Acil Çıkış Yolcusunun Cezai Sorumluluğu

Sizce acil çıkış koltuğunda oturan yolcunun olası bir olumsuz durumda cezai sorumluluğu söz konusu olabilir mi?4 min


55

Gelişen ulaşım sektörü ve teknolojiyle birlikte dünden bugüne uçak koltuklarının evrimi gerçekten ilginçtir. Zemine tutturulmuş hasır sandalyeler ile başlayan bu yolculuk yerini günümüz ekonomi, business ve first class koltuklara bırakmıştır.

Gelişen imkanlara rağmen bazı insanların öncelikli tercihi genellikle koltukların geniş diz mesafesine sahip olması oluyor. Havayolları ekonomik kaygılar sebebiyle uçağa daha fazla koltuk yerleştirmek amacıyla koltuk aralarını daraltınca kurallar gereği bir tek, acil çıkış kapılarının önündeki sıraya karışamıyorlar. Hal böyle olunca insanlar daha geniş diz mesafesine sahip olmak için acil çıkış kapıları yanındaki koltukları tercih etmeye başlıyorlar. Acil çıkış koltuk aralıkları tek koridorlu uçaklarda 5-10 cm; geniş gövdeli uçaklarda 40 cm civarında daha geniş.

Acil çıkış, kabin tahliyesinin en makul sürede gerçekleşmesine imkân sağlaması amacıyla bir uçağın “çıkış noktası” olarak kullanılan kapı, pencere çıkışı veya diğer çıkış tipleri olarak tanımlanmaktadır. Acil çıkış koltukları ise, bu çıkışa doğrudan erişimi olan her bir koltuğu kapsamaktadır. Söz konusu sıranın geniş tasarlanma nedeni tabii olarak yolcuların acil bir durumda çıkışa erişmelerini kolaylaştırmaktır.

Uçakta acil durumlarda, yolcuların 90 saniye içinde kabini terk etmesi gerekiyor. Uçağın kapıları kabin memurları tarafından açılıyor. Acil çıkış kapılarının ise önünde oturan yolcular tarafından açılması ve acil tahliyeye olabildiğince yardımcı olması gerekiyor.Bu nedenle sivil havacılık müdürlükleri bu koltuklarda oturabilmek için gerekli nitelikleri çeşitli düzenlemeler yaparak belirlemektedir. T.C. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün yayınladığı 51859319-010.06.02/E.2162 sayılı Genelge taşımacılık faaliyetinde bulunan havayolu işletmelerinin uçuş öncesi yolcu yerleşimi sürecinde, acil durum tahliyesinin gerekli olduğu hallerde, yolcuların uçağın tahliyesine en iyi biçimde yardımcı olabilecekleri ve tahliyeyi engellemeyecekleri şekilde yerleşmelerini sağlayabilmeleri amacıyla hazırlanmıştır.

Kabin memurları, SHGM’nin yayımladığı 10 maddeye göre yolcuyu değerlendirecek. Maddelere uygun olmadığı tespit edilen yolcular ise farklı koltuklara alınacak. Yani iş tamamen yolcu ile kabin memuru arasında bitiyor.

Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün (SHGM) yayımladığı 10 madde şöyle;

  •  Hızlı hareket etmeleri istendiğinde bunu yerine getiremeyecek durumdaki hareket kısıtlaması olanlar,
  •  Zihinsel veya fiziksel engelliler,
  •  Verilecek yazılı ya da sözlü talimatları algılayamayacak şekilde görme veya duyma engelli olanlar,
  •  Yaşlılık veya hastalık gibi nedenlerle hızlı hareket etmede güçlük çekenler,
  •  Hızlı hareket etmede ya da acil çıkışa ulaşmada veya acil çıkıştan geçişte zorluk çekecek aşırı kilolu olanlar,
  •  Bir yetişkin tarafından refakat edilsin veya edilmesin bebekler ve çocuklar
  •  Sınırdışı edilmiş, kabul edilemez ve tutuklu yolcular,
  •  Rehber köpeği veya evcil hayvan eşliğinde seyahat edenler,
  •  Çıkışın açılmasını engelleyecek biçimde bir başka kimseden sorumlu olanlar,
  •  2. maddede yer alan görev ve sorumlulukları yerine getireceğini kabul etmeyen/etmeyecek yolcular.

SHGM, bu maddeler içerisinde olan yolcuların acil çıkış kapısında oturmasına “hiçbir şekilde müsaade edilmemesini” belirtiyor.

Kabin ekibi tarafından bu koltuklarda oturan yolculara aşağıdaki maddeler anlatılacak;

  •  Acil çıkış yerinin bilinmesi,
  •  Acil çıkışın kullanımı için talimatların anlaşılması,
  •  Acil çıkışın kullanımı,
  •  Tehlike için dış şartların değerlendirilmesi,
  •  Ekip üyesince verilen tüm yönlendirmelerin takibi,
  •  Acil çıkış kapılarının/pencerelerinin kullanımını engellemeyecek biçimde yerleştirilmesi ya da emniyete alınması,
  •  Uygulanabilir durumlarda tahliye kaydırağının durumunun değerlendirilmesi, gerektiğinde kaydırağın şişirilmesi (manuel şişirme kolunun kullanımı vb.),
  •  Süratle acil çıkışlara geçilmesi,
  •  Uygulanabilir durumlarda kaydıraktan inen kimselere yardım etmek için kaydırağın açılmasından sonra dengede tutulması,
  •  Tahliye sonrası yolcular için emniyetli bir yolun seçilmesi ve izlenmesi.

Acil Çıkış Yolcusunun Cezai Sorumluluğu Söz Konusu Olabilir mi?

Bu konuda özellikle ihmal suretiyle icrai hareket gündeme gelebilir. İhmal suretiyle icrai suçlarında  belli bir neticenin gerçekleşmesini önlemek hususunda özel bir yükümlülük altında bulunan fail, bu neticenin gerçekleşmesine kendisi neden olmasa bile, oluşumunu engellemediği için ihmali davranışıyla suç işlemiş kabul edilir. Failin sorumluluğunun nedeni müdahale eksikliğidir. Dolayısıyla hareket etme yükümlülüğüne uyulmaması ve bu suretle tipiklikte düzenlenen bir neticenin oluşumuna neden olunması, ihmal suretiyle icra suçundan sorumluluğun esasını oluşturur. İhmal suretiyle icra suçlarının çıkış ve bağlantı noktası icrai suçlardır. Bir icrai suç tipi esas alınarak, bu icrai suç tipinin ihmali bir hareketle gerçekleştirilmesi cezalandırılmaktadır. Ancak bunun için somut olayda failin neticeye engel olma yükümlülüğünün varlığı aranmaktadır.

İhmali ve icrai davranışın eşdeğer kabul edilebilmesi için, kişinin:

a) Belli bir icrai davranışta bulunmak hususunda kanuni düzenlemelerden veya sözleşmeden kaynaklanan bir yükümlülüğün bulunması,

b) Önceden gerçekleştirdiği davranışın başkalarının hayatı ile ilgili olarak tehlikeli bir durum oluşturması gerekir.

Yolcu, acil çıkış koltuğunun sorumluluğunu kabul ettikten sonra olası bir olumsuz senaryoda sorumluluğun gereklerini yerine getirmediği, örneğin acil çıkış kapısını açmak için hiçbir çaba sarf etmediği takdirde yukarıdaki şartların oluşacağı görülmektedir (Bununla birlikte acil çıkış yolcusunun sorumluluğunu yerine getirseydi dahi diğer yolcuların kurtulamayacağı öngörülüyorsa bu, sorumluluktan kurtulmak için kurtuluş yolu olabilir). Kaldı ki bu tarz bir durumda, yolcunun ihmali hareketi sonucu diğer yolcuların hayatlarını kaybetmesi veya yaralanmaları durumunda 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (“TCK”) “Kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi” başlıklı 83. ve “Kasten yaralamanın ihmali davranışla işlenmesi” başlıklı 88. maddelerinin uygulama alanı bulması dahi söz konusu olabilir.

Kaynakça

[zombify_post]


Beğendiniz mi? Arkadaşlarınızla Paylaşın!

55

0 Yorum

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.