Suçsuz Mahkum: Annesi ile İnfaz Kurumunda Kalan Çocuklar

Cezaevi ile erken yaşta tanışan yalnızca suça sürüklenen çocuklar değildir. Hükümlü veya tutuklu yargılanan annelerinin yanında kalan çocukların durumu nedir?4 min


73

Suça sürüklenen çocuklar hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu (m.31), 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanununda düzenlemeler yer almaktadır. Bu düzenlemelerinin temelinde erken yaşta suçla tanışan çocuğun korunması, ıslah edilmesi ve topluma geri kazandırılması yatmaktadır. (Daha ayrıntılı bilgi için bu yazıya da göz atabilirsiniz.) Ancak cezaevi ile erken yaşta tanışan yalnızca suça sürüklenen çocuklar değildir; hükümlü veya tutuklu yargılanan annelerinin yanında kalan çocuklar da önemli bir sorun olarak önümüzde durmaktadır.

Bu noktada değinilmesi gereken birçok husus olsa da öncelikle bu önemli konunun yasalarda nasıl düzenlendiğini incelemeliyiz. Yasa düzenlemesinin eksikliklerinin gün yüzüne çıkarılması ve mevcut uygulamanın standartlara uygun olup olmadığı konusu da hemen ardından tartışılmalıdır.

5275 Sayılı Kanunda Geçen İlgili Düzenlemeler

Hükümlünün bakıma muhtaç çocuklarının barındırılması

Madde 65

(1) Anaları hükümlü olup da dışarıda korumasına bırakılacak kimsesi bulunmayan sıfır-altı yaş grubundaki çocuklar, analarının yanında kalabilirler. Bu çocuklar gündüzleri ceza infaz kurumu bünyesindeki veya Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu veya diğer kurum ve kuruluşlara ait kreş ve gündüz bakımevlerinde barındırılırlar.
(2) Analarının yanında kalan çocuklara, yaş ve durumlarına ve ihtiyaçlarına göre yiyecek ve içecek verilir.
(3) Üç yaşını doldurmuş çocuklar, hâkim kararıyla çocuk yuvalarına veya yetiştirme yurtlarına yerleştirilebilirler. Bu çocukların belirlenecek bir program ve usule göre zaman zaman analarıyla temasları sağlanır.

Hükümlünün beslenmesi

Madde 72 

(4) Kurumda annesiyle birlikte kalan çocuklara ve süt emziren annelere durumlarına uygun gıda verilir.

İlgili maddelerden çıkarılacak birkaç noktayı özetleyecek olursak eğer:

  1. Cezaevinde annesinin yanında kalabilecek çocukların yaş aralığı 0-6 olarak belirlenmiştir.
  2. Çocuğun dışarıda korumasına bırakılacak kimsesi olmamalıdır. 
  3. Üç yaşını dolduran çocuk, hakim kararıyla çocuk yuvalarına veya yetiştirme yurtlarına yerleştirilebilir, annesi ile teması sağlanır.
  4. Çocuklu mahkumlara gıdalar, bu durum gözetilerek verilir. 

Görüldüğü üzere, burada anneye olan muhtaçlık yaş bakımından değerlendirilmiştir. Çocuğun engelli ya da hasta olması, yaş şartını sağlamıyorsa annenin yanında kalması açısından bir sebep teşkil etmez. (Şahin-Gökçen,2019)

Ayrıca 21 Aralık 2011 tarihli Adalet Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı Arasında ‘Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevlerinde Annesinin Yanında Kalan Çocukların Gelişimlerinin Desteklenmesi’ Hakkında İşbirliği Protokolü de getirilen düzenlemeler arasında yer alır. Protokolün birinci maddesi amaç ve kapsamdan bahsederken, beşinci maddesi de Adalet Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı’na düşen sorumluluklardan bahsetmekte ve uygulamaya yönelik birtakım somut düzenlemeler getirmektedir.

Bu düzenlemelerin amacı ilgili protokoldeki ifadesiyle 3-5 yaş grubu çocukların bedensel ve ruhsal sağlıklarının korunması, gelişimi, topluma uyumu, temel değer ve davranışları kazanması için, okul öncesi eğitim hizmeti verilmesidir. 

Burada akla takılan husus, cezaevi koşullarının 0-6 yaş grubundaki bir çocuk için ne kadar uygun olduğudur. Büyüme çağındaki bir çocuğun yalnızca cezaevindeki hükümlü bireylerle çevrili olması sıkıntılı bir durumdur, kaldı ki başka bir ortam görmemiş çocuğun cezaevindeki hükümlü bireyleri rol model alması olmayacak şey değildir. Fakat çocuğun annesinden ayrı yaşaması da sorun doğurabilir. Dışarıda bakacak kimsesi olmayan 0-6 yaş grubundaki çocuğun annesi ile cezaevine girmesinin doğuracağı sıkıntılar böylesine önemli iken yasa koyucunun bu noktada bir düzenleme yapmamış olması düşünülemez. Konu ile ilgili önemli bir düzenleme üstte amacından bahsedilen protokoldür, böylece çocuğun kendi yaşıtları ile aynı ortamda bulunması ve cezaevi ortamından olabildiğince uzak kalması amaçlanmıştır. Ayrıca önemli bir düzenleme de çocuğun cezaevi ortamı ile tanışmaması üzerinedir. 5275 Sayılı Kanunun ‘Hapis cezasının infazının hastalık nedeni ile ertelenmesi’ başlıklı 16.maddesinin 4 ve 5.maddeleri bu konuya işaret eder.

Madde 16

(4) Hapis cezasının infazı, gebe olan veya doğurduğu tarihten itibaren bir yıl altı ay geçmemiş bulunan kadınlar hakkında geri bırakılır. Çocuk ölmüş veya anasından başka birine verilmiş olursa, doğumdan itibaren iki ay geçince ceza infaz olunur.

(5) (Ek: 24/1/2013-6411/3 md.) Kapalı ceza infaz kurumuna girdikten sonra gebe kalanlardan koşullu salıverilmesine altı yıldan fazla süre kalanlar ile eylem ve tutumları nedeniyle tehlikeli sayılanlar hakkında dördüncü fıkra hükümleri uygulanmaz. Bu kişilerin cezasının dördüncü fıkrada öngörülen kısmı, ceza infaz kurumlarında kendileri için düzenlenen uygun yerlerde infaz olunur.

Bu noktada belki de en önemli önlem, kadınlar arasındaki suç oranının azaltılması üstünedir. Yapılan değerlendirmeler kadınların birçoğunun şiddete maruz kalmaları sonucunda suç işlediğini ve cezaevlerine konulduğunu ifade etmektedir. (İlhan,2019) Şiddetin önlenmesine yönelik adımlar kadınlar arasındaki suç oranını azaltacağı gibi kadının çocuklu olması durumunda çocuğu cezaevi ortamından koruyacaktır. Tabi genel anlamda suçluluk ile mücadelede olumlu sonuçları olacağı söylenebilir.

Sonuç

Bu yazı, cezaevine annesi ile giren çocuklar hakkında yapılan yasal düzenlemeleri esas almıştır. Ancak bu çocukların sosyal gelişimlerinin ve psikolojilerinin alacağı zarar, konudan bağımsız değildir. Her ne kadar yasal düzenlemeler belli bir standardı öngörse de mevcut hapishane koşullarının her birinin aynı standartta olmadığı görülmektedir. Memurlarının davranışları hapishaneden hapishaneye farklılık gösterebilmektedir. Ayrıca çocukların mahkumlarının davranışlarından etkilenmeyeceğini söylemek boş bir ümittir. Bütün bunlar beraber değerlendirildiğinde yasal düzenlemelerin konunun yalnızca çerçevesini oluşturduğu görülecektir. Umuyoruz ki yasal çerçevenin içeriği ivedilikle doldurulur, bu düzenlemelerle yetinilmez ve koşulların iyileştirilmesi adına gerekli adımlar atılır.

Kaynakça

  • Özgenç, İzzet – Şahin, Cumhur. İnfaz Hukuku. Ankara: Seçkin Yayıncılık, 2019.
  • İlhan, Mehmet Ali (2019) “Türkiye’de Kadın Cezaevlerinde Kalmak Zorunda Olan Hükümlü/Tutuklu Çocuklarının Hakları: Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Örneği” (Yüksek Lisans) İstanbul Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü
  • Adalet Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı Arasında ‘Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevlerinde Annesinin Yanında Kalan Çocukların Gelişimlerinin Desteklenmesi’ Hakkında İşbirliği Protokolü <https://cte.adalet.gov.tr/Resimler/Dokuman/2882019111145P1.pdf> (Erişim Tarihi: 27.12.2020)

 

[zombify_post]


Beğendiniz mi? Arkadaşlarınızla Paylaşın!

73

0 Yorum

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.