İçtihat Aykırılığının Giderilmesi

Bu yazıda Türk hukuk sisteminde bağlayıcılığı olan içtihadı birleştirme kararlarının verilmesindeki şartlar ele alınmıştır.5 min


52
56 Paylaşım, 52 Beğeni

Hukukun amacı adalettir, hukukun işlevi de bu amaca göre şekillenir. Hukuk normları soyut ve geneldir. Ancak, hakim hukuk kurallarını somut olaya aynen uygularsa hakkaniyet gerçekleşmeyebilir. Yazılı hukuk kurallarının adaleti sağlamak amacıyla oluşturulduğu varsayılır, ancak bu varsayım her hukuk kuralı için geçerli olmayabilir. Somut olaya uygun olarak adaletin gerçekleştirilebilmesi için hakime takdir yetkisi tanınmıştır. Hakim kendisine tanınan takdir yetkisi sayesinde önüne gelen uyuşmazlıklarda önceki kararlar ile bağlı olmaktan kurtulmuş ve bu yetki ile farklı değerlendirmeler yaparak adaletin ve hakkaniyetin sağlanması imkanına kavuşmuştur. Hakimin takdir yetkisi sınırsız değildir; hakim, hukuka ve hakkaniyete uygun karar vermelidir. Hakimin takdir yetkisinin kapsamı genişletilirse bu durum hukuka olan güvenin sarsılmasına yol açacaktır. Takdir yetkisinin dengede kalmasını sağlayan hakimin daha önce verilen kararla ahlaken kendisini bağlı hissetmesidir. AİHM kararlarındaki istikrarın nedeni de ahlaki bağlılık kavramına dayanır. Benzer somut olaylarda normun aynı şekilde yorumlanması beklenmektedir. Ancak, hukukun dinamik yorumu ve gelişimi nedeniyle önceki mahkeme kararlarından farklı bir hüküm verilmiş olabilir. Bu hüküm, hukukun dinamik yorumu ve gelişimi başlıkları altında tatmin edici gerekçelere dayandırılamazsa, içtihat farklılıklarının hukuki belirginliği ortadan kaldırması ve bireylerin hukuka duyduğu güveni zedelemesi gibi sonuçlardan bahsedilir.

İçtihatları birleştirme, Türk idare hukukunda, hukuki istikrarı ve eşitliği sağlamak adına bir denge sağlamaktadır. Türk hukuk sistemi, içtihadı birleştirme kararlarına diğer içtihatlardan farklı bir bağlayıcılık tanımıştır. Bu içtihadı birleştirme kararları uygulama alanındaki boşlukları doldurur. Mahkeme kararlarının düzenli bir şekilde sistemleştirilip yayınlanması ve mahkemeler arasında bir hiyerarşinin olması içtihat hukuku için gereken şartlardandır. Danıştay, içtihatları birleştirme usulü ile idareye benzer veya yakın bütün olay ve durumlarda yararlanabileceği ve gerekçe gösterebileceği genel ve nesnel kurallar ve ilkeler yaratmak, birey ile kamu gücü ve yararı arasındaki dengeyi kuracak esasları belirlemek ve idarenin gelişmesine ve yenileşmesine zemin hazırlamak imkanlarına sahiptir. İçtihat aykırılığının giderilmesinin, yani içtihatları birleştirmenin bir faydası da, denetimi yapacak mahkemenin içtihat kararlarının ilk derece mahkemeleri tarafından örnek alınmasıyla ülkenin tamamında hukukun aynı uygulanması mümkün olacaktır.

Yargıtay Kanunu madde 45 başlığı altında içtihatların birleştirilmesine dair usul açıklanmış ve içtihatların birleştirilmesini isteme yetkisinin kimde olduğu açıklanmıştır. İlgili maddenin birinci fıkrasına göre, içtihatların birleştirilmesini isteme yetkisine Yargıtay’ın karar organlarından biri olan Birinci Başkanlık Kurulunun üyelerinden biri olan Birinci Başkan sahiptir. İçtihatların birleştirilmesini Birinci Başkan, doğrudan doğruya veya Yargıtay dairelerinin ya da genel kurulların verdikleri karar sonucunda yahut Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının yazılı başvurusu üzerine, ilgili kuruldan ister. Bu istemlerin gerekçeli olması zorunludur. Ek bir açıklama olarak, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı Yargıtay’ı oluşturan birimlerden biridir. Kanaatimce, Birinci Başkanın içtihatları birleştirme istemlerinin gerekçeli olması zorunluluğunun kanun koyucu tarafından belirtilmesinin sebebi, hakimin takdir yetkisinin sınırlandırılmak istenmesidir. Her ne kadar hakime takdir yetkisi verilmiş olsa da adaleti gerçekleştirmekten uzak olan ve gerekçesiz bir istem sadece keyfilik ile doğru orantılı olacak, hukuki güvenlik ilkesinin gerekliliklerine ise bir o kadar uzak olacaktır. Aynı maddenin ikinci fıkrasında “Diğer merci veya kişilerin gerekçe göstererek yazılı başvurmaları halinde, içtihadı birleştirme yoluna gitmenin gerekip gerekmediğine Birinci Başkanlık Kurulu karar verir. Bu karar kesindir.” yazmaktadır. Yargıtay Kanunu madde 45’in üçüncü fıkrası ise içtihadı birleştirme kararlarının değiştirilmesinin ya da kaldırılmasının da yine aynı usule bağlı olduğunu işaret etmektedir. Bu ilk üç fıkradan içtihadı birleştirme kararlarını isteme yetkisinin kimlerde olduğu anlaşılmaktadır. Fakat, madde 45’in ilk fıkrasındaki “doğrudan doğruya” ifadesi beni şüpheye düşürmekte ve örneğin, Cumhuriyet Başsavcısının yazılı istemi üzerine Birinci Başkanın bir değerlendirme yapma yetkisinin var olup olmadığı noktasında karmaşa yaratmaktadır. Buna ek olarak, Madde 45/5’te “İçtihadı birleştirme kararları benzer hukuki konularda Yargıtay Genel Kurullarını, dairelerini ve adliye mahkemelerini bağlar.” yazmaktadır. Bu fıkra, içtihadı birleştirme kararlarının kimler için bağlayıcı olduğunu açıkça ifade etmektedir. İçtihatları birleştirme ile ilgili olan bir başka madde ise Danıştay Kanunu madde 39’dur. Bu madde, İçtihatları Birleştirme Kurulu’nun görevlerini açıklar: “İçtihatları Birleştirme Kurulu, dava dairelerinin veya idari ve vergi dava daireleri kurullarının kendi kararları veya ayrı ayrı verdikleri kararlar arasında aykırılık veya uyuşmazlık görüldüğü veyahut birleştirilmiş içtihatların değiştirilmesi gerekli görüldüğü takdirde, Danıştay Başkanının havalesi üzerine, Başsavcının düşüncesi alındıktan sonra işi inceler ve lüzumlu görürse, içtihadın birleştirilmesi veya değiştirilmesi hakkında karar verir.” Yani, içtihatları birleştirme kararının verilmesi için farklı yargı kararların olması, bu kararlar arasında aykırılık veya uyuşmazlık görülmesi ve içtihadın birleştirilmesinin lüzumlu görülmesi gerekir. Bu maddeye göre, içtihatları birleştirme kararının verilmesi noktasında üç farklı ihtimal söz konusudur:

1) Kararlar arasında aykırılık ve uyuşmazlık görülmemesi durumunda, İçtihatları Birleştirme Kurulu, önüne getirilen kararlar arasında aykırılık ve uyuşmazlık bulunup bulunmadığını araştırır. Ortada çelişen ve çatışan hükümler yoksa içtihatların birleştirilmesi de mümkün değildir. Danıştay, kararlar arasında aykırılık ve uyuşmazlık bulunup bulunmadığının nasıl ayırt edileceğine dair “İki karar arasında aykırılık ve uyuşmazlıktan bahsedilebilmesi için maddi olay ve hukuki dayanakta ayniyet bulunmasına rağmen birbirine zıt kararlar verilmiş olması gerekmektedir.” açıklamasını yapmıştır.

2) İçtihadın birleştirilmesinin veya değiştirilmesinin lüzumlu görülüp görülmeyeceğiyle ilgili olarak kanun metninin lafzına bakarak yaptığım yoruma göre İçtihadı Birleştirme Kurulu, kararlar arasında aykırılık ve uyuşmazlık görülse dahi içtihadı birleştirmeme yönünde bir karar alabilme yetkisine sahiptir. Bana göre, “lüzum görmek” ifadesi de yine burada bir takdir yetkisinin olduğuna işaret ediyor.

3) Kararlar arasındaki aykırılık ve uyuşmazlığın giderilmesi için içtihatların birleştirilmesi kararının verilmesi durumunda ise İçtihatları Birleştirme Kurulu, önüne gelen kararların arasındaki aykırılık ve uyuşmazlığın giderilmesinin gerekli olduğunu görürse içtihatların birleştirilmesine karar verir. Birleştirilen içtihat, söz konusu kararlardan birinin yönünde de çıkabilir veya hepsinin dışında yeni bir çözüm de getirebilir. “Aykırılık”, kararların dayandığı yasal metnin birbirine tam zıt ve aksi yönde yorumlanması; “uyuşmazlık” ise bu yorumların tam olarak uyuşmamasıdır. Prof. Dr. Lûtfi Duran, uygulamada yeni bir çözüm getirecek bir içtihat yerine kararlardan birindeki görüşün benimsendiğini ya da yeğ tutulduğunu söylemiştir.

Özet olarak, içtihatları birleştirme kararı verilmesi yukarıda da ele almaya çalıştığım bazı şartlara tabidir. Kanunda sayılmış olan dava dairelerinin ya da dava daire kurullarının benzer dava konularında aynı kanun hükmünü yorumlaması sonucu farklı sonuçlar doğduğunda içtihatları birleştirme kararının verilebilmesi söz konusu olur. Bu yorum farklılığı da hakimlerin sahip olduğu takdir yetkisinden kaynaklanır. Benzer somut olaylar için aynı normun farklı farklı yorumlanması hukuka olan güveni zedeleyecektir, bu nedenle bu duruma içtihatları birleştirme kararının verilmesi yolu bir çözüm olarak öngörülmüştür. Kanaatimce, AİHM kararlarının istikrarını sağlayan “ahlaki bağlılık” düşüncesi bizim ülkemizde yer edinmediğinden içtihadı birleştirme kararlarının verilmesi gerekli görülmektedir.

KAYNAKÇA

Albayrak, Adem ve Devrim Güngör. İstinaf. Ankara: Ankara Barosu Yayınları, 2016.

Duran, Lûtfi. “Danıştay’ın İçtihatları Birleştirme Uygulaması”. Ankara Üniversitesi SBF Dergisi. 27/3 (1972): 419-441.

Işıklar, Celal. “İdari Yargıda İçtihatların Birleştirilmesinin Hal ve Şartları”. Türkiye Adalet Akademisi Dergisi. 4/14(2013): 467-500.

Kızılyel, Serkan. “Danıştay İçtihatları Birleştirme Usulünün Formel İşleyişi Üzerine”. Türkiye Barolar Birliği Dergisi. 19(2015): 115-142

Koç, Emel ve Fırat Gedik. “Hüküm Kurma ve İçtihat”. Ankara Barosu Dergisi. 67/2 (2009): 157-167.

Yılmazoğlu, Yunus Emre. “İçtihat Farklılıklarının Temel Hak ve Özgürlükler Yönünden Değerlendirilmesi”. Uyuşmazlık Mahkemesi Dergisi. 7/13(2019): 551-662.


Beğendiniz mi? Arkadaşlarınızla Paylaşın!

52
56 Paylaşım, 52 Beğeni

Sizin Tepkiniz Nedir?

lol lol
0
lol
omg omg
0
omg
fail fail
2
fail
love love
1
love

0 Yorum

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Bir format seç
Kişisel Test
Kişisel bir şey ortaya koymayı amaçlayan sorular dizisi
Basit Test
Bilgiyi kontrol etmek isteyen doğru ve yanlış cevaplı sorular dizisi
Anket
Karar verme ya da görüş belirleme/oy verme
Serbest Yazı
Yazılarınıza Görseller Bağlantılar Ekleyebilirsiniz
Liste
Klasik İnternet Listeleri
Geri Sayım Listesi
Klasik İnternet Geri Sayım Listeleri
Video
Youtube and Vimeo Embeds
Ses
Soundcloud veya Mixcloud İçerikleri