Yeni Sinema Yönetmeliği Nelerden Bahsediyor?

Yeni yılla birlikte başlayan ‘mısır tartışması’ yeni sinema kanununun komisyondan geçmesi ile başka bir boyuta evrildi. 4 min


57

Bilindiği üzere, 2019 yılının başında Sinema Kanununda değişiklikler yapan yeni yasa yürürlüğe girmişti. 22 Ekim 2019 tarihinde de yasanın uygulanışını düzenleyen “Sinema Filmlerinin Değerlendirilmesi ve Sınıflandırılmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik” yayım tarihinde yürürlüğe girmiş olacağı ibaresini barındırarak Resmi Gazete’de yayımlandı. 

Yönetmelik kapsamı bakımından; sinema filmlerinin ve fragmanlarının değerlendirilmesi ve sınıflandırılması, kurulların oluşumu, kurulların görevlerinin yanında yetki ve çalışma usulleri, reklam ve fragman süreleri, sinema biletleri, denetim ve idari para cezaları ile ilgili hükümler içeriyor. 

Yönetmelik uyarınca, sinema filmleri ve fragmanlarının değerlendirilmesi ve sınıflandırılması amacıyla Değerlendirme ve Sınıflandırma Kurulu ile öngörülen alt kurullar faaliyet gösterecek. Bu kurullar; ülke içinde üretilmiş veya ithal edilmiş olması farketmeksizin, sinema filmleri ve fragmanlarına ilişkin işaret ve ibareleri belirleyecek, ilgili yapımın gösterime veya ticari dolaşıma sunulmaya uygun olup olmadığına karar verecek. Belirlemesini yaparken; cinsellik, çıplaklık, şiddet ve korku ögeleri ile uyuşturucu madde, kaba ve argo dil kullanımı gibi olumsuz örnek oluşturabilecek davranışların varlığını ve ağırlığını gözetecek. Değerlendirme ve sınıflandırma sonucunda uygun görülen işaret ve ibarelerin film öncesinde, her türlü tanıtım ve gösterim alanında rahatça görülebilecek şekilde kullanılması zorunlu tutulmuştur. 

Yanı sıra film öncesinde gösterilen fragmanların taşıdığı ibarelerin de izleyicilerin gitmiş olduğu sinema filmine uygun olması son derece önemlidir. Somutlaştırmak gerekirse; çocuk filmlerinde, sadece yetişkinler için uygun olacak içerikleri taşıyan fragmanların gösterilmesi bu hususla engellenmiş olmaktadır. Sınıflandırmada ise Amerikan sistemine gidilmiş olduğunu görüyoruz. Sınıflandırma kategorileri “Genel İzleyici, 6A, 6+, 10A, 10+, 13A, 13+, 16+ ve 18+” olarak yeniden düzenlenmiş.

Gelelim sinema salonlarını korumak üzere getirildiği aşikar olan, yönetmeliğin 10. maddesi 2. fıkrasına… “Sazan Sarmalı” maddesi olarak da dile getirebileceğimiz bu düzenleme; sinema filmlerinin gösterim tarihinden itibaren beş ay geçmeden ücretli yayın yapan platformlarda, altı ay geçmeden ücretsiz yayın yapan platformlarda gösterilemeyeceğini söylüyor. Bu düzenlemeye ilham veren olayın; Sazan Sarmalı filminin sinema salonlarında vizyon gördüğü esnada, online bir platform olan “Netflix”de de yayınlanışı ve buna yöneltilen eleştiriler olduğunu tahmin edebiliyoruz. Sinema salonu işletmecilerinin yararına bir husus olsa da çeşitli eleştirilerin yöneltilmesi muhtemel bir düzenlemedir. Keza 5 ayın uzun bir süre oluşu sebebiyle, sektöre sert bir devlet müdahalesi olarak da tanımlanabilir. Salon işletmecisi, dijital platform ve yapımcı arasındaki sözleşme özgürlüğünü kısıtlar bir mahiyette olduğu ileri sürülebilir. Yapımcının kafasında olabilecek; “az bir süreyle sinema salonlarında vizyona sokayım ve ardından dijital yayın platformuna taşıyayım” planına engel teşkil eder. Dijital yayın platformu -Netflix gibi- kendi içeriğini üretip sinema salonlarında da vizyona sokmak istese bunu gerçekleştiremeyecektir. 5 aylık uzun bir sürenin varlığındansa “vizyon takviminin bitmesinden sonra” gibi bir ibarenin daha yerinde olacağını düşünenler vardır. Bu öneriye katıldığımı ifade etmem gerekir.

Diğer hususlar reklam ve fragman sürelerine ilişkindir. Sinema salonu işletmecilerinin ana gelirini, bilet ücretlerinden değil reklam gelirlerinden elde ettiği bilinen bir husustur. Bu aşamada, sinema gösterimcilerinin, kamu spotları ve sosyal sorumluluk projelerine ilişkin olanlar hariç olmak üzere reklamları en fazla 10 dakika gösterebilecek olması onlar açısından bir zarar doğurabilir.

Diğer bir mesele fragman gösterim sürelerinin en az 3 en fazla 5 dakika olmasıdır. Dolayısıyla gösterimcinin en az bir fragman göstermesi zorunlu iken ikiden fazla gösterim yapmaya süre sınırının yetmeyeceği aşikardır. 

Kamuoyunda “Mısır Savaşları” olarak bilinen sektörel huzursuzluğu giderecek bir düzenleme de mevcuttur. Bu maddeye göre biletler mısır ve kola gibi yan ürünlerle beraber satılamayacaktır. Yapımcıların yararına gerekli bir düzenleme olduğu kanısındayım. Keza tüketicinin de bilet fiyatının tam değerini öğrenmeye hakkı vardır.

Diğer bir husus uyarınca; “sinema salonu işletmecileri ya da sinema bileti satan diğer gerçek veya tüzel kişiler indirimli bilet fiyatlandırmaları hariç olmak üzere sinema biletini içeren abonelik, promosyon, kampanya ve toplu satış faaliyetleri gerçekleştiremez”.  İndirimli bilet fiyatları da filmin yapımcısı veya dağıtımcısı arasında yapılan sözleşmeler çerçevesinde belirlenecek olan “engelli bileti”, “şehit yakını ve gazi bileti”, “halk günü bileti”, “internet bileti”, “kamu meslek grubu bileti”, “öğrenci bileti” ve “sabah seansı bileti” gibi bilet türleridir.

Sonuç olarak; bahsi geçen konuları düzenleyen 30 Ocak 2019 tarihli Sinema Kanununun uygulanışını göstermek amacıyla çıkarılan bu yönetmelik, değindiğimiz hususların detaylı izahını yapmaktadır. Nihayetinde sinema salonu işletmecileri açısından olumlu ve olumsuz birtakım düzenlemeleri beraberinde getirmekle beraber genel bir analiz neticesinde çoğu hususta işe yarar olduğu sonucuna varılabilir. 

KAYNAKÇA

[zombify_post]


Beğendiniz mi? Arkadaşlarınızla Paylaşın!

57

0 Yorum

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.