5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun Malvarlığına Karşı Suçlar bölümünde ilk olarak hırsızlık suçu düzenlenmiştir. 141 maddede suç tipi söyle açıklanmıştır; zilyedinin (taşınır eşyayı hakimiyeti altında bulunduranın) rızası olmadan bir taşınırı, kendisine veya bir başkasına yarar sağlamak maksadıyla bulunduğu yerden alan kimse hırsızlık suçunun faili sayılır.
Hırsızlık suçunun konusunu taşınır mallar oluşturur. Bunun yanında konu olan malın ekonomik değerinin bulunuyor olması da gerekmektedir.
141. maddedeki hırsızlık suçunun temel hali 6763 sayılı kanunla gelen düzenleme ile uzlaşma kapsamına dahil edilmiştir. Bu noktada soruşturma ve kovuşturmaya devam edilebilmesi adına şüpheli ve mağdurun anlaşamamış olması gerekmektedir.
–
Nitelikli Hırsızlık Nedir?
TCK m. 142 hükmünce iki fıkra halinde daha ağır cezayı gerektiren haller sıralanmıştır. Bu durumlar;
- a) Kime ait olursa olsun kamu kurum ve kuruluşlarında veya ibadete ayrılmış yerlerde bulunan ya da kamu yararına veya hizmetine tahsis edilen eşya hakkında,
- b) Halkın yararlanmasına sunulmuş ulaşım aracı içinde veya bunların belli varış veya kalkış yerlerinde bulunan eşya hakkında,
- c) Bir afet veya genel bir felaketin meydana getirebileceği zararları önlemek veya hafifletmek maksadıyla hazırlanan eşya hakkında,
- d) Adet veya tahsis veya kullanımları gereği açıkta bırakılmış eşya hakkında,
İşlenmesi halinde, “üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezasına hükmolunur” denilmektedir. Ayrıca ikinci fıkradaki halleri de söyle sıralayabiliriz;
- a) Kişinin malını koruyamayacak durumda olmasından veya ölmesinden yararlanarak,
- b) Elde veya üstte taşınan eşyayı çekip almak suretiyle ya da özel beceriyle,
- c) Doğal bir afetin veya sosyal olayların meydana getirdiği korku veya kargaşadan yararlanarak,
- d) Haksız yere elde bulundurulan veya taklit anahtarla ya da diğer bir aletle kilit açmak veya kilitlenmesini engellemek suretiyle,
- e) Bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle,
- f) Tanınmamak için tedbir alarak veya yetkisi olmadığı halde resmi sıfat takınarak,
- g) (…) büyük veya küçük baş hayvan hakkında,
- h) Herkesin girebileceği bir yerde bırakılmakla birlikte kilitlenmek suretiyle ya da bina veya eklentileri içinde muhafaza altına alınmış olan eşya hakkında,
İşlenmesi hâlinde, beş yıldan on yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Suçun, bu fıkranın (b) bendinde belirtilen şekilde, beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda olan kimseye karşı işlenmesi halinde, verilecek ceza üçte biri oranına kadar artırılır denilmektedir.
Kanun koyucu hırsızlık suçunun, sıvı veya gaz halindeki enerji hakkında ve bunların nakline, işlenmesine veya depolanmasına ait tesislerde işlenmesi halinde verilecek ceza beş yıldan on iki yıla kadar hapis cezası olarak düzenlenmiştir. Bahsedilen eylemin bir örgüt çerçevesinde yapılması durumunda cezanın yarı oranında artırılacağını ve buna ek olarak on bin güne kadar adli para cezasına hükmedileceğini görüyoruz.
Son olarak hırsızlık suçu sonucunda kamu hizmetinin geçici de olsa aksaması durumunda verilecek ceza yarısından iki katına kadar artırılacaktır.
–
Hırsızlık Suçunun Şikayete Tabi Olan Suçlara Etkisi
Kanunda cezai sorumluluk gerektiren “konut dokunulmazlığının ihlali” ve “mala zarar verme suçu” suçları kural olarak şikayete tabi olan suç tipleridir. Bu konuda savcılığın re’sen soruşturma yapması mümkün değildir.
Ancak bu iki suç tipinin hırsızlık yapma amacıyla meydana geldiği sabit olduğunda kanun koyucu artık şikayet şartının yerine getirilmesine gerek kalmadığını belirtmektedir. Şikayet de bulunulmasa da soruşturma ve kovuşturma yapılması mümkün hale gelmiştir.
–
Hırsızlık Suçunun Gece Vakti İşlenmesi
TCK m. 143 ibaresine göre cezayı ağırlaştıran bir neden olarak suçun gece vakti işlenmesi düzenlenmiştir. Bu varsayımda verilecek ceza yarı oranında artırılacaktır.
–
Daha Az Cezayı Gerektiren Nitelikli Haller
Hırsızlık suçunun;
a) Paydaş veya el birliği ile malik olunan mal üzerinde,
b) Bir hukuki ilişkiye dayanan alacağın tahsili amacıyla, işlenmesi durumunda, şikayet üzerine, iki aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezasına karar verilir.
Bu düzenlemede dikkat çeken iki nokta vardır. İlki şikayet şartının aranıyor olması diğeri ise yaptırımda seçimlik durumun varlığıdır.
–
Kullanma Hırsızlığı Nedir?
Burada failin suç işlemedeki amacında bir değişiklik söz konusudur. Fail, zilyetten malı-iradesi dışında- bir süre kullanmak ve sonrasında geri vermek amacıyla almaktadır. Suçun cezalandırılabilmesi için mağdurun şikayeti aranmaktadır.
Kullanma hırsızlığında verilecek ceza hırsızlık suçuna göre yarı oranında azaltılır. Failin malı bir süre kullanmaktaki amacı suç işlemek ise Ceza Kanunun 146. maddesi uygulama alanı bulmaz.
–
Hırsızlıkta Zorunluluk Hali
Hırsızlık suçunun, ağır ve acil bir ihtiyacı gidermek için işlenmesi halinde verilecek cezada indirime gidilebilir ve hatta ceza vermekten de vazgeçilebilir. Kanuni düzenlemede birçok nokta ucu açık bırakılmıştır.
Mesela ihtiyacın ağır ve acil olup olmadığının değerlendirilmesi hakimin takdirine bırakılmıştır. Kanun maddesinde de dendiği gibi somut olayın içerisinde zorunluluk halinin mevcut olup olmadığı değerlendirilecektir.
–
Etkin Pişmanlık
Fail, hırsızlık suçu nedeniyle mağdurun uğradığı zararı aynen geri verirse veya tazmin ederse verilecek cezada indirime gidilebilir. Burada failin pişmanlık sonucu zararı ne zaman giderdiği önem arz etmektedir.
Eğer zarar soruşturma aşamasında giderilmiş ise cezada indirim 2/3 oranında gerçekleşir. Kovuşturma aşamasına gelindiğinde zarar giderilmiş olursa cezada yarı oranında indirim yapılabilecektir.
–
Sonuç
Her ne kadar suçla ilgili ayrıntılara yer verilmiş olsa da ceza hukukunda her olay kendi içinde değerlendirilmesi gerekir. Bu konuda mutlaka bir ceza avukatı ile çalışılması önerilir.
–
Hırsızlık Suçu Yargıtay Kararları
-
T.C. YARGITAY 6. CEZA DAİRESİ (E. 2014/6403 K. 2016/7096 T. 8.12.2016) Özet: Sanıklar hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün incelenmesinde; 5237 S.K.nın 50. maddesinin 6.fıkrasında yer alan “yaptırımın” ibaresinin “tedbirin” olarak değiştirilmesi, keza 5739 S.K. 5. maddesiyle 5275 S.K. 106. maddesinin 4. ve 9. fıkralarının değiştirilmesi ve aynı Yasa maddesinin 10.fıkrasının yürürlükten kaldırılmış olduğu hususları dikkate alındığında, infazı kısıtlar şekilde, kısa süreli hapis cezasından seçenek yaptırım olarak çevrilen adli para cezasının ödenmemesi halinde bu cezanın hapse çevrileceğine hükmolunması hatalıdır.
-
T.C. YARGITAY 17. CEZA DAİRESİ ( E. 2016/5948 K. 2017/1350 T. 8.2.2017 ) Özet: 5237 Sayılı TCK’nın 141. maddesinde tanımı yapılan hırsızlık suçu da uzlaşma kapsamına alındığı anlaşılmakta ise de; hırsızlık suçunun gece vakti işlenmesi halinde eylemin nitelikli hırsızlık suçuna dönüşeceği ve uzlaşma kapsamı dışına çıkacağı gözetilmesi gerekir.
-
T.C. YARGITAY 6. CEZA DAİRESİ ( E. 2008/10849 K. 2009/4485 T. 3.3.2009) Özet: Hırsızlık suçuna konu aracın, saat 23.00 ile 05.30 saatleri arası bir zaman diliminde çalındığının oluşa uygun kabul edilmiş olmasına, güneşinde 05.30’da doğduğunun anlaşılmasına göre, suçun gündüz sayılan bir saatte de işlenmiş olma olasılığının bulunması karşısında; suçun geceden sayılan zamanda işlendiğine ilişkin kanıtların neler olduğunun denetime olanak sağlayacak şekilde açıklanıp tartışılmadan, artırım yapılması hukuka aykırıdır.
0 Yorum