Bilişim Hukukundan Ne Kadar Haberdarız?

Teknoloji yaygınlaşmış olsa bile kişisel verilerimizin hukuka aykırı kullanılması yaygınlaşmamalıdır.3 min


51

Teknolojinin ne kadar hayatımızın içinde olduğunun farkındayız. Günlük hayatta hepimiz bir an önce işimizi halletmek amacıyla birçok sözleşmeyi kabul etmiş bulunuyoruz, hem de hiç okumadan. İnternetteki sitelere kaydolurken altta belirtilen kutucukları öylesine işaretliyoruz ve daha sonra e-postamıza veya cep telefonumuza gelen ticari amaçlı mesajlardan rahatsızlık duyuyoruz. Teknoloji yaygınlaşmış olsa bile kişisel verilerimizin hukuka aykırı kullanılması yaygınlaşmamalıdır.

Bilişim hukuku nedir?

İnternet hukukunu fazlasıyla kapsayan bilişim hukuku hem dijital hale getirilmiş bilginin hem de bilgisayar programlarının dağıtılması ile ilgili hükümleri düzenler. Bilişim hukuku özellikle temel hak ve özgürlüklerimizi yakından ilgilendirmektedir. Bu bakımından önemli ve korunması gerektiği için 5237 sayılı TCK bu kapsamda suçlara yer vermiştir. Bu suçlar şunlardır:

  • Bilişim sistemine girme suçu (TCK m.243),
  • Sistemi Engelleme, Bozma, Erişilmez Kılma, Verileri Yok Etme veya Değiştirme Suçu (TCK m.244),
  • Banka veya kredi kartının kötüye kullanılması suçu (TCK m.245),
  • Yasak cihaz veya program kullanma suçu (TCK m.245/a)

Bu suçların tespiti de önemli bir süreçtir. Çoğu zaman Microsoft Corporation şirketinden yardım alınır. Failin tespitinde ise IP adresi önemli rol oynar. IP adresi, dinamik ve statik olarak ikiye ayrılmaktadır. Bunların farkı ise soruşturma kovuşturma aşamasında IP tespitinde önemli rol oynamaktadır. IP adresi çoğu zaman kesin delil sayılmaktadır. Ancak IP adresinin salt faili göstermesi mümkün değildir. Suçun işlendiği araca yöneliktir bu yüzden kesin sonuçlar vermeyebilir. Fakat teknik bilişim konularında yeterli bilgi sahibi olunmaması böyle bir yol izlenmesine sebep olmaktadır. Uygulamaya rağmen IP adresinin kesin delil olamayacağı unutulmamalıdır.

Bilişim suçları, savcılık tarafından kendiliğinden soruşturulması gereken suçlardandırlar. Bu nedenle, bilişim suçlarının soruşturulması şikayete tabi değildir. Mağdurun şikayetten vazgeçme beyanı ceza davasının düşmesine neden olmaz. Savcılık bilişim suçunu kendiliğinden soruşturmalıdır. Bilişim suçu, TCK’daki zamanaşımı süreleri içinde savcılığa bildirimde bulunulursa etkili bir soruşturma yapılabilir. TCK’ya göre en basit bilişim suçunun dava zamanaşımı 8 yıldır. Dava zamanaşımı süresi geçtikten sonra suç ihbarında bulunulması veya kamu davasının zamanaşımı süresinde sonuçlandırılmaması halinde suçun soruşturulması veya kovuşturulması mümkün değildir. Ayrıca bu suçlar uzlaşma kapsamında da değildir.

Bilişim suçlarında 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu ile de hak aranması mevcuttur. Kişisel verilerin korunması bakımından karşımıza çıkan en önemli unsur açık rızadır. Verilerimiz elektronik ortamda hiç rızamız olmadan üstelik hukuka uygunluk halleri olmadığı halde işlenmiş olabilir ya da veri sorumluları açık rıza verilen ve hukuka uygun işlenen verilerimizi kapsam dışına çıkarak amacı dışında kullanabilir. Yine 5237 sayılı TCK kişisel verilere dair bazı fiilleri suç kapsamına alarak veri sahiplerini koruma yoluna gitmiştir. 135, 136 ve 138. maddelerde kişisel verilerin korunmasına yönelik düzenlenen suçlar şikayete bağlı değildir.

Temel suçlar haricinde bilişim alanında marka hakkının ihlali de karşımıza çıkmaktadır. Peki bilişim alanında marka hakkı nasıl ihlal edilebilir? Uygulamada en çok karşımıza domain ihlali çıkmaktadır. Domain internet sitelerinin alan adı olarak karşımıza çıkar. Domain yalnız markayı değil kişilik hakkını da ihlal edebilir. Bir markanın veya firmanın adının bir domain ile ihlal edilmesi durumunda markanın korunması hakkında eğer 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu kapsamında korunma sağlanamıyorsa genel hüküm niteliğindeki haksız rekabete ilişkin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na başvurulabilir. Kişilik hakkını ihlal etmesi durumunda buna dayanarak saldırıya yönelik davalar ve tazminat davaları açılabilir.

Mesafeli Satış Sözleşmelerinin sıklıkla karşımıza çıkmasıyla birlikte uygulamada Gizlilik Sözleşmelerine rastlanılmaktadır. İsimsiz sözleşmelerden olan bu sözleşmenin e-ticarette önemli bir rolü bulunmaktadır. Kredi kartı, e-posta, cep telefonu, adres gibi bilgilerin korunması açısından gerekli sözleşmedir. Hakkı ihlal edilen kişi bu sözleşmeye dayanarak maddi manevi tazminat isteminde bulunabilir.

Elbette bilişim hukukunu yalnızca bu hukuk alanları ile sınırlandıramayız. Ancak günümüzde herkesin bilişim hukuku kapsamında haklarını bilmesi zorunlu hale gelmiştir.

Kaynakça

  • Avşar, Zakir, and Gürsel Öngören. Bilişim hukuku. Türkiye Bankalar Birliği, 2010.

[zombify_post]


Beğendiniz mi? Arkadaşlarınızla Paylaşın!

51

0 Yorum

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.