Koronavirüsün Eğitime Etkisi

4 min


42
46 Paylaşım, 42 Beğeni

Bakanlar Kurulu’nun koronavirüs (Covid-19) üzerine yaptığı son toplantı doğrultusunda Sağlık Bakanı Fahrettin Koca:

“Sonuçlar, tanı ve tedavideki başarı, salgını kontrol altına aldığımızın kanıtlarıdır.” ifadesini kullandı. Salgının kontrol altına alındığı ve koronavirüs  ile mücadelenin ilk aşamasının sona erip kontrollü sosyal hayat dönemine geçildiği açıklandı. Tüm bu açıklamalar sonrasında öğrenciler ve öğretmenler okulların ne zaman açılacağını merak etmeye başladı.

Bildiğimiz üzere Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 12 Mart tarihinde yaptığı Covid-19 zirvesi ile 16 Mart’tan itibaren okullar tatil ilan edilmişti. Bu tarihten sonra Türkiye, Çin’den sonra ulusal çapta uzaktan eğitim veren ikinci ülke oldu.

Uzaktan eğitime karar verilmesinin ardından özel ilköğretim, ortaöğretim, lise ve üniversite ücretlerinin ne olacağı da merak konusu oldu.

Koronavirüs Salgını Yüzünden Okulların Geçici Süreyle Kapatılması

  • Kontrol dışında gelişmesi
  • Olayın gerçekleşmesinin öngörülemeyecek olması, öngörülse dahi somut etkilerinin bu kadar büyük olacağının tahmin edilemeyecek olması
  • Tüm önlemleri almasına rağmen olayın, edimin ifasını imkansız hale getirmesi

Bu gibi sebeplerden ötürü koronavirüs bir mücbir sebep durumundadır.

Özel okulların mücbir sebeple kapatılmasının sonuçları için öncelikle 5580 Sayılı Özel Eğitim Kurumlar Kanunu ve 28239 sayılı MEB Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği incelenmelidir. Özel Eğitim Kurumlar Kanunu’nda eğitim kurumlarının tanımları, kurumu, kapatılması, personelleri, denetim, reklam, maliye ve ücretler işlense de mücbir sebebe dair bir madde bulunmamaktadır. 28239 sayılı MEB Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği’nin m. 55 hükmünde ‘Ücret Alınma Şekli’ ve 56. maddesinde de ‘Ücretlerin İadesi’ düzenlenmiştir. Ücret alınma şekli ile ilgili ücretlerin yıllık olarak alınacağı yazılıdır. 56. maddede ise ücretlerin iadesi ile ilgili durumlarda eğitim öğretim ücretlerinin iade edileceğine kanaat getirilmiştir:

  1. Nakil
  2. Sağlık sebebiyle öğrencinin okuldan ayrılması
  3. Kurumun kapanması
  4. Dönemin Açılamaması
  5. Denetim yapan kişiler ve kurumlar tarafından eğitim öğretimin olumsuz şekilde yapıldığına karar verilmesi
  6. Ücreti ödeyen kişinin, ödeyemeyecek hale gelmesi

Belirtilen maddelerin hiçbirinde mücbir bir sebepten dolayı okulların uzun süre kapatılmasından bahsedilmemiştir. Bununla birlikte Eğitim Bakanı Ziya SELÇUK da konunun hukuki yolla çözülmesi gerektiğini söylemiştir. Bunun üzerine Avukat Hikmet Güngör:

“İŞKUR, 3 ay boyunca kısa çalışma ödeneği kapsamında ücret ödemesi yapıyor. Dolayısıyla özel okulların en önemli gideri de karşılanmış oluyor. Eğitim ücreti için ödenen paranın iadesi talep edilebilir. Yine okulların bu süreçte yemek, temizlik, elektrik ve su gibi harcamaları olmayacağı için bunlar gider kaleminde düşülecek. Bu nedenle bu kalemlerin ödenecek eğitim ücretinden düşülmesi gereklidir. Aksi durumda haksız yere zenginleşirler.”

Hikmet Güngör, bu ibareleri kullanarak 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 77. ve 82. maddelerinde bulunan sebepsiz zenginleşmeye ışık tutmaktadır. Türk Borçlar Kanunu m. 77 hükmüne göre haklı bir sebep olmaksızın, bir başkasının mal varlığından veya emeğinden zenginleşen, bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlüdür. Bu yükümlülük, özellikle zenginleşmenin geçerli olmayan veya gerçekleşmemiş ya da sona ermiş bir sebebe dayanması durumunda doğmuş olur. 82. maddeye göre ise sebepsiz zenginleşmeden doğan istem hakkı, hak sahibinin geri isteme hakkı olduğunu öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde zenginleşmenin gerçekleştiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Tüm bunların ışığında öğrencilerin yıllık ödediği ücret içerisinde eğitim ücreti dışında kalan yemek, temizlik ve fatura giderleri sebepsiz zenginleşmeye girdiğinden 10 yıla kadar istenebilir.

Milli Eğitim Bakanlığı’na (MEB) bağlı olan ilkokul, ortaokul ve liseler ile ilgili geçtiğimiz günlerde Ziya Selçuk:

“Okullar şu tarihte açılacak kararını bakanlık olarak alma durumunda değiliz. Bütün bakanlıklardan görüş alınarak bir karar alınacak. Biz 1 Haziran’da kademeli olarak açılmasını istiyoruz ama süreç dinamik.Bizim 1 Haziran için birden fazla planımız var. İnşallah her şey yolunda gider 1 Haziran’da okulları açarız. Ya da kısmi bir açılmaya gidebiliriz. Önümüzdeki haftalarda şartlara bakacağız, ilgili kuruluşlarla bakacağız ve değerlendireceğiz. Bir öğrencimiz, çocuğumuz devamsızlıktan kalmadıysa bir üst sınıfa geçecek fakat sorumlu olarak geçecek. Biz çocuğun lehine olan kararı vermekteyiz. Yasal olarak da düzenleme yapıldı.”

Ziya Sselçuk, bu durumda MEB’e bağlı okullar ile ilgili; devamsızlıktan kalmayan tüm öğrencilerin bir üst sınıfa geçeceğini, 1 Haziran tarihinde ise okulları kademeli olarak açmak istediğini bildirdi. Bunun yanında liseye geçiş sınavı (LGS) 20 Haziran’a ve Yükseköğretim Kurumları Sınavı’nın da 27-28 Haziran’da yapılacağı duyuruldu.

4 Mayıs 2020 tarihinde yapılan hükumet kabinesi toplantısı sonucunda 15 Haziran 2020’den itibaren üniversitelerin de akademik takvimlerinin normale döneceği kararı alındı. YÖK, açıklamalarında bu süreçleri “güçlü koordinasyon, esnek yönetim, yetki paylaşımı” anlayışı içerisinde sürdürmekte olduğunu özellikle uygulamalı derslere yönelik çalışmalar, önlemler alınarak, uygun öğrenci sayısı ile birlikte 15.06.2020 tarihinden başlayarak yüz yüze eğitim verilebileceğini bildirdi. Dönem sonu sınavlarının, ödevlerin değerlendirilmesi adına hukuki açıdan şeffaf, açıklanabilir ve denetlenebilir ilkeler ibaresi kullanıldı. YÖK, resmi internet sitesindeki açıklamasının son cümlesini şu şekilde kurmuştur: Dolayısıyla bu normalleşme sürecinin aşamalarının da YÖK ve üniversiteler tarafından, öğrencilerimizi tedirgin etmeyecek tarzda sürdürüleceğini açıklamak isteriz.

Bu cümleden de çıkarttığımız kadarıyla YÖK, bu dönem sınavların hangi şekilde yapılacağını üniversitelere bırakmıştır ancak akademik takvimin tekrar işlemesine dair bir karar alınmıştır.

Sonuç olarak; ilkokul, ortaokul ve liseler ile ilgili kademeli olarak açılma kararı alınsa da durumun kalabalık ve dar sınıflardan dolayı tehlikeli olacağını şahsi olarak öngörmekteyim. İlkokul, ortaokul ve liselere oranla katbekat kalabalık ve karışık olan üniversitelerin açılması bir korku uyandırıyor. Hepimizin bildiği gibi ülkemizdeki birçok üniversite, olması gerekenden daha kalabalık ve nüfus olarak oldukça karışık durumdadır. Maltepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencisi olan benim gözlemlerime göre üniversitemde okuyan hem şehir dışından hem de yurt dışından olan öğrenci sayısı çok fazla durumda. Aynı zamanda vakıf üniversitelerindeki kontenjanlar çok fazla olmasa da İstanbul Üniversitesi ve Marmara Üniversitesi gibi 1000 kişilik kontenjana sahip fakülteleri bulunan devlet üniversitelerinin içerisinde bulunduğumuz durumda açılmasının doğru sonuçlar doğuracağını düşünmüyorum.

Peki ya siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Kaynakça

  1. http://www.hukukgunlugu.org/corona-covid-19-sebebiyle-egitime-ara-verilen-donemde-ozel-okul-ucretlerinin-iadesi-yapilmali-midir/ (Son erişim: 8 Mayıs 2020).
  2. http://www.erdem-erdem.av.tr/yayinlar/hukuk-postasi/turk-borclar-kanunu-uyarinca-sebepsiz-zenginlesme/ (Son erişim: 8 Mayıs 2020).
  3. https://www.yok.gov.tr/Sayfalar/Haberler/2020/akademik-takvime-donulmesine-iliskin-aciklama.aspx (Son erişim: 8 Mayıs 2020).
  1. SİZCE BU DÖNEM OKULLAR AÇILMALI MI?

    1. AÇILSIN
    2. AÇILMASIN
    17 oy
    Sonuçları Paylaş

Beğendiniz mi? Arkadaşlarınızla Paylaşın!

42
46 Paylaşım, 42 Beğeni

Sizin Tepkiniz Nedir?

lol lol
0
lol
omg omg
1
omg
fail fail
0
fail
love love
13
love

2 Yorum

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

  1. Benim kardeşim şu an bir özel okulun 2. Sınıf öğrencisi ve kendisinin yemekhane ücreti okul yönetimi tarafından bize iade edildi. Aynı iade okulun servis kullanan öğrencileri için de gerçekleşti. Ancak okul ücretlerinde bir iade söz konusu olmadı. Bu durumda yönetmelik uyarınca özel okulun bir yükümlülüğü olmadığını zannediyorum. Çünkü okullar MEB tarafından kapatılarak örgün eğitim modelinden uzaktan eğitim modeline geçirildi. Bu durumda bir ücret iadesi talebi olursa bunu MEB’ den mi isteyeceğiz 😂.

    1. Merhaba Ekin, eğitim ücretleri hakkında eğitime uzaktan da olsa devam edildiği için hak talep edilemez. Yalnızca bunun dışında kalan, senin de yorumunda belirttiğin gibi servis, yemek, temizlik gibi alınmayan hizmetlerin iadesi sebepsiz zenginleşmeye bağlı olarak gerçekleştirilmelidir.

Bir format seç
Kişisel Test
Kişisel bir şey ortaya koymayı amaçlayan sorular dizisi
Basit Test
Bilgiyi kontrol etmek isteyen doğru ve yanlış cevaplı sorular dizisi
Anket
Karar verme ya da görüş belirleme/oy verme
Serbest Yazı
Yazılarınıza Görseller Bağlantılar Ekleyebilirsiniz
Liste
Klasik İnternet Listeleri
Geri Sayım Listesi
Klasik İnternet Geri Sayım Listeleri
Video
Youtube and Vimeo Embeds
Ses
Soundcloud veya Mixcloud İçerikleri