Film Değil GERÇEK! Şeytanın Avukatı Jacques Verges…

4 min


76

Cezayir direnişinin sembol ismi Jemile Buhayrad, Kamboçya’yı kana bulayan Kızıl Kmerler’in lideri Pol Pot, uluslararası terörist Çakal Carlos ya da eski gestapo Klaus Barbie gibi kendi dönemine damga vuran en azılı suçlularının savunucusu Jacques Verges…

Kimilerine göre o “şeytanın avukatı” kimine göre ise “ terör avukatı” diye anılan gelmiş geçmiş en çılgın ve sıra dışı avukatı kendisi. Asıl ismi Jacques Camille Raymond Verges. 

“Herkes savunulabilir, benim bu konudaki en önemli kriterim strateji konusunda avukatla mahkumun hemfikir olmasıdır.” diyerek başarılarının sırlarını vermektedir bize. Önemli müvekkillerinden olan Carlos ile 4 ay çalışmış ve bu süre sonunda yollarını ayırmak zorunda kalmışlar. Sebebi ise başarısının sırrı olan strateji konusunda fikir aykırılıklarıymış. Bu konudaki bir diğer dile getirdiği örneği ise Klaus Barbie. Eğer Klaus ondan nazi tezlerini, üstün ırkı savunmasını isteseymiş kesinlikle kabul etmeyeceğini belirtmekte. 

Terör avukatı Verges Hitler’i dahi savunabileceğini tüm samimiyetiyle itiraf ederken; “Bush’ı bile savunurum fakat suçlu olduklarını kabul etmeleriyle şartıyla!” sözleriyle ifade etmiştir. 

Adını ilk kez, hakkında idam kararı verilen General de Gaulle’ü destekleyerek duyurmuştur. Fakat daha sonrasında generalin dışarı sergilemiş olduğu tavırlar sebebiyle davadan vazgeçmiştir. Ardından 1950’li yıllarda hayatını riske atarak ilk başarısı olarak nitelendirilebilecek davası olan Cemile Buhayred ile karşımıza çıkıyor. Buhayred Fransa’ya karşı bağımsızlık mücadelesi veren Ulusal Kurtuluş Cephesi’nin başarılı kadın militanlarındandır. Verges, o yıllarda Fransa’da yargılanan Cemile’yi idamdan kurtarmasının ardından aralarındaki ilişkiyi evlilik müessesine taşımıştır.

Cemile Buhayred

Cezayir’in bağımsızlığından sonra Cezayir’e yerleşerek Dışişleri Bakanlığı’nda yönetici olmuştur. Fakat buradan sıkılarak ülkeyi terk etmiş ve kendisinden neredeyse 8 sene haber alınamamıştır. Bu yıllarda bir çok dedikodu ve haberler yapılmasına rağmen hiçbiri bir netlik kazanmamıştır. 

1978 yılında Paris’te sahte kimlikle yaşadığının ortaya çıkmasından sonra hızlı bir şekilde avukatlık hayatına geri dönmüştür. Nazi savaş suçlusu Gestapo Klaus Barbie, Musevi soykırımının gerçek olmadığını öne süren Fransız filozof Roger Garaudy, Venezuellalı devrimci Çakal Carlos, Lübnanlı aktivist George İbrahim Abdullah, Müslümanların katledilmesini emreden Sırp diktatör Slobodan Miloseviç, Saddam Hüseyin’in yardımcısı Tahir Ramazan ve 1998 yılında Fransa’da yakalanan Alaaddin Çakıcı’yı savunmuştur. Saddam Hüseyin’i savunmayı istemesine rağmen ailesinin karşı çıkmasıyla davayı alamamıştır.

Lübnan'lı İbrahim Abdullah'ın yargılanmasından bir kare.

Verges’in bir diğer önemli kriteri halk desteğidir. Buna göre bir davanın arkasında geniş bir halk desteği varsa terörist olmakla suçlanan biri özgürlük savaşçısı olarak da savunulabilir. 

“Eğer hakimin değer yargılarıyla sanığın değer yargıları farklıysa idam kararının çıkma ihtimali yüzde yüzdür. Ben mahkemeyi ve davayı o insanı idamdan kurtarmaya ve müebbet hapse mahkum ettirmeye çalıştım. Mahkemede de net bir şekilde ortaya koyduğumuz duruşu ve tezi medya aracılığıyla kamuoyuna taşıdım. Kamuoyu hiçbir zaman yanılmaz ve ben genelde kazanırım.” sözleriyle bu zorlu davaları nasıl kazandığını gözler önüne sermiş oluyor.

Geçtiğimiz yıllarda Vergès, Hukukçular Derneği’nin davetlisi olarak İstanbul’da 28 Mayıs 2009 tarihinde bir konferans verdi. Vergès konferansında, “Galip gelecek olan estetiktir, adalet değil. Zafer, dosyadaki aynı öğelere dayanarak, jürideki kişilerin en çok özdeşleşebileceği öyküyü anlatanın olacak.”demiştir.

Jacques Verges Konferansı-28 Mayıs 2009

Şeytanın avukatı, tam bir satranç tutkunu, 20 esere sahip Jacques 15 Ağustos 2013’te kalp krizi geçirerek yaşamını yitirmiştir. 


Bonus 

Daha çok merak edenler için "L'avocat de La Terreur" belgeselini izlemenizi,

Ve en ünlü müvekkillerinden olan Carlos’un filmine de göz atmanızı tavsiye ederim.

[zombify_post]


Beğendiniz mi? Arkadaşlarınızla Paylaşın!

76

5 Yorum

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

  1. Ayrıca, “Savunma saldırıyor” adlı kitabıyla mahkemelerin karar verme mekanizmasını karşı görüşle açıklamıştır