Hukukta Yeni Bir Kavram: Dijital Miras

Teknoloji dünyası ile Hukuk dünyasının etkileşim içinde olduğu ve teknoloji devrinin hukukta var olan kavramları değiştirdiğine bir örnek: Dijital Miras. 7 min


50

Giriş

Teknoloji dünyası ile Hukuk dünyasının etkileşim içinde olduğu ve teknoloji devrinin hukukta yeni kavramların ve regülasyonların doğuşuna yol açtığı veya olan kavramların anlamlarını genişlettiği bir gerçek, bu etkileşime örnek gösterilebilecek bir yeni kavram da: Dijital Miras.

Peki Nedir Bu Dijital Miras ?

Dijital miras kısaca ölen kişinin siber alemdeki varlıkları üzerinde mirasçılarının bu varlıklara erişebilmesi, bu varlıklar üzerinde hak iddia edebilmesi olarak tanımlanabilecektir. Artık herkesin Facebook, İnstagram gibi sosyal medya hesaplarının olduğu, birçok oyunda oyun karakterlerinin, özel yazışmalarını yürüttüğü e-posta hesaplarının, yatırım yaparak aldığı alan adlarının, içeriğini oluşturduğu blog ve web sitelerinin, Bulut sistemlerinde bir çok fotoğraf ve videosunun olduğu veya kripto para varlığına sahip olduğu bilinen bir gerçek. Fakat miras hukuku kapsamında ölen kişinin ardından bu dijital varlıkların mirasçılara geçebileceği ve paylaşım konusu yapılabileceğine dair bir düzenleme bulunmamaktadır. Medeni Kanun’un 599.maddesi kapsamında ölen kişinin, gayrimenkulü, taşıtı, parası, hissesi, eşyası hatta ölen kişinin romanı, filmi, şiirleri gibi telif haklarına konu eserleri de maddi getirisi ışığında mirasçılara paylaştırılabilmektedir ancak dijital varlıklarına yönelik herhangi bir düzenleme yapılmamıştır. Açık bir düzenleme olmamasına karşın mevzuatımızda bu tür dijital varlıkları vasiyet olarak bırakmaya da bir engel yoktur. Yani, sanal varlıkları olan birisi, gerekli şekil şartlarını yerine getirerek bir ölüme bağlı tasarruf ile bunları istediği bir kişiye miras olarak bırakabilir. Fakat eğer böyle bir ölüme bağlı tasarruf düzenlenmedi ise ve mirasçılar bu dijital varlıklara ulaşmak istiyorsa ne olacak? 

Ölen kişinin mirasçılarına ölüme bağlı bir tasarruf ile sosyal medya hesapları, web sitesi, dijital cüzdanlar, aldığı alan adları veya kripto para ile maddi bir kaynak oluşturuyorsa kişinin maddi bir değer ihtiva eden bu paylaşımları, varlıkları bulunması halinde bu dijital varlıklar kanaatimizce mirasçılara intikal edebilecektir. Ölen kişi tarafından kendi iradesini yansıtan ve kanuni şartları taşıyan ölüme bağlı tasarruf ile mirasçılarına dijital varlıklarının şifrelerinin bırakılması halinde bu hesaplara erişim hukuka uygun olacakken, ilgili dijital varlıkların şifreleri mirasçı tarafından bilinmesi fakat ortada ölen kişi tarafından düzenlenen bir ölüme bağlı tasarrufun olmaması durumunda ölen kişinin ardından dijital varlıklarına erişmek için mirasçıların mahkemeye başvurarak erişim talep etmesi gerekmektedir. Aksi takdirde mirasçının bu dijital varlıklara yönelik yapacağı bu erişim 3. Kişilerin gizlilik haklarının ihlali ile 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanun’u 12.maddesi,T.C. Anayasasının 20.maddesi ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanun’u 132. ve 138. maddeleri uyarınca hukuka aykırı bir erişim olacaktır.

Almanya Federal Mahkeme Kararı

Dijital varlıkların mirasçılara intikal etmesine ilişkin Alman Federal Mahkemesi kararı emsal kararlardan biridir. [1] Alman Federal Mahkemesine konu olan bu kararda; bir anne tren kazası neticesinde ölen kızının kaza sebebi ile mi yoksa intihar etkisi ile mi vefat ettiğini merak ederek ölen kızının Facebook hesabına erişim izni talep etmiş ve  yazışmalarını okumak istemiştir;[2] Facebook ve Eyalet Yüksek Mahkemesi’nin aksine Alman Federal Mahkemesi telekomünikasyon gizliliği veya kişisel verilerin korunmasına ilişkin ilkelerin terekenin mirasçılara intikalinde sorun oluşturmayacağını söyleyerek[3]“kullanıcı hesabının aktif (etkin) şekilde kullanımının yalnızca miras bırakanın kendisine özgülendiğini bir diğer ifadeyle, hesabın aktif şekilde kullanım hakkının kişiye sıkı sıkıya bağlı hak özelliğini göstermekte olup terekeye dâhil olmadığını, dolayısıyla miras bırakana ait sosyal medya hesabının aktif şekilde kullanım imkânı, miras bırakanın ölümü ile ortadan kalkmaktadır. Fakat sosyal medya hesabına ilişkin sözleşme ilişkisi mirasçılara intikal etmektedir. Bu durumun sonucu olarak da mirasçılar, söz konusu kullanıcı sözleşmesinin tarafı haline geldiklerinden, bunların hesaba ve hesap içeriğine erişimleri de mümkün olmalıdır; ancak mirasçılar, vefat edene ait sosyal medya hesabını (aktif biçimde) kullanmaya devam edemeyeceklerdir.”[4] şeklinde karar vererek ölen kızın mirasçısı olan annenin, kızının Facebook hesabına erişim yetkisi vermiştir. Birçok tartışma konusunu da barındıran bu karar dijital miras kavramını ortaya koymasa da Miras Hukuku açısından emsal bir karar olmuştur. 

Alman Federal Mahkemesi uyarınca telekomünikasyon gizliliği ve kişisel veriler bakımından olay değerlendirilirken her kullanıcı, sohbet arkadaşı/partneri ile mesajlaşırken yazılan mesajların akıbetinin üçüncü kişiler tarafından görülebilme ve ulaşılabilme ihtimali ile bunların üzerindeki tasarruf imkânı bakımından kendi riskini ve sonuçlarını[5] üstleneceğini belirtmiştir. Bu görüşe katılmamakla birlikte Facebook gibi sosyal medya hesaplarına mirasçıların erişiminde ölen kişinin artık kişiliğinden veya kişilik haklarından söz edemesek de 3.kişilerin yazışmalarının, kişisel verilerinin ve özel hayatın gizliliği kapsamınca onların Anayasal haklarını gözetmenin gerektiğini ve buna göre mirasçıların bu hesaplara erişimlerinin haklı sebeplerle sınırlandırılması gerekmektedir. Buna ek olarak, eğer ölen kişi kanuni şartlara uygun bir ölüme bağlı tasarruf ile bu hesaplarının şifrelerini mirasçıları ile paylaşmakta ise mirasçının iradesi esas alınacağından bu hesaplara mirasçılar tarafından erişimin hukuka aykırı olmayabileceği fakat 3. Kişilere ait kişisel verilerin gizliliğinin korunmasına dikkat edilmesi gerekmektedir.

Türkiye’den Dijital Miras Emsal Kararı

Ülkemizde de yakın zamanlarda bu konu hakkında emsal niteliğindeki ilk karar Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’nden gelmiştir. Karara konu olayda, başvurucu eşi öldükten sonra Apple’dan eşine ait iCloud hesabına erişim izni istemiş ancak Apple, bu izni ancak başvurucunun, hesabın sahibinin mirasçısı olduğunu gösteren bir mahkeme kararı sonrası verebileceğini belirtmiştir. Bu bildirim üzerine ölen kişinin eşi tarafından mahkemeye başvurulmuş ancak hesabın ölen kişiye ait olduğu ve başvurucunun ölen kişinin mirasçısı olduğu yönündeki tespit talebi Denizli 4. Sulh Hukuk Mahkemesince reddedilmiştir.. Mahkeme kararında “Murise ait cep telefonunda bulunan iCloud hesabına erişilmeden cep telefonundan telefonda kayıtlı resimlere murisin mirasçıları tarafından ulaşılacağı” ifadeleriyle özel hayatın gizliliği ilkesinin ihlal edileceği savunulmuştur. Bu kararın istinafa taşınmasının ardından Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi dijital mülkiyete dair henüz yasal bir düzenleme yapılmadığını hatırlatarak, yakın zamana kadar elektronik posta hesapları, sosyal medya hesapları gibi dijital uygulamaların maddi bir değer taşımadığı ancak günümüzde bu hesapların reklam gelirleri elde edilen maddi bir karşılığı olan hesaplar halini alabildiği ifade edilmiştir. Dairenin kararında “Sosyal medya hesaplarının ve dijital para cüzdanlarının bağlı olduğu e posta hesaplarının da artık kişisel kullanımı aşıp ticari değeri olan dijital mal varlığı kapsamına girmeye başladığı anlaşılmaktadır.” ifadeleri yer almıştır. Daire, kararında, dijital miras konusunda yasal bir boşluğun olduğu değerlendirerek, murisin e-posta hesabının, sosyal medya hesaplarının, dijital cüzdanlarının mirasçılarına intikal etmesi zaruri olan bir malvarlığı olarak terekesine dahil olduğu yönünde kanaat getirmiş ve birinci derece mahkemesinin kararını bozmuştur. Böylece dijital miras kavramı Türkiye’de ilk kez yargı kararlarında yer bulmuş oldu. [6]

Bu emsal kararla dijital varlıkların maddi ve ticari değerleri olduğu vurgulanarak, bu varlıkların anı değeri gibi özelliklerine dikkat çekilmemiştir. Antalya Bölge Adliye Mahkemesi’nin bu kararı da yazının en başında bu dijital varlıkların maddi değer taşımaları halinde külli halefiyet ilkesi gereği mirasçıya intikal edeceğini doğrular niteliktedir. Ayrıca söz konusu kararda telekomünikasyon gizliliği ve 3. Kişilerin Anayasal haklarına değinilmemiş ve konu salt miras hukuku bakımından ele alınmış olup, Almanya Federal Mahkemesinde olduğu gibi hesapların aktif kullanımı ile sosyal medya hesaplarına erişim olarak iki ayrı açıdan dijital varlıkların intikali ele alınmamıştır.

Sonuç

Dijital miras kavramı, teknoloji ve hukukun bir kesişim noktasından doğmuş bir kavram olarak uzun senelerdir tartışılmaktadır. Ölen kişinin ardında bırakacağı siber alemdeki varlıklarının ne olacağı hakkında birçok sosyal medya uygulaması ve web sitesi bu konu hakkında çeşitli yöntemler geliştirmektedir. Fakat hukuk dünyası bu konu hakkında teknoloji dünyası kadar atak davranamayarak miras hukuku bakımından bu varlıkların mirasçılara intikali gibi konuları halen açık bir şekilde düzenlememiştir. Birçok ülkede hukukçular kendi miras kanunları ve diğer mevzuatları uyarınca bir takım teorik tartışmalar da bulunuyor olsa da bu kavramın miras hukuku düzenlemelerine uyarlanmasına yönelik bir girişimin olmadığı da gözlenmektedir. Bu nedenle bu konuda emsal kararların çıkması ileride bu alanın düzenlemelere tabi tutulması açısından da büyük önem taşımaktadır. Konunun birçok farklı açıdan ele alınabileceği de iki farklı emsal karar örneğinin karşılaştırılmasında görülecektir. Bu kararlardan da görüleceği üzere ülkemiz dahi birçok ülkede bu içerikli davaların artacağı ve konunun hem teoride hem pratikte gelişeceği, bundan kaynaklı olarak da düzenleme ihtiyacının doğacağı açıktır. Lakin Antalya Bölge Adliye Mahkemesi de söz konusu kararında dijital mülkiyetin yasal bir boşluk olduğunu ve bu alanın düzenlenmeye ihtiyacı olduğunu vurgulamıştır. Dijital miras kavramının ve daha nice yeni kavramların hukukun ve teknolojinin bir kesişimi olarak hukuk literatüründe adından bahsettirmeye başlayacağı bu yeni dünya hukuk düzenine hukukçular olarak alışmamız gerekmektedir. Dijital miras kavramının dava konusu olması günümüz gereksinimlerine yönelik aksiyonları teknolojik gelişmelerle paralel şekilde yürütmenin, hızlı aksiyon alabilmenin ve regülasyonun önemini bir kere daha gözler önüne sermektedir.

Kaynakça

[1]BGH, 12.07.2018 – III ZR 183/17, NJW 2018, s. 3178, N. 23.

[2] Daha fazla bilgi için bkz Çiğdem İleri,Dijital Miras” – Alman Federal Mahkemesi’nin “Facebook” Kararı Üzerine Bir İnceleme”, syf.7-9, http://tbbdergisi.barobirlik.org.tr/m2020-146-1895,Çevrimiçi, 31.12.2020

[3]Daha fazla bilgi için bkz. Çiğdem İleri,Dijital Miras” – Alman Federal Mahkemesi’nin “Facebook” Kararı Üzerine Bir İnceleme”, syf. 8-14, http://tbbdergisi.barobirlik.org.tr/m2020-146-1895 Çevrimiçi,31.12.2020

[4]BGH, 12.07.2018 – III ZR 183/17, NJW 2018, s. 3178, N. 23.

[5]BGH, 12.07.2018 – III ZR 183/17, NJW 2018, s. 3178, N. 23.

[6]http://www.sanalbasin.com/mobil/dijital-mirasta-emsal-karar-39213943/

[zombify_post]


Beğendiniz mi? Arkadaşlarınızla Paylaşın!

50

Yorum

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

  1. Makale kısa ama son derece doyurucu ve ufuk açıcı. Bilişim ve teknoloji alanında miras hukuku biraz daha geride kalan bir alan. Bu konuda gerek meslektaşlarını gerekse konıya ilgi duyan akademisyen vs. Arkadaşları düşünmeye sevk edecek benzeri makalelerinin devamını dilerim