John F. Kennedy Suikasti ve Açıklanan Dava Belgeleri

John F. Kennedy suikastı belgeleri neleri ortaya çıkardı? Belgelerden şu ana kadar bilmediğimiz neleri öğrendik?7 min


64

Amerika Birleşik Devletleri’nin 35. başkanı John F. Kennedy’yi en çok suikastı ile hatırlıyoruz. Yeri geldiğinde birçok film, dizi ve oyunda karşımıza çıkan JFK’nın davası ile ilgili birçok belge yayınlanmamıştı.

JFK’nın 1963 tarihinde vurulmasının ardından ilk olarak başkanlığı devralan Lyndon B. Johnson davayı soruşturmak için bir komisyon oluşturmuştu. Warren Komisyonu’nun 1964 yılında yaptığı açıklamalara göre ateşi eden kişi Lee Harwey Oswald olarak belirlenmişti. Ayrıca Teksas okul kitaplığı deposunun güney doğu köşesinden, altıncı katın penceresinden ateş edildiği açıklandı. Sonrasında 1968 yılında, dört doktordan oluşan bir komisyon, Warren Komisyonu raporunun tıbbi sonuçlarına destek vermişti. 1975 yılında Rockefeller Komisyonu, CIA’in suikasta karıştığına dair “güvenilir bir kanıt” bulamadığını açıkladı. 1979 yılında ABD Temsilciler Meclisi Suikastlar Komitesi, Warren Komisyonu raporuna büyük ölçüde destek verildiğini ancak “büyük bir olasılıkla Kennedy’ye bir değil iki tetikçinin ateş açtığı” sonucuna varıldığını açıkladı.

1992 yılında, ABD Kongresi’nde suikastla ilgili beş milyon sayfadan oluşan tüm kayıtların, Ulusal Arşiv’e gönderilmesine karar veren yasa kabul edildi. Arşivlenen bu kayıtların yüzde 88’lik bölümü hiçbir gizlilik içermiyordu ve yine halka açık olan yüzde 11’lik bir bölümden ise “hassas bölümler” çıkarılmış. Kalan yüzde 1’lik bölüm ise bütünüyle gizliydi. ABD’de 1992’de geçen bir yasaya göre arşivler üzerindeki gizliliğin 25 yıl sonra kaldırılması zorunluydu. Bunun tek istisnası ise mevcut başkanın bu duruma karşı çıkmasıydı.

ABD’de 1992 yılında çıkartılan bu yasa uyarınca, Kennedy suikastına ait gizli belgelerin 25 yıl sonra kamunun erişimine açılması gerekiyordu. Bu süre 26 Ekim 2017 tarihinde doldu.
Donald Trump’ın 2017 yılında artık dava dosyalarının açığa çıkarılmasını belirtmesi sonrası ABD yönetimi, 22 Kasım 1963’te dönemin başkanı John F. Kennedy’nin suikast sonucu öldürülmesiyle ile ilgili “gizli” kategorisinde bulunan 2 bin 800 belgeyi kamuoyunun erişimine açtı. Her ne kadar daha açıklanmayan birçok belge olsa da İngiliz Guardian gazetesi, kamuya açılan binlerce sayfanın önemli başlıklarını aşağıda belirtilen şekilde kamuoyuna taşımıştır. Bu belgelere göre;

1)FBI, Oswald’a yönelik tehdidi haber vermiş.
FBI’ın o zamanki başkanı J. Edgar Hoover’ın imzasını taşıyan bir yazışma, FBI’ın suikastla ilgili olarak gözaltına alınan Lee Harvey Oswald’ın hayatına yönelik bir tehdit olduğunu Dallas Emniyet Müdürlüğü’ne bildirdiğini ortaya koyuyor. Hoover 24 Kasım 1963 tarihli mesajında “Dün gece Dallas’taki büromuzu arayan sakin sesli biri Oswald’ın öldürülmesini planlayan komiteden olduğunu söyledi” diyor. FBI başkanı daha sonra ” Dallas emniyet müdürüne haber verdik ve o da bize Oswald’ın gereğince korunacağı konusunda güvence verdi. Bu sabah, emniyet müdürünü tekrar arayarak Oswald’a karşı bir girişim olasılığı konusunda yine uyarıda bulunduk. O da bize yine yeterli koruma sağlanacağı konusunda güvence verdi. Ama bu yapılmadı” diyor. 

 

2)Oswald ‘KGB suikast timi üyesiyle’ konuştu
Bu yeni bilgi, 1963 Eylül ve Ekim aylarında Mexico City’de CIA tarafından yapılan izleme ve telefon dinlemelerine dayanıyor. Telefon dinlemesine ilişkin CIA belgesine göre, Lee Harvey Oswald 28 Eylül 1963 günü Mexico City’deki SSCB Büyükelçiliği’nde, konsolos Valeriy Vladimiroviç Kostikov ile görüştü. Daha sonra 1 Ekim’de büyükelçiliği arayan Oswald, kırık dökük bir Rusça ile kendisini ismen tanıttıktan sonra, telefondaki görevliye “Washington’a telgraf konusunda yeni bir şey olup olmadığını” sordu. CIA belgesi, adı geçen diplomat Kostikov’un “Bilinen bir KGB üyesi” ve “sabotaj ve suikastlardan sorumlu” 13. bölümün mensubu olarak tanımlıyor.

3)Oswald hakkında suikasttan önce takip
FBI’ın New Orleans ofisi kaynaklı belgeler, büronun 1963 yılı Ekim ayında yani suikast öncesinde Oswald’ın izini bulmaya çalıştığını işaret ediyor. New Orleans’taki bir FBI ajanı, Küba’daki kaynaklara göre Oswald’ın izlenmeye değer biri olduğunu ve bu bilgiyi Dallas’taki yetkililere gönderdiğini yazıyor.
Belgede ajan “Onlar (Dallas FBI ofisi) hali hazırda Lee Harvey Oswald’ın yerini tespit etmek için soruşturma yürütüyor” diye belirtmiş.

4)SSCB’nin suikast sonrası kaygıları
Suikasttan sonra SSCB’den gelen tepkilerin değerlendirildiği bir FBI belgesi, Sovyetler Birliği liderliğinin Oswald’ı “Kendi ülkesine sadakati olmayan asabi bir ruh hastası” olarak gördüğünü ortaya koyuyor. Sovyet yetkilileri bu değerlendirmeye göre, Kennedy suikastının ardında sağ darbeciler ya da Başkan Yardımcısı Lyndon Johnson’un örgütlediği bir komplonun bulunduğundan ve sonuçlarının ağır olabileceğinden endişe ediyor. FBI belgesinde “Kaynağımıza göre Sovyet yetkilileri ayrıca, liderliğin bulunmadığı bir ortamda, ABD’deki sorumsuz bir generalin Sovyetler Birliği’ni hedefleyen bir füzenin düğmesine basabileceğinden korkuyor.” deniyor.

5)Küba’dan ‘sevinçli’ tepki
Küba lideri Fidel Castro 1978 yılında, JFK suikastı ile ilgili bir soruşturma için ülkesine gelen Amerikan Temsilciler Meclisi üyelerine, suikast ile ülkesinin hiçbir ilgisi olmadığını söylemişti.
Buna karşılık CIA’e ait bir belge Küba’nın ABD büyükelçisinin, cinayete ‘sevinçle’ tepki verdiğini kaydediyor.

6)Jack Ruby’nin Dallas polisiyle ilişkileri
JFK suikastıyla ilgili zanlı Oswald’ı öldüren Jack Ruby ile ilgili de yeni bilgiler var.
Ruby’nin Oswald’ı vurarak öldürmesinden birkaç gün sonra bir FBI muhbirinin verdiği bilgilere dayanan yazışmada, Ruby’nin “içkinin su gibi aktığı fuhuş işleri çevirdiği ve polisin hiç müdahale etmediği” kaydedilerek, Ruby’nin poliste bağlantıları olabileceğine işaret ediliyor.
Fakat yine aynı muhbirin Ruby’nin Oswald’ı bacağından yaralamak yerine öldürmesine şaşırdığı da not edilmiş.
7)FBI komplo teorilerine başından beri kuşkuyla baktı
24 Kasım 1963 tarihli bir yazışmada FBI Başkanı J. Edgar Hoover’ın daha suikasttan hemen sonra komplo teorilerinin alıp yürümesinden kaygı duyduğu anlaşılıyor. Hoover belgede, Oswald’ın cinayetin faili olduğunun net şekilde açıklanmasını istiyor, aksi halde ABD’nin bilhassa Moskova ile ilişkilerini gerecek komplo teorilerinin alıp yürüyeceğinden endişe ettiğini gizlemiyor. Hoover, Oswald’ın Mexico City ve Washington’daki SSCB diplomatik temsilcileriyle tespit edilen önceki temaslarının bu suikastla ilgili olmadığı inancını dolaylı olarak ifade ediyor.

8)CIA’in başka ülkelerin liderlerine suikast planları
Bu belgeler CIA’in başta Küba lideri Fidel Castro olmak üzere başka ülkelerin liderlerini ortadan kaldırmaya yönelik girişimlerinin ayrıntılarını veriyor. 1975 tarihli bir “bilinenlerin özeti” başlıklı 84 sayfalık belgeden CIA’in suikast girişimi yapmayı düşündüğü liderler arasında Kongo lideri Patrice Lumumba ve Endonezya Devlet Başkanı Sukarno’nun da bulunduğu anlaşılıyor. Bu gizli suikast projelerine dair masraf belgeleri ve hesaplar, Küba, Dominik Cumhuriyeti, Kongo, Kuzey ve Güney Vietnam gibi ülkelerde CIA’nin komünizm karşıtı faaliyetlere verdiği on binlerce doları, malzemeleri ve silahları da belgeliyor.

9)Yerel bir İngiliz gazetesine önceden ihbar
Bu CIA belgesine göre İngiltere’de bir yerel gazete olan Cambridge Evening News gazetesinin bir muhabirini suikasttan 25 dakika önce arayan adını vermeyen bir kişi, büyük bir haber için ABD büyükelçiliğini aramasını söyledi. CIA başkan yardımcılarından birinin FBI başkanına yazdığı mektupta şöyle deniyor: “Arayan kişi Cambridge News muhabirine sadece büyük bir haber için Londra’daki ABD Büyükelçiliğini araması gerektiğini söyleyip telefonu kapatmış. Başkanın öldürüldüğü haberi duyulunca, muhabir Cambridge polisini arayarak kendisine böyle bir ihbarın yapıldığını bildiriyor, polis de MI5’a (İngiltere İç İstihbarat Servisi) haber veriyor. Önemli nokta ise MI5’in hesaplarına göre telefon aramasının başkanın vurulmasından 25 dakika önce yapılmış olması.”

Bütün belgeler açıklanmadı!
ABD Başkanı Donald Trump sayısı bilinmeyen bir kısım belgenin kamuya açılmasını, kendisinin elinde olmadığını, FBI ve CIA’nin güvenlik kaygılarına kulak vermek durumunda kaldığını söyleyerek engellemişti. Trump bu iki istihbarat örgütüne bu gizli belgeleri yeniden gözden geçirmeleri için 180 gün süre vermişti. Bu değerlendirmenin sonucu olarak yeni belgeler açılacaksa, bunun tarihi 25 Nisan 2018 olacaktı. Donald Trump, bu inceleme için ise, “Ulusal güvenliğimize geri dönülmez zararlar verebilecek bir durum nedeniyle bunu kabul etmek zorunda kaldım” demişti. Bu dokümanlar üzerinde gizliliğin 6 aylık inceleme sonunda dahi kaldırılmadı. Son olarak ABD Ulusal Arşivi, 2800 belgenin ardından bu suikast ile ilgili 676 yeni belgeyi daha kamuoyunun erişimine açmıştı.
ABD Ulusal Arşivinden yapılan açıklamada, söz konusu belgelerin 553’ünün Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) tarafından saklı tutulan kayıtlar olduğu belirtilmişti. Bu yeni belgelerle birlikte 2017 yılı içinde 3 kez Kennedy suikastıyla ilgili belge açıklanmış oldu. Öte yandan ulusal güvenlik gerekçesiyle 300’e yakın belge halen gizli tutuluyor.

Oliver Stone ve Arşiv Yasası
Aslında Kennedy suikastının örtbas edildiğine dair ilk ciddi çıkışlardan biri New Orleans Başsavcısı Jim Garrison tarafından yapıldı. Garrison, 1967 yılında suikastı araştıran Warren Komisyonu’nun ‘yalnız tetikçi Lee Harvey Oswald’ tezinin tamamen yanlış olduğunu ve Oswald’ın o meşhur kitap deposundan tek bir atış bile yapmadığını söyledi. Oliver Stone’un 1991 tarihli ünlü JFK filmi Garrison’un iddialarına dayanıyordu. Yönetmenin filmde işlediği tez, Vietnam Savaşı’nı ve Soğuk Savaş’ı bitirmek isteyen Kennedy’nin bir tür derin devlet komplosunun kurbanı olduğuydu. Washington Post da dahil çok sayıda kaynak 1992 yılındaki yasal düzenlemeyi bu filme borçlu olduğumuzu söylüyor.

1991 yapımı JFK filmini izleyerek bu konuda oluşturulan komploları ve belirtilen kişileri öğrenebilirsiniz. Ayrıca bu konuyla ilgili daha ayrıntılı bilgileri ABD Ulusal Arşivi’nin “archives.gov” adlı internet sitesinden ulaşabilirsiniz.

KAYNAKÇA

[zombify_post]


Beğendiniz mi? Arkadaşlarınızla Paylaşın!

64

0 Yorum

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.