Ankara Anlaşması & ECAA Vizesi

Bu yazımızda, Ankara Anlaşması çerçevesinde şekillenen ECAA vizesi kapsamında Türk vatandaşlarının İngiltere'de iş ve yerleşik yaşam kurabilme hakkına değindik.8 min


47

Öz

1958 yılında Avrupa Ekonomik Topluluğu’nun kurulmasının ardından Türkiye bu topluluğa üye olmak  için girişimde bulundu. İstenilen sonucun alınamaması ile beraber 1963’e kadar taraflar arasında müzakereler yapıldı  ve bu müzakereler sonucunda, 12 Eylül 1963’te Ankara Anlaşması imzalandı. Bu anlaşma ile Türkiye-AET ilişkilerinde belirli seviyeye gelindi. Günümüzde bu anlaşmanın etkileri, İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden çekilmesi ile taraflar arasında uygulanmaya devam edip etmeyeceği tartışması ile görülmektedir.

Anahtar Kelimeler: Ankara Anlaşması, Avrupa Ekonomik Topluluğu (AET) , Avrupa Birliği (AB), European Community Association Agreement (ECAA)

1. Avrupa Ekonomik Topluluğu

Avrupa Ekonomik Topluluğu (AET), 1957’de Roma Anlaşması ile kurulan ve altı kurucu üyeyi (Batı Almanya, Belçika, Fransa, Hollanda, İtalya, Lüksemburg) ekonomik açıdan birleştirmeyi hedefleyen bir topluluktur. AET’nin amaçları arasında  serbest dolaşımın olduğu bir ortak pazarın kurulması ve  bu pazarda malların, sermayenin, işgücünün ve hizmetin yer aldığı ortak bir alan oluşması yer almaktadır. Kısa sürede bu iç pazar genişlemiş ve beraberinde Avrupa Ekonomik Alanı kurulmuştur.

2. Türkiye-AET İlişkisi 

Türkiye Cumhuriyeti kuruluşundan itibaren uluslararası gelişmeleri yakından takip etmiş ve çağdaşlaşma yolunda OECD, NATO gibi uluslararası örgütlenmelerin etkin bir üyesi olmak için amaçladıklarını yerine getirmiştir.

Bu doğrultuda, insanlık tarihinin en büyük barış projesi olarak nitelendirilen Avrupa Ekonomik Topluluğu’nun (AET) 1958 yılında kurulmasından kısa bir süre sonra Türkiye, 31 Temmuz 1959’da Topluluğa ortaklık başvurusunda bulunmuştur. Türkiye adına bu başvuruyu, dönemin Demokrat Parti lideri ve Başbakanı Adnan Menderes yapmıştır. Menderes, bu başvuruyla, Türkiye’nin Avrupa’ya ilk adımı attığını ifade etmiştir.[1]

3. Ankara Anlaşması’nın İncelenmesi

Adnan Menderes’in 31 Temmuz 1959’da AET’ye ortaklık başvurusunda bulunmasının ardından 11 Eylül 1959’da Komisyon’a Türkiye ile görüşmeleri yürütmesi için yetki verilmesi kararlaştırmıştır. Tam 4 yıl sonunda yapılan müzakereler sonuçlanmış ve söz konusu anlaşma 12 Eylül 1963’te Ankara’da imzalanıp 1 Aralık 1964’te yürürlüğe girmiştir.

Ankara Anlaşması, Türkiye ile Avrupa Birliği ilişkilerinin hukuki temelini oluşturmaktadır. Anlaşma’ya imza atan dönemin Başbakanı İsmet İnönü, Avrupa Birliği’ni,

“Beşeriyet tarihi boyunca insan zekâsının vücuda getirdiği en cesur eser” olarak tanımlamıştır.

3.1. Ankara Anlaşması’nın Amacı

Ankara Anlaşması’nın amacı sözleşmenin 2. maddesinde belirtilmiş olup söz konusu amacı müteakiben Türkiye’nin AET’ye tam üyeliğini güvence altına almaya yardımcı olacak bir Gümrük Birliği oluşturma yönünde üç aşamalı bir sürecin (hazırlık dönemi, geçiş dönemi, son dönem) başlaması hedeflenmiştir. Gümrük Birliği’nin kurulmasından sonra ise AET, gerekli gördüğü ekonomi ve ticaret politikasının farklı sistemlerle nasıl uyumlu çalışabildiğini gösterebilecekti.

Madde-2.

Anlaşma’nın amacı, Türkiye ekonomisinin hızlandırılmış kalkınmasını ve Türk halkının çalıştırılma seviyesinin ve yaşama şartlarının yükseltilmesini sağlama gereğini tümü ile göz önünde bulundurarak, taraflar arasındaki ticari ve ekonomik ilişkileri aralıksız ve dengeli olarak güçlendirmeyi teşvik etmektir. [2]

3.1.1. Hazırlık Dönemi

1 Aralık 1964- 31 Aralık 1972 tarihleri arasını kapsayan bu dönemde, Avrupa Ekonomik Topluluğu, tek taraflı yükümlülükleri üstlenip Türk ekonomisini güçlendirmeyi ve Gümrük Birliği’ne geçiş için hazır duruma getirmeyi taahhüt etmiştir. Türkiye de yatırımlar ile ekonomisini güçlendirip sonraki dönmeler için hazır duruma gelecektir.

Madde – 3.

”1. Hazırlık döneminde Türkiye, geçiş dönemi ve son dönem boyunca kendisine düşecek yükümlülükleri üstlenebilmek için, Topluluğun yardımı ile ekonomisini güçlendirir.

– Bu hazırlık dönemine ve özellikle Topluluğun yardımına ilişkin uygulama usulleri, Anlaşma’ya ekli Geçici Protokol ile Mali Protokol’de belirtilmiştir.

2. Hazırlık döneminin süresi, Geçici Protokol’de öngörülen usullere uygun uzatma dışında, beş yıldır.

– Geçiş dönemine, Geçici Protokol’ün 1. maddesinde öngörülen şartlara ve usullere uyularak geçilir.”

3.1.2. Geçiş Dönemi

1 Ocak 1973’te Katma Protokol’ün yürürlüğe girmesiyle başlayan bu dönemde taraflar karşılıklı ve dengeli yükümlülükler esasına dayanarak, sanayi ürünleri ticaretinde Gümrük Birliği’nin kurulmasını hedeflemişlerdir.Topluluk, pamuk ipliği, pamuklu dokuma ve rafine petrol ürünleri hariç, Türk sanayi ürünlerine gümrük vergilerini ve kısıtlamaları derhal kaldırırken bazı tarım ürünlerine de ithal kolaylıkları sağlamıştır. Türkiye ise AET menşeli sanayi ürünlerine uyguladığı gümrükleri kademeli şekilde 12 yılda kaldırmayı öngörmüş, korunması gereken hassas sanayi ürünleri içinse bu süreyi 22 yıla uzatmıştır. (Ceyhan, 1991:487)[3]

Madde – 4.

”1. Geçiş döneminde Akit Taraflar, karşılıklı ve dengeli yükümlülükler esası üzerinden:

– Türkiye ile Topluluk arasında bir gümrük birliğinin gittikçe gelişen şekilde yerleşmesini,

– Ortaklığın iyi işlemesini sağlamak için Türkiye’nin ekonomik politikalarının Topluluğunkilere yaklaştırılmasını, bunun için de gerekli ortak eylemlerin geliştirilmesini sağlar.

2. Bu dönemin süresi, birlikte öngörülebilecek istisnalar saklı kalmak üzere, on iki yılı geçemez. Bu istisnalar, gümrük birliğinin makûl bir süre içinde kurulup tamamlanmasına engel olamaz.”

3.1.3. Son Dönem

Ankara Anlaşması’nın 5. maddesinde son dönem şu şekilde vurgulanır: “Son dönem gümrük birliğine dayanır ve Akit Tarafların ekonomi politikaları arasındaki koordinasyonun güçlendirilmesini gerektirir.”

  • Ankara Anlaşması, hazırlık dönemi dışında, Türkiye – AET bütünleşmesinin ayrıntılarını hükme bağlamamış bir “çerçeve anlaşma”dır. Anlaşmada, işçilerin serbest dolaşımı (md.12), yerleşme hakkı (md.13), hizmetlerin serbest dolaşımı (md.14), rekabet, vergileme mevzuatının yakınlaştırılması (md.16), sermaye hareketlerinin kolaylaştırılması (md.19), üçüncü ülkeler karşısında ticaret politikalarının koordinasyonu (md.21) gibi entegrasyonun ana başlıkları, genel ifadelerle sayılmakta, bu hedeflere ulaşılma yöntemleri belirtilmemektedir. [4]
4. Ankara Anlaşması & ECAA Vizesi

Bu anlaşma ekseninde şekillenen  Ankara Anlaşması vizesi olarak bildiğimiz ECAA vizesi, Avrupa Birliği ile işbirliği anlaşması bulunan ülkelerin vatandaşlarına İngiltere Birleşik Krallığı’nda kendi işini kurma ve İngiltere’de yerleşik yaşama hakkı sağlayan vize tipidir. Bu vize, Romanya, Bulgaristan ve Türkiye vatandaşlarını kapsamaktadır. Ancak Romanya ve Bulgaristan Avrupa Birliği ülkesi konumunda olmaları sebebiyle vize şu anda aktif olarak bu ülkelere uygulanmamaktadır.

4.1. ECAA’nın Önemi

İngiltere’de vize başvurusunda beyan ettikleri işi yapmak şartıyla 18 yaşını doldurmuş Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları yeterli sermaye ile iş kurabilir, ofis ya da mağaza açabilir, hizmet verebilir. Bu vize ile İngiltere’ye giriş yapan kişiler burada yerleşik yaşama hakkına sahip olmanın yanında İngiltere vatandaşlarına sunulan ücretsiz sağlık imkânlarından yararlanabilecek, Türkiye’deki askerlik hizmetlerini 37 yaşına kadar erteleyebilecek ve bedelli askerlik hakkından faydalanabileceklerdir. Vizenin bir diğer önemli yanı ise İngiltere’de 4 yıl çalıştıktan sonra, süresiz oturma izni için başvuruda bulunabilir ve bu hakla  kendi işinin yanı sıra bir başka iş dalında, başka bir işveren yanında çalışma hakkına sahip olabilme imkânı sağlamasıdır.  Süresiz oturma izni ile İngiltere’ye yerleştikten 5 yıl sonra da İngiltere vatandaşlığı için başvuruda bulunup İngiliz Pasaportu alınabilmesi de diğer bir imkândır.

4.1.1. ECAA’nın Sağladığı Olanakların Bir Kısmı

 

  • İngiltere’de Çalışma İzni

Anlaşma kapsamında şirket kurmak ya da iş yeri açmak zorunluluğu yoktur. Yeteneğe ve birikime göre uygun birçok iş (taksi şoförlüğü, elektrikçilik, terzilik, web tasarımcılığı vb.) yapılabilmektedir.

  • İngiltere Vatandaşlığı

İngiltere’de süresiz oturma iznine sahip olduktan sonra İngiltere vatandaşlığı için başvuruda bulunulabilmektedir.

  • Çifte Vatandaşlık

Ankara Anlaşması ile yatırımcı vizesine başvuru yaptıktan sonra İngiltere vatandaşlığı için gerekli şartlar sağlanmışsa ikinci bir pasaport alınarak hem Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı hem de İngiltere vatandaşı olunabilmektedir.

  • Ücretsiz Sağlık Hizmeti

Bu imkân ile İngiltere vatandaşlarına sunulan ücretsiz sağlık hizmetlerinden Türk vatandaşları da yararlanabilmektedir.

  • Eğitim

Devlet okullarında yeterli İngilizce öğrenilene kadar özel sınıflarda eğitim alınması ve ücretsiz eğitim olanaklarından faydalanmaya devam etme imkânı da bir diğer olanaktır.

4.2. ECAA’nın Geçerlilik Süresi

Türk vatandaşlarına İngiltere’de iş kurma ve çalışma hakkı veren bu anlaşma yükümlülükleri İngiltere’nin 31 Ocak 2020 itibariye  Avrupa Birliği’nden resmen ayrılması ile son bulmuş ancak 2020 yılının sonuna kadar bu ayrılmanın geçiş süreci olarak kabul edilmesine, geçiş sürecinde AB kurallarının uygulanmasına karar verilmişti. 31 Aralık 2020 tarihine kadar İngiltere’nin AB’ye yükümlülükleri devam edecek. Böylece Ankara Anlaşması da bu tarihe kadar yürürlükte kalacak. Geçiş sürecinin bitmesinin ardından Ankara Anlaşması, İngiltere açısından sona erecek. İngiltere bu tarihe kadar başvuruları kabul edip 1 Ocak 2021’den itibaren ise başvuru almayacak.

Bütün bu imkânlar Ankara Anlaşması’na yönelimi arttırırken pandeminin etkisi ve ECAA vizesi için sayılı günlerin kalması da bu anlaşmaya başvuruların ciddi oranda artığını veriler aracılığıyla göz önüne sermektedir.

Açıklama: Ankara Anlaşması başvuruları. (yıllık). Not: 2020 verileri yalnızca ilk dokuz ayı kapsamaktadır.

Açıklama: Bir çeyrekte verilen retlerin yapılan başvurulara oranı. (yüzde). .

5. Sonuç ve Değerlendirme

Avrupa Birliği ve Türkiye ilişkilerinin temel göstergelerinden biri olan 1963 Ankara Anlaşması’nın üzerinden yıllar geçmiş olmasına rağmen sürdürülebilirliğini koruması ve bu süre zarfında zaman zaman ilişkilerde iniş çıkışlar yaşanmış olsa da bu tarihe kadar uygulanması da göz önüne alınırsa tarafların ilişkilerini koparmadıkları yorumunda bulunabilmekteyiz. Bununla beraber Ankara Anlaşması’nın etkileri İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden ayrılması ile daha da belirginleşmiştir. Bu belirginleşme Türk vatandaşlarını da ECAA vizesi bakımından etkilemiştir. ECAA vizesi ile İngiltere’de yaşamak, çalışmak, kendi işini kurmak isteyen vatandaşlar, İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden ayrılması ve anlaşma yükümlüğünün de geçiş süreci sonrasında biteceğini göz önüne bulundurarak vizeden yararlanmak için son fırsatları değerlendirmektedirler. Bu fırsatı değerlendirmek isteyen kişi sayısında son yıllara göre ciddi bir artış görülmektedir.  Neticede bu anlaşma ile binlerce Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı İngiltere’de iş kurmuş, İngiltere’ye yerleşmiş hatta İngiltere vatandaşı olmuştur. Bütün bunları sağlayan anlaşmanın, İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden ayrılması ve 31 Aralık 2020 tarihinde geçiş sürecinin de tamamlanması ile geçerliliğine ilişkin tarafların nasıl bir yol izleyeceği ilgililerin merakla takip ettiği konuların başında gelmektedir.

6. Atıf/Kaynakça

1. Türkiye- AB ilişkilerinin tarihçesi/ https://www.ab.gov.tr/p.php?e=111

2.https://web.archive.org/web/*/http://vatandas.uk/2017/02/13/ankara-anlasmasi-tam-metni/-

3. Uysal, Akdeniz İ.İ.B.F. Dergisi 2001, 140-153, Türkiye-Avrupa Birliği İlişkilerinin Tarihsel Gelişimi ve Son Gelişmeler

4. https://acikders.ankara.edu.tr/pluginfile.php/135341/mod_resource/content/1/T%C3%BCrkiye%20%E2%80%93%20AET%20Ortakl%C4%B1%C4%9F%C4%B1.pdf

[zombify_post]


Beğendiniz mi? Arkadaşlarınızla Paylaşın!

47

2 Yorum

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

  1. Türkiye Avrupa ilikilerinin tarihi gelişimi çok güzel özetlenmiş. Bugün halen Avrupa Birliğine alınamamız ayrıca irdelenmeli. Tebrik ediyorum.