Hamile Çocuk Kavramı ve Bildirim Yükümlülüğü

Bu yazımızda çocuk kavramını, istismar sonucu hamile kalan mağdur çocuğu ve bu mağduriyete şahit olan kişilerin bildirim yükümlülüğünü ele aldık.5 min


62

542.821 azımsanamayacak kadar büyük bir sayı ve ne yazık ki bu sayı hiç de küçümsenemeyecek bir konuya ait, yani ülkemizdeki hamile çocuklara. Son 18 yıldır Türkiye’de en az 542.821 çocuk anne oldu. Konu çocuk olduğunda ‘’rıza’’ kavramına kilit vurulmaktadır. Bu sebepten sizlere çocuk kavramını, istismar sonucu hamile kalan mağdur çocuğu ve bu mağduriyete şahit olan kişilerin bildirim yükümlülüğünden bahsetmek istiyoruz.

Çocuk Nedir?

Öncelikle çocuk nedir? Bu soruya farklı kanun çeşitlerinden, imzalanan sözleşmelerden yanıt bulmak mümkündür. Halk arasında ise çocuk; ergenliğe girmemiş, gelişimini sürdürmekte olan insan yavrusu şeklinde tanımlanmaktadır.

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nda çocuk, ‘’Henüz 18 yaşını doldurmamış kişi’’ şeklinde tanımlanmaktadır. Çocuk Haklarına Dair Birleşmiş Milletler Sözleşmesi m. 1’de ise ‘’On sekiz yaşına kadar her insan çocuk sayılır.’’ şeklinde çocuk kavramı açıklanmıştır. Lakin Türk Medeni Kanunu kapsamında çocuğun belirli bir tanımı mevcut değildir. Keza TMK’da çocuk, ergin çocuk, ergin olmayan çocuk, küçük gibi birçok ayrı kavram yer almaktadır ve bu çeşitli kavramlar dahilinde kanunlar düzenlenmiştir.

Çocukluğun Başlangıcı

Kişiliğin başlangıcını belirleyebildiğimiz gibi çocukluğun başlangıcını belirlemek de mümkündür. TMK m.28/f.1’de yer aldığı üzere kişilik, tam ve sağ doğum ile başlar. Kıyas edildiği zaman çocukluğun da kişiliğin kazanılması ile başladığını söyleyebilmek mümkündür. Ardından karşımıza yukarıda da bahsi geçen ‘’erginlik’’ kavramı çıkmaktadır. Erginliği kazanmanın üç yolu vardır : On sekiz yaşını doldurma, evlenme ve hakim kararı ile ergin kılınma.

Çocukluğun Sona Ermesi

Burada farklı görüşler mevcuttur; Çocuk Hakları Sözleşmesi (ÇHS) m. 1’e göre erken yaşta kazanılan erginlik ile çocukluk sona ermektedir. Aksine, Çocuk Koruma Kanunu (ÇKK) madde 3/f.1/a bendinde ise erginlik erken yaşta kazanılsa dahi çocukluğun sona ermemesinden bahsedilmektedir. Bu iki görüşü TMK kapsamında değerlendirdiğimizde ÇHS m.1 görüşünün baskın olduğunu görmekteyiz. Çünkü TMK’ya göre erken kazanılan erginlik çocukluğun kaybedilmesine denktir. Çocuk kavramının ardından asıl konu olan çocuk istismarı, hamileliği ve hukuksal boyutunu ele alalım.

Çocuklara Yapılan Cinsel İstismar Ve Hamile Çocuk Kavramı

Öncelikle hamile kalmanın belli bir yaş aralığına mahsus olmadığını belirterek başlamak istiyoruz. Menstrüasyon döngüsüne giren her birey üreyebilme kabiliyetine sahiptir. Bu konu hakkında öncelikli olarak istismarı ele alacağız. Konu çocuk istismarı olunca akıllara ilk TCK m.103 gelmektedir.

TCK m. 103 (1) Çocuğu cinsel yönden istismar eden kişi, üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Cinsel istismar deyiminden;

a) On beş yaşını tamamlamamış veya tamamlamış olmakla birlikte fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan çocuklara karşı gerçekleştirilen her türlü cinsel davranış,

b) Diğer çocuklara karşı sadece bir cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı olarak gerçekleştirilen cinsel davranışlar anlaşılır.

(2) Cinsel istismarın vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi durumunda, sekiz yıldan on beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

Madde metninden de anlaşılacağı üzere cinsel istismara uğrayan çocuklar iki ayrı grupta incelenmektedir: 15 yaşını tamamlamış veya tamamlamamış çocuklar ile 15-18 yaş arası çocuklar. Bunun yanı sıra 15 yaşını tamamlamamış ya da tamamlamış çocuklar bakımından istismar için failin herhangi bir cebri, tehdidi, hilesi veya iradeyi etkileyen davranışta bulunması şartı aranmamıştır. Bunun aksine bu şart 15-18 yaş arası çocuklar için aranmaktadır.  

Yapılan bu düzenlemelerde yaş faktörü hem mağdur hem de fail açısından oldukça önem arz etmektedir. Düzenlemeler bizzat yaşa göre yapılmaktadır. Gerçek yaşın tespiti için ise genelde fiziki muayene yanında radyolojik muayene yöntemleri tercih edilmekte ve raporlar muayene sonuçları dahilinde düzenlenmektedir. Keza az sonra bahsedeceğimiz hekim vb. kişilerin bildirme yükümlülüğü ise gerçek yaş ve muayene sonucunda ortaya çıkmaktadır. Söz gelimi kimlikte 18 yaş üstü gösterilen mağdurun gerçek yaşı, muayene sonucunda 18 altı ise hekimin bildirme yükümlülüğü doğmaktadır. Daha önce de bahsetmiş olduğumuz erken erginlik kazanma durumlarında çocuklar için TCK’nin 103. maddesi uygulanmaktadır.

Bildirim Yükümlülüğü

5237 sayılı TCK m. 278 suçu bildirmeme maddesi AYM’nin 30/06/2011 tarihli ve E.2010/52, K.2011/113 sayılı kararı ile iptal edilmiştir. Karar, Resmi Gazete’de yayımlandığı 15/10/2011 tarihinden 6 ay sonra yürürlüğe girmiştir. Bahsedilen maddenin iptalinden önce ilgili kişilerin mevcut suçu yetkililere bildirmemesi halinde 1 yıla kadar hapis cezasının verileceği; mağdurun 15 yaşını bitirmemiş olması durumu mevcutsa verilecek cezanın yarı oranında arttırılacağı yer almaktaydı. Maddenin iptali ile ilgili kişilerin üzerinden bu yükümlülüğün kalktığı görülmektedir.

Sağlık Mesleği Mensuplarının Bildirim Sorumluluğu

TCK m. 280’de ise sağlık mensuplarının işlenen mevcut suçu yetkililere bildirmemesi özel olarak düzenlenmiştir. Bu maddede hiçbir değişiklik yapılmamıştır. Maddeye göre;

(1) Görevini yaptığı sırada bir suçun işlendiği yönünde bir belirti ile karşılaşmasına rağmen, durumu yetkili makamlara bildirmeyen veya bu hususta gecikme gösteren sağlık mesleği mensubu, bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Sağlık mesleği mensubu deyiminden tabip, diş tabibi, eczacı, ebe, hemşire ve sağlık hizmeti veren diğer kişiler anlaşılır.

Lakin bahsi geçen sağlık mensubu grubuna özel sağlık kurumunda çalışan kişiler dahildir. Aksi görüşte olanlar ise bu maddenin herkesi kapsadığını belirtmişlerdir.

Kamu Görevlisinin Suçu Bildirmemesi

Kamu görevlisi statüsünde olanlar için TCK m.279’a bakılmalıdır.

(1) Kamu adına soruşturma ve kovuşturmayı gerektiren bir suçun işlendiği göreviyle bağlantılı olarak öğrenip de yetkili makamlara bildirimde bulunmayı ihmal eden veya bu hususta gecikme gösteren kamu görevlisi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Suçun, adli kolluk görevini yapan kişi tarafından işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkraya göre verilecek ceza oranı yarı oranda arttırılır.

Elde Edilen Bulgunun Suç Oluşturması

Sağlık mensuplarının görevi gereği yaptığı muayene, ameliyat, tahlil gibi işlemler ile elde ettikleri bulguların suçtan kaynaklandığı yönünde şüpheye düştüklerinde bildirme yükümlülükleri doğmaktadır. Bahsi geçen kasıt ise kendiliğinden başvuran kişilerdeki bulgulardır. Adli iş için gönderilen kişilerden elde edilen bulguların saklanması, bildiriminden kaçınılması durumunda ise TCM m.257 yani görevin kötüye kullanılması ve diğer hükümler kapsamında durum değerlendirilir. Sağlık mesleği mensubunun bulguyu normal bir davranış olarak algılaması veyahut yanılması tıbbi olarak kabul edilirse bulgu suç teşkil etmemektedir. Keza bulgunun maddi bir durum ve olay olması gerekmekte, beyan veya açıklamalardan öğrenme durumunda ise bildirim yükümlülüğü doğmaktadır.

Bildirim Nereye Yapılır?

Suç ihbarı olan bildirimler CMK m.158 gereği Cumhuriyet Başsavcılığına veya kolluk makamlarına yapılabilmektedir. Bunun yanı sıra mahkeme, kaymakamlık veya valiliğe yapılan bildirimler de Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmektedir. Bildirimler hem yazılı hem de tutanağa geçirilip imzalanmak üzere sözlü şekilde yapılabilmektedir. Sağlık mesleği mensubunu azmettiren ya da yardım edenler ise sağlık mesleği mensubu olmasa dahi suça iştirak etmekten dolayı sorumlu olmaktadır.

Son olarak Özel Hastaneler Yönetmeliği 49. Ek Madde’ye göre; özel hastane kliniklerinde takip edilen gebeler, yeni doğan ve bebeklerin izlenmesi, kontrolü için bakanlıkça istenen kayıt ve bildirimlerin istenilen formatta ve sürede bakanlıkça belirlenen birime bildirmesi gerekmektedir.

Kaynakça

  • https://core.ac.uk/download/pdf/268072105.pdf
  • https://www.proquest.com/openview/82e3be74fa5965fe5fe0b256ad2beec9/1?pqorigsite=gscholar&cbl=2026366&diss=y
  • https://jag.journalagent.com/kpd/pdfs/KPD-32032-REVIEW-GUMUS.pdf

Beğendiniz mi? Arkadaşlarınızla Paylaşın!

62