Gündem Sorunu: Migros İşçilerinin Eylemi

Bu yazıda Migros depo işçilerinin eyleminin son gelişmelerini ve olayın unsurlarının hukuka uygunluğunu inceleyeceğiz.2 min


54

İşçiler Neden Eylemde?

Migros’un Esenyurt’taki deposunda maaşların iyileştirilmesi ve primlerin düzenli hale getirilmesi talebiyle iş bırakan DGD-Sen üyesi bazı işçilerin işine son verilmişti. İşçiler maaşlarına yapılan yüzde 8’lik zam teklifini kabul etmedikleri için işlerine son verildiği gerekçesiyle eylem yaptıklarını belirtirken, işten çıkarmaları yapan Taşeron firma Us Grup’tan yapılan açıklamada ise, yapılan zammın primlerle birlikte yüzde 54’ü bulduğu vurgulanmıştı.

257 işçinin işe dönmesini talep eden işçiler ise maaşların iyileştirilmesi, primlerin düzenli hale getirilmesi talepleriyle eylemlerine devam ediyor.

Olgular ve Hukuka Uygunlukları

  • İşten çıkarılan Migros depo işçileri, patron ve TÜSİAD Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan’ın evinin önünde eylem yaptı. 

“Bir kimsenin konutuna, konutunun eklentilerine rızasına aykırı olarak giren veya rıza ile girdikten sonra buradan çıkmayan kişi, mağdurun şikâyeti üzerine, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”

TCK md. 116/1’de düzenlenen konut dokunulmazlığını ihlal suçu maddenin lafzından da anlaşılabileceği gibi iki şekilde işlenebilir:

-Kişinin konutuna rızası dışında girilmesi

-Konuta rıza ile girildikten sonra, rızaya aykırı bir şekilde çıkılmaması

Her ne kadar ceza hukukunda konut kavramı, özel hukukta tanımlanan konut kavramından oldukça geniş bir anlama sahip olsa da işçilerin bu geniş anlama dahil olacak sınırlara herhangi bir teşebbüste bulunmadığı açıktır.

  • Evin önüne gelen kolluğun işçilere müdahale etmesi üzerine işçiler direnince polis müdahalesi gerçekleşti ve eyleme katılan işçilerden bazıları gözaltına alındı.

Gözaltına alma, savcılık kararı ile kolluk tarafından şüphelinin özgürlüğünün geçici olarak sınırlanmasıdır. Şüpheli hakkında gözaltına alma kararı vermeye yetkili ve görevli kişi Cumhuriyet savcısıdır. Ancak, şiddet olaylarının yaygınlaşarak kamu düzeninin ciddi şekilde bozulmasına yol açabilecek toplumsal olaylar sırasında ve toplu olarak işlenen suçlarda mülki amirlerce belirlenecek kolluk amirleri de gözaltı kararı verme yetkisine sahiptir.

CMK m. 91/2’ye göre “Gözaltına alma, bu tedbirin soruşturma yönünden zorunlu olmasına ve kişinin bir suçu işlediği şüphesini gösteren somut delillerin varlığına bağlıdır.”

  • İşçiler ters kelepçeyle gözaltı aracına bindirildi.

Gözaltına alınarak bir yerden diğer bir yere nakledilen kişilere kelepçe takılması zorunlu değildir.

CMK m. 93/1’e göre “Yakalanan veya tutuklanarak bir yerden diğer bir yere nakledilen kişilere, kaçacaklarına ya da kendisi veya başkalarının hayat ve beden bütünlükleri bakımından tehlike arz ettiğine ilişkin belirtilerin varlığı hâllerinde kelepçe takılabilir.”

Ayrıca kelepçe kullanımı ile ilgili hususlar 01/04/2004 tarih ve 2004/68 sayılı EGM Birleştirilmiş Genelgesinde de ayrıntılı bir biçimde açıklanmıştır.

“… olay yerinde yakalanıp polis birimlerine sevk edilecek kişilerin direnmesi, saldırıda bulunması kaçma veya kendilerinin veya başkalarının hayat ve beden bütünlüklerini tehlikeye sokma durumlarının varlığı ile cinsel taciz, kadın cinayetleri, uyuşturucu tacirleri ve terör suçları gibi toplumda infial yaratan suçların faillerinin ellerinin arkadan kelepçelenebileceği, bu istisnai hallerin bulunmadığı durumlar ile polis birimlerinden sağlık kuruluşlarına veya adli mercilere sevk edilecek kişilerin gerekli görülmesi halinde ellerinin öncelikle önden kelepçelenmesi tercih edilmelidir.”

Bu doğrultuda hak arayışında olan işçilere ters kelepçe uygulanmasının hangi hukuki zemine oturtulduğunun tespitini bu yazımda ne yazık ki belirtebilmiş değilim.

Fotoğraf Kaynak: DGD-Sen


Beğendiniz mi? Arkadaşlarınızla Paylaşın!

54

0 Yorum

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.