı için insan ticaretinde mağdur olan kişilerin başka bir ülkeye zorla sokulmaları halinde, onların cezai sorumluluğunu ortadan kalkmaktadır. Ancak göçmen kaçakçılığında mağdurların kaçakçılık konusunda suçları olmasa dahi başka bir ülkeye izinsiz girmekten dolayı cezai sorumlulukları bulunmaktadır. Son olarak, göçmen kaçakçılığında suç başka bir ülkeye girilmekle sona ererken, insan ticaretinde devam etmektedir ve birçok insan zulüm görmeye devam etmektedir.

Bir tarafta umutlarla yola çıkmış, yeni bir hayatın hayaline sarılmış ancak çıktığı yolculukta da sömürülmeye devam etmiş, yahut vardığı ülkede azınlık olarak bulunmanın zorluklarıyla karşılaşmış bir grup insan, diğer tarafta zorla hayatından ve sevdiklerinden koparılmış, kandırılmış bir grup insan… İkisi de insanın insan üzerindeki üstünlük kurma arzusunun olumsuz yansımalarını barındırıyor.

KAYNAKÇA

https://www.atamer.av.tr/gocmen-kacakciligi-ve-insan-ticareti-sucu/

http://tbbdergisi.barobirlik.org.tr/m2009-82-510

http://www.turkhukuksitesi.com/mevzuat.php?mid=3908

http://www.turkhukuksitesi.com/mevzuat.php?mid=3911

[zombify_post]


Beğendiniz mi? Arkadaşlarınızla Paylaşın!

31

0 Yorum

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.