Kelepçeleme Sözleşmesi Nedir?

Kelepçeleme Sözleşmesi tarafın ekonomik durumu ve kişisel haklarını oldukça ihlal eden bir sözleşmedir. Peki ama kelepçeleme sözleşmesi nedir?6 min


42

Sözleşme Serbestisi Nedir?

Özel hukukta, bir başka deyişle sözleşmenin iki tarafının da devlet kişiliği değil de özel bireyler olan sözleşmelerde, kanun koyucu tarafından bir çeşit özgürlük tanınmıştır. Bu özgürlüğün kapsamı; sözleşme yapılacak tarafı seçme, sözleşmenin içeriğini belirleme, sözleşmeyi iki taraflı sona erdirme, sözleşmenin içeriğini değiştirme gibi haklardan oluşmaktadır. Bu özgürlüğün belli başlı bir sınırı vardır. O da hukuka veya ahlaka aykırı olan yahut sözleşmenin konusunun imkansız olması sözleşme serbestisinin aşamayacağı çizgilerdir.

Kişilik Hakkının Kapsamı Nedir?

Kişi, kendisi olmasından hareketle doğumuyla birlikte bazı vazgeçilemez, mutlak haklara sahiptir. Yaşama hakkı, beden ve ruh tamlığı, kişinin onuru, ismi üzerindeki hakları hep bu kapsamda değerlendirilir. Kişilerin meydana getirdiği hukuki işlemler neticesinde özgürlüklerinden vazgeçmeleri ya da özgürlüklerine engellemeler getirilmesi kişilik haklarına aykırılık teşkil eder. Tanımı daha da genişletirsek, kişinin bizzat kendisini oluşturan her şey bu başlıkta incelenebilir. Ekonomik mevcudiyet ve faaliyetler bu sebepten kişilik hakkı içermektedir. Yine bunların sınırlanmasının ölçütü hukuka ve ahlaka aykırı olmasıdır. Bu varlığı ve gelişmesinin tehlikeye atılması ya da ortadan tamamen kaldırılması ya da sözleşmenin taraflarının birisinin sözleşme aracılığıyla ötekini hakimiyet altına alması yahut ekonomik özgürlüğün ortadan kaldırması veya ekonomik geleceğini fazlaca tehlikeye düşürmesi şeklinde yansıyabilmektedir.

Kelepçeleme Sözleşmesi Nedir?

Bu sözleşme türünün özelliği taraflardan birinin kişilik hakkına ağır derecede ihlal ve o tarafın diğer taraf yüzünden hukukla ve ahlakla bağdaşmaksızın diğer tarafa söz gelimi kelepçelenmesidir. Bir görüşe göre buradaki ahlaka aykırılık için ağır şartlar gerçekleşmelidir. Sözleşmenin bir tarafının ekonomik bütünlüğünün diğer tarafın inisiyatifine ya da keyfiyetine bağlı olması, tabiri caizse bir tarafın diğer tarafı vesayet altına alacak kadar katı hükümlerin varlığı, karşı tarafı alet haline getirmesi, ekonomik özgürlüğün çok ağır darbe alması koşulları mevcut bulunmalıdır.

Ekonomik Kelepçenin Koşulları Nelerdir?

a) Ekonomik Koşullar

Tarafların bir diğerine bağımlı olup olmadığının tespiti için sözleşme tüm olarak değerlendirilmelidir. Çünkü ekonomik bağımlılık, sözleşmeyi oluşturan tüm hükümlerle daha iyi anlaşılabilir. Üst mahkeme olan Yargıtay’ın bazı emsal kararlarına göre, bireyin kişisel ve iktisadi hürriyetine kabul edilemeyecek derecede hükümler ihtiva eden sözleşmelerin ahlaka ayrı kabul edildiği, bunların borçlunun ekonomik geleceğini büyük oranda riske atıp mutlak iradesini ortadan kaldıracağını ifade etmiştir. 

b) Sözleşmenin Süresi

Kelepçeleme sözleşmesini ayırt etmenin 2. koşulu ise sözleşmenin süresinin genişliğidir. Fakat her uzun süreli sözleşme de ahlaka aykırıdır ve kelepçeleme sözleşmesinin bir örneğidir denilemez. Bu yüzden sözleşme hükümlerinin borçlu tarafın ekonomik bağımsızlığını büyük oranda kötü etkileme kriteri gerçekleşmediyse bu sözleşme kelepçeleme sözleşmesi olarak nitelendirilemez. Dolayısıyla bu iki ölçüt birlikte değerlendirilmelidir. Aynı zamanda belirsiz süreli olan, örneğin bir tarafın ölümüne dek ya da sınırı belirlenmemiş sözleşmeler bu niteliği barındırmaktadır. Uzun süreli sözleşme bir zaman sınırına sahipse kelepçeleme sözleşmesi olarak adlandırılabilmesi için somut olayın özelliklerine dikkat edilmelidir. 

Yine bu hususta dikkat edilmesi gereken başka bir ölçütse sözleşmenin tek taraflı feshedebilmesinin önüne sözleşme hükümleriyle geçilip geçilemediğidir. Öteki sözleşme tarafına ekonomik bağlılık yaratılmış ancak tek taraflı fesih imkanı sağlanmışsa bu sözleşme kelepçeleme sözleşmesi olarak nitelendirilemez. Aynı zamanda sözleşme hükümleri, sözleşmenin uzun süreli olmayacağına dair hüküm içerse de diğer maddelerle birlikte yoruma tabi tutulduğunda kelepçeleme sözleşmesi olduğu ortaya çıkabilir, ahlaka aykırılık unsuru bu şekilde sağlanmış sayılır. 

Kelepçeleme Sözleşmesinin Yaptırımı Nedir?

Hukuken bir sözleşmenin geçerli olabilmesi için bazı şartları sağlaması gerekir. Bunlardan biri sözleşme serbestisi kuralının istisnasını oluşturan sözleşmenin hukuka ve ahlaka aykırı olmamasıdır. Hukuk düzeninde kelepçeleme sözleşmesinin yaptırımı butlan, yani iptal edilebilirliktir. Sözleşmenin tarafı olunmasa dahi ilgililer bunu dava açarak her zaman ileri sürebilir. Hakim bunu dava dosyasından anlamış olup taraflar davada ileri sürmese bile buna dayanarak hüküm verebilir. Bu yüzden kelepçeleme sözleşmesinin butlanı sözleşme kurulduktan itibaren sonuç doğurmamış sayılacak ve geçersiz olacaktır. 

Kelepçe Sözleşmesinin Sıklıkla Karşılaşılan Örnekleri Nelerdir?

Çoğu sözleşme türünde kelepçeleme sözleşmesine rastlanılabilir. Örneğin tiyatro sanatçıları ya da yazarların tarafı olduğu telif sözleşmelerinde bu sözleşmenin özellikleri gözlenebilir. Ancak bunun için yukarıda değindiğim ölçütlerin meydana gelmesi gerekmektedir. Mesela kariyerine yeni başlangıç yapmış ve desteğe ihtiyaç duyan sanatçılar uzun vadeli sözleşmelerle ekonomik hürriyetlerini kaybedebilmektedirler. Bu sözleşmeler genelde yapımcılık ve danışmanlık sözleşmeleri olarak bilinmektedir. Bu sözleşmelerin nasıl yapılacağını belirlemiş olan mevzuata göre (mevzuat kanun, kararname, yönetmelik vb. hukuk kaynaklarıdır.) eserin yaratıcısı kimse, o ekonomik hakları kullanma hakkına da sahiptir. Ayrıca eser yaratıcısı bu hakkını devir suretiyle mirasçılarına ya da başkalarına aktarabilir. Bu iktisadi sözleşmelerde her hakkın ayrıca yazılı bir şekilde belirtilmesi zorunludur. Bununla beraber telif hakkının eser yaratıcısınca devrinde devredilen haklar yazılı şekilde belirtilmediyse, bunlar karşı tarafa devredilmemiş kabul edilirler.

Fakat mevzuata uygun telif hakkı devri işlemi yerine getirilse de sözleşmede devredilen hakların kapsamına, süresine ve elde edilen menfaatlere dair boşluklar olabilir. Örneğin eser yaratıcısının eserinden elde edeceği ücret hakkı, plak satışı koşuluna bağlı tutulmuş olabilir. Ancak dijital ortamda oluşturulan eserlerden elde edilen gelirler yahut konserden elde edilecek gelirlerin yapımcının ileri sürdüğü koşulları içeren anlaşmayla karara bağlanması kelepçeleme sözleşmesinin unsurlarını her zaman sağlamayabilir.

Maddeler halindeki telif sözleşmesinin madde madde değerlendirildiğinde kelepçeleme sözleşmesinin özelliği gözlenmese de tüm maddeler bir bütün olarak değerlendirildiğinde hakların eser sahibince kullanılması fiili anlamda olanaksız hale getirildiği söylenebilir. Eser yaratıcısının kendi eserinden faydalanmasını ya da kullanmasını olanaksız hale getiren, sınır koyan sözleşmeler bu kapsamda değerlendirilmelidir. 

Yine oyuncunun yer alacağı projeyi ve bedelinin ya da şarkıcının şarkı söyleyeceği mekan ve bedelin yapımcı tarafından sözleşmeyle hazırlanması kelepçeleme sözleşmesinin bir örneğini teşkil eder. Böylece sanatçının işini icrası yalnızca yapımcının bağımlılığına terk edilmektedir. Bir sözleşmenin kelepçeleme sözleşmesi olarak adlandırılmasından beklenen çıkar, sanatçının iktisadi anlamada özgürlüğünü korumakta, sanatçının kişilik hakkını koruma altına almaktadır. Sonuç olarak bu telif sözleşmeleri, kanundaki gibi ele alınarak anlaşılmış olsa bile ahlaka aykırılık neticesinde sözleşme geçersizlik yaptırımında hükme bağlanmıştır.

Bununla beraber, tüketicinin aşırı fiyata karşı korunması da kelepçeleme sözleşmesi kavramıyla anlaşılır. Ekonomik anlamda tüketiciyi zor şartlara iten ve tüketicinin sosyal itibarını zedeleyecek sözleşmeler geçersizlik yaptırımına tabidir. Ayrıca bir ürünün piyasa fiyatlarından çok daha fazla bedelle satılmasının hukuki sonucu yine aynıdır. Tüketicinin deneyimsizliği, bilgisizliği ve zor şartlarda bulunmasından faydalanılması gabin (aşırı yararlanma) hükümlerine tabi olacaktır. İlgili mevzuatta, aşırı pahalı satılan ürünlerin alıcısı olan tüketici, eğer parayı ödediyse geri iadesini talep edebilir, ödemediyse sözleşmeyle bağlı değildir. 

Tüketicinin bilgilendirilmesi kelepçeleme sözleşmesinin oluşmasını engellemektedir. Örneğin bankaların verdiği kredilerde sözleşmenin tarafı olan tüketiciyle uygun sürede bahis konusu sözleşme şartları hakkında bilgilendirilme yapılmalıdır. Ayrıca bu sözleşmede kredinin türü, tüketicinin açık adresi, sözleşmenin süresi, aylık ve yıllık faiz oranları vb, bunu yanında noter gideri, gecikme faiz oranı, sözleşmenin edimlerinin yerine getirilmemesi halinde doğacak sonuçları, erken ödeme koşulları gibi bilgiler de sözleşmede yer almalıdır. 

Bununla birlikte, tüketicinin herhangi bir nedene dayanmaksızın 14 gün içinde cayması yine kelepçeleme sözleşmesinden korunmanın bir yoludur. Tüketici cayma hakkından haberdar ve ilgili kuruluşa bu talebin iletilmesi yeterdir. 14 günlük süre cayma hakkının öğrenilmesinden itibaren başlamaktadır. Bu bilgilendirme yazılı ve sözlü yolla olabilir. Eğer bilgilendirme mevcut değilse bu süre sözleşme boyunca devam eder. Bu hak kullanıldıktan 30 gün içinde anapara faiziyle geri ödenmelidir. Sözleşmeden doğan faiz ve 3. Taraflara yapılan masraflar haricinde fazladan para istenemez. 

Kaynakça

1)Şafakllı, O. Veli-Şahin, Kenan, (2019), “Kelepçeleme Hükümlerinden Korunmaya Yönelik Düzenlemeler: KKTC Tüketici Kredi Sözleşmesi Düzenlemelerinin TC ve AB Düzenlemeleri İçin Kararlaştırılması”, BSAD, 2(10), s. 18-36

2)Akın, İrfan, Kayaözü, Z. Büşra, (2020), “Telif Hakları ve Kelepçeleme Sözleşmeleri”, TAÜHFD, 2(1), s. 27-48

     

    

[zombify_post]


Beğendiniz mi? Arkadaşlarınızla Paylaşın!

42

0 Yorum

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.