İdari İşlemin Yetki Unsurundaki Sakatlık Halleri

Bu yazımızda idari işlemin yetki unsuruna kısaca değindikten sonra yetki unsuru kapsamındaki sakatlık hallerini inceleyeceğiz. 4 min


61

Giriş

İdari makam veya merciilerin, idare hukukuna özgü usul ve kurallar çerçevesinde tek yanlı olarak tesis ettiği, kesin ve yürütülmesi zorunlu, ilgililerin hukuki durumlarında değişiklikler meydana getiren ya da var olan bir hukuki durumu değiştiren, kaldıran veya yeni bir hukuki durum ortaya koyan idare işlevine ilişkin tasarrufları, idari işlem olarak adlandırılmaktadır. (Danıştay 6.D, E.2019/8093, K.2019/11710, T. 20.11.2019)

Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere; idarenin kamu gücüne dayanarak, tek yanlı bir şekilde ve kaynağını kanundan alarak tesis ettiği icrai işlemler idari işlemlerdir. Bu özelliklere sahip olan idari işlemler aynı zamanda belirli unsurları da bünyesinde barındırmalıdır. Bu unsurlar 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. maddesinde “yetki, şekil, sebep, konu ve maksat” olarak sayılmıştır.

Yetki unsuru, idari işlem bakımından çok önemli bir unsurdur. İşlemi kimin, hangi konuda ve nerede tesis edebileceği meselesi bazı durumlarda çok kritik hale gelmekte ve tartışmalara yol açmaktadır. Bu yazımızda idari işlemin yetki unsuruna kısaca değindikten sonra yetki unsuru kapsamındaki sakatlık hallerini inceleyeceğiz.

İdari İşlemin Yetki Unsuru

İdari işlemin yetki unsuru, işlemi hangi makamın tesis edebileceği ile ilgilidir. Bu bağlamda, hangi makamın idari işlemi tesis etme ehliyetine sahip olduğu yetki unsuru kapsamında değerlendirilir. Yani bu unsur kapsamında “İşlemi tesis etmeye kim yetkili?” sorusu sorulur. Aynı zamanda yetkili makam, yetkisini belirli yer, konu ve zaman sınırları ile kullanabilir.

İdari işlemlerde yetki kamu düzenine ilişkin bir meseledir. Dolayısıyla idare hukukunda yetkisiz olmak kural, yetkili olmak istisnadır. Yani bir makam yetkisini anayasadan veya kanundan almadığı sürece yetkisiz kabul edilir. Bu durum aynı zamanda idarenin kanuniliği ilkesinin de bir sonucudur. Anayasal sınırları çerçevesinde Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile de yetki düzenlenebilir.

İdare hukukunda yetkili olmak istisna olduğundan ötürü, yetki kuralları geniş yoruma tabi tutulmaz. Bir diğer değişle, yetki unsuru ile ilgili bir yorum söz konusu olduğunda “istisnalar dar yorumlanır (singularia non sunt extenda)” kuralı uygulanır.

Anayasanın veya kanunun yetki unsuru için öngördüğü şartların meydana gelmesi durumunda idari makam yetkisini kullanmakla yükümlüdür. Bu özelliği itibariyle yetki ile hak kavramları ayrışır. Yetki bir hak değildir, idarenin yetkisini kullanmak konusunda takdir yetkisi yoktur. Aynı şekilde, idari makam yetkisinden salt kendi isteğiyle vazgeçemez, kanun öngörmediği sürece yetkisini devredemez. Yetkisiz makam tarafından tesis edilen işlem daha sonra yetkili makamın icazet vermesi ile de sağlıklı hale gelmez. Bu bağlamda yetki sakatlıkları düzeltilebilir değildir, işlemin yeniden tesis edilmesi gerekir.

Yetki Unsurundaki Sakatlık Halleri

Yetki unsurunda meydana gelen sakatlıklar sonradan düzeltilemez. Her sakatlığın müeyyidesi ise tamamen aynı değildir. Yetki unsurundaki sakatlık halleri; fonksiyon gaspı, yetki gaspı ve yetki tecavüzü olarak incelenir.

A. Fonksiyon Gaspı

Devletin yasama, yürütme ve yargı olmak üzere üç adet erki vardır. Anayasamız tarafından da kabul edilen kuvvetler ayrılığı prensibine göre bu üç erk birbirinden bağımsız güçtedir. Dolayısıyla bu erkler, fren-denge mekanizmasını aşacak düzeyde birbirlerinin alanlarına dahil olamazlar.

İşte fonksiyon gaspı terimi genel olarak bu erklerden birisinin, diğerinin alanına giren bir konuda işlem tesis etmesidir. İdari işlem bakımından fonksiyon gaspı ise, idarenin yasama veya yargı işlevine ilişkin bir işlem tesis etmesidir. Yani idare, kendi görev ve yetki alanını aşarak yasama veya yargı erklerinin alanına giren bir işlem tesis ederse, o işlem fonksiyon gaspı nedeniyle sakattır.

Fonksiyon gaspının müeyyidesi yokluktur. Yani, fonksiyon gaspı ile sakat olan bir işlem yok hükmündedir. Böyle işlemler hukuk aleminde hiç var olmamış kabul edilir. Bu işlemler için ayrıca bir dava açılması gerekmez, ancak bu işlemlerin yok hükmünde olduğunun tespiti için iptal davası açılabilir. Bu dava hak düşürücü süreye tabi değildir.

Örnek: Cumhurbaşkanının bir kararname ile bir kanunda değişiklik yapması veya kanunu ilga etmesi, valinin boşanma kararı vermesi, kaymakamın tutuklama emri vermesi, vb.

B. Yetki Gaspı

İdareye tamamen yabancı olan veya idare adına karar alma yetkisi bulunmayan bir kişi tarafından idari işlem tesis edilmesi halinde, söz konusu işlem yetki gaspı nedeniyle sakattır. Bu durumda herhangi bir şekilde idari yetkisi bulunmayan bir kişi işlem tesis etmektedir. Bu durum genellikle görev süresi biten, emekliye ayrılan veya istifa eden, yani resmi sıfatı sona eren kişilerin buna rağmen işlem tesis etmesi şeklinde ortaya çıkar.

Yetki gaspı ile sakat olan işlemler yok hükmündedir. Yok hükmünde olan diğer işlemler gibi iptal davası çerçevesinde yokluğun tespiti, süre sınırı olmaksızın talep edilebilir.

Örnek: Özel hukuk tüzel kişisinin kamulaştırma yapması, görev süresi sona eren rektörün senatoyu toplantıya çağırması, vb.

C. Yetki Tecavüzü

İdare adına karar alma yetkisi bulunan bir makamın, kendi yetki alanını aşarak, başka bir idari makamın yetkisi kapsamındaki bir işlemi tesis etmesi durumunda yetki tecavüzü söz konusudur. Genellikle konu veya yer bakımından başka bir idari makamın yetkisinde olan işlemlerin yapılması sonucu meydana gelir.

Yetki tecavüzü; yapılan işlem idari fonksiyona ilişkin olduğu için fonksiyon gaspından, işlemi yapan kişi idare adına irade açıklamaya yetkili olduğu için de yetki gaspından ayrılır. Yetki tecavüzünün müeyyidesi tecavüzün ağırlığına göre değişir.

Eğer ağır ve bariz bir yetki tecavüzü varsa, o işlem yok hükmündedir. Yapılan işlemin yetki tecavüzü ile sakat olduğu herkes tarafından ilk bakışta fark edilebiliyorsa, uzman olmayan birisi tarafından bile rahatça anlaşılıyorsa ağır ve bariz yetki tecavüzü vardır. Bu durumda herhangi bir süre sınırı olmaksızın işlemin yokluğunun tespiti iptal davası ile istenebilir.

Yetki tecavüzü ağır ve bariz değilse, söz konusu işlemin müeyyidesi iptaldir. İşlemin yetki tecavüzü nedeniyle sakat olduğu, dava açma süresi içerisinde, iptal davasına konu edilebilir. Öngörülen dava açma süresi içerisinde dava açılmazsa, işlem hukuka uygun kabul edilerek varlığını sürdürür.

Örnek: A bakanlığında çalışan memurun B bakanlığı tarafından emekliye sevk edilmesi, A ilindeki bir valinin B ilindeki bir memura disiplin cezası vermesi, vb.

Sonuç

Sonuç olarak, idarenin kanuniliği ilkesi gereği, hiçbir idari makam anayasadan veya kanundan kaynaklanmayan bir yetkiyi kullanamaz. Bu kaynaklardan gelen yetki olmadan veya yetki aşılarak tesis edilen idari işlemlerde ise fonksiyon gaspı, yetki gaspı veya yetki tecavüzü şeklinde sakatlıklar meydana gelir.

Kaynakça

  • GÖZLER Kemal-KAPLAN Gürsel, İdare Hukukuna Giriş, 25. Baskı, Bursa 2019
  • ATAY Ender Ethem, İdari Yargılama Hukuku, 2. Baskı, Ankara 2020
  • SANCAKDAR Oğuz, İdare Hukuku Teorik Çalışma Kitabı, 9. Baskı, Ankara 2020

[zombify_post]


Beğendiniz mi? Arkadaşlarınızla Paylaşın!

61

0 Yorum

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.