Gündem Sorunu: Asgari Ücret

Yeni yılın yaklaşmasıyla beraber en çok konuşulan konulardan biri olan asgari ücretin, hukuka ve gündeme yönelik değerlendirmesini yapacağız.3 min


39

Ülkemizde asgari ücret sistemi anayasal güvenceye sahip, uluslararası sözleşmelerden beslenen ve İş Kanunu içinde bir düzenlenen bir sistemdir. Ayrıca uygulama konusunda da bir yönetmelik mevcuttur. Mevcut asgari ücret uygulamasının iç hukuka ilişkin dayanakları: 1982 Anayasasının 2, 49 ve 55. maddeleri, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 39. maddesi ve bu madde gereğince yayımlanan 01.08.2004 tarihli Asgari Ücret Yönetmeliği’dir (AÜY).

Tanımı ve Unsurları

1982 Anayasasında, devlete “çalışanların yaptıkları işe uygun adaletli bir ücret elde etmeleri ve diğer sosyal yardımlardan yararlanmaları için gerekli tedbirleri alma” görevi verilmişse de asgari ücretin tanımı yapılmamıştır (md.55/I). Yine 4857 sayılı İş Kanunu’nda asgari ücretin amacı “işçilerin ekonomik ve sosyal durumlarının düzenlenmesi” olarak ifade edilmesine karşılık herhangi bir tanımlamada bulunulmamıştır (md.39).

Mevzuatımızda asgari ücrete ilişkin doğrudan tanımlama Asgari Ücret Yönetmeliği m. 4/d’de yapılmıştır. Asgari ücret: “İşçilere normal bir çalışma günü karşılığı ödenen ve işçinin gıda, konut, giyim, sağlık, ulaşım ve kültür gibi zorunlu ihtiyaçlarını günün fiyatları üzerinden asgari düzeyde karşılamaya yetecek ücrettir.”

Asgari ücretin unsurlarına maddelendirme usulüyle kısaca şu şekilde değineceğiz:

1. Asgari ücret normal bir çalışma günü karşılığıdır.

2. Asgari ücret, zorunlu ihtiyaçların asgari düzeydeki karşılığıdır.

3. İşçi ve ailesinin ihtiyaçları esas alınmaktadır.

4. Asgari ücret, ödenecek ücretin en alt sınırını oluşturmaktadır.

Asgari Ücret Tespit Süreci

4857 sayılı İş Kanunu’nun m. 39/I hükmüne göre asgari ücretin tespiti, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca Asgari Ücret Tespit Komisyonu aracılığı ile yapılacaktır. Buna göre Türk hukuk sistemi bakımından asgari ücreti tespit yetkisi Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığında toplanan Asgari Ücret Tespit Komisyonuna aittir. Asgari ücretin saptanmasıyla ilgili olarak işçi, işveren ve hükmet temsilcilerinden oluşan üçlü yapıda merkezi bir komisyon öngörülmektedir. Asgari Ücret Tespit Komisyonunun toplanabilmesi için mutlaka bakanlığın çağrısı gerekmekte ve böyle bir çağrı olmadığı sürece, komisyonun toplanmasından söz edilememektedir.

 Komisyon asgari ücretleri belirlerken çeşitli ekonomik ve sosyal göstergeleri dikkate almak zorundadır. Bunlar:

– Sosyal durum,

– Ekonomik durum, ücretliler geçinme endeksleri, bu endeksler yoksa geçinme endeksleri;

– Fiilen ödenmekte olan ücretlerin genel durumu ve geçim şartlarıdır.

Komisyon kararları üye oylarının çoğunluğu ile alınmakta ve oyların eşitliği durumunda başkanın oyunun bulunduğu taraf çoğunluk sayılmaktadır. Asgari Ücret Tespit Komisyonunun vereceği kararlar kesindir. Buradaki kesinlik, idari hiyerarşik itirazların yapılamayacağı anlamına gelir. Ancak buradan idari yargı yolunun kapalı olduğu sonucu çıkarılmamalıdır. Zira Anayasa m. 125’e göre “İdarenin her türlü eylem ve işlemine karşı yargı yolu açıktır”. Asgari Ücret Tespit Komisyonu tarafından belirlenen kararın kamuoyuna açıklanması gerekmektedir. Komisyon kararı, gerekçeli metniyle birlikte Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girer. Asgari ücretin aleniyeti ilkesinde işçiyi koruma düşüncesi hâkimdir.

Değerlendirme

Mevcut gündemde hem işçinin hem de işverenin merakla beklediği asgari ücret tutarı hakkında, çeşitli ekonomistlerin, sendika yöneticilerinin ve “memur”ların değerlendirmeleri dışında somut bir sonuç elde edilebilmiş değildir. Ancak yukarıda söz ettiğimiz ve İş Kanunu’nun genel tutumu doğrultusunda işçinin korunması ve sosyal devlet ilkesinin gereklerinden sapmadan bir karar verilmesi elzemdir.

Türk-İş araştırmasının Ekim 2021 ayı sonucuna göre dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık sadece gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 3.093,20 TL olduğu belirtilmiştir. Aynı araştırmaya göre bunun yanında konut, giyim, sağlık, ulaşım ve kültür gibi zorunlu diğer ihtiyaçların da eklenmesiyle beraber bu sınır 10.000 TL seviyesinin üzerine çıkmaktadır. Ülkemizde çalışan kesim dilimine girmiş milyonlarca işçinin yarısına yakını asgari ücret ile çalışmaktadır. Hayat pahalılığı, kur dengesizliği ve buna bağlı olarak alım gücünün de düşmesiyle beraber bu insanların “insan onuruna yaraşır” bir yaşam sürüp süremeyecekleri tam bir muamma oluşturmaktadır.

Kaynakça

  • KORKMAZ Adem, AVSALLI Hüseyin. Türkiye’de Asgari Ücretin Hukuksal Yönü


Beğendiniz mi? Arkadaşlarınızla Paylaşın!

39

0 Yorum

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.