THE SERPENT: Hippi Katili Charles Sobhraj

Nepal'deki yargılamada bireyin adil yargılanma hakkı sorgulanabilir.3 min


51

1 Ocak 2021 tarihinde BBC ile Netflix ortak yapımı olarak yayınlanan The Serpent adlı dizi 1 sezon ve 8 bölümden oluşmaktadır. Öncelikle dizi tam anlamıyla dönem dizisi ve Çiçek Çocukların yaşamı apaçık. Diziyi özellikle gezginler izlerken gergin anlar yaşayabilir. Kısaca, dizi gerçek hayattan uyarlanmış, taş simsarı olan ve Yılan/Hippi Katili olarak bilinen Charles Sobhraj’ın hayatını konu edinmiştir. Sobhraj, 1970lerde Asya ülkelerinde kaçakçılık yapan ve bu ülkeleri ziyarete gelen hippileri zehirleyerek korkutan, öldüren; öldürdüğü turistlerin pasaportlarına el koyan bir seri katil. Etrafındaki insanları korku ve muhtaçlık hisleri ile yanında bulunduran ve cinayetler işleyen Charles Sobhraj’ın yargılanması oldukça ilginç. Öncelikle bir hukuk fakültesi öğrencisi  diziyi izlerken delillerin sunuluşunda ve yargılama aşamalarında hukuki bilgilerini ortaya koyabilir. Ben de diziyi izledikten sonra Sobhraj’ın gerçek hayatta Nepal’deki mahkeme süreçlerine ilişkin özet bir araştırma yapma ihtiyacı duydum.

Öncelikle Herman Knippenberg isimli Hollandalı bir diplomatın ve beraberindeki kişilerin  çabaları, topladığı deliller ile cinayetlere ilişkin araştırmalar ve şüpheler artmıştır. Şüpheler sonucunda 1976’da nihayet Sobhraj Hindistan’da cezaevine girdi. Aynı zamanda Tayland’da yargılanmak üzere aranmakta ve tüm ülkelere bilgileri gönderildi. Sobhraj Hindistan’daki hapis cezasını uzatabilmek için hapisten kaçtı, ardından kendisini yakalattı ve cezasını uzatarak Tayland’da toplanan yeterli deliller ile cinayet soruşturması her ne kadar mahkemeye taşınsa da, Sobhraj’ın 20 sene yakalanmaması ile  Tayland’da hakkında kesinleşen idam cezası zamanaşımına uğradı. 21 yıl boyunca Hindistan’daki cezaevi sürecini yetkililere rüşvet vererek dilediği gibi yaşadı. Cezaevinden çıktıktan sonra Fransa’ya giden Sobhraj, 2003 yılında hakkında soruşturmaların olduğu Nepal’e döndü ve kendisini bilerek yakalattı -böyle olduğu düşünülüyor- . Gözaltına alındıktan sonra ABD’li Connie Bronzich ile Kanadalı Laurent Carriere ile öldürmekten hüküm giydi. Ancak Charles Sobhraj bugüne kadar, hayatı boyunca işlediği tüm suçlardan yargılanmadı. Nepal’deki yargılanmasına ilişkin olarak bazı soru işaretleri oluştu.

Yargılamalara ilişkin olarak,  Nepal, bireylerin İnsan Hakları Komitesi’ne şikayette bulunmalarına olanak tanıyan Uluslararası Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi İhtiyari Protokolünü (ICCPR) imzalayan Asya’daki birkaç devletten biri. Bu hak Nepal’de bulunan herkesi kapsıyor ve bu hakka Sobhraj da sahip. BM Komitesi, Charles Sobhraj’ın yargılanmasına ilişkin olarak duruşmanın Sobhraj’a karşı önyargılı olduğunu, bir kişi olay sırasında başka bir yerde olduğunu iddia ederse, bunu kanıtlaması gerektiğine dair hem Bölge Mahkemesi’nin (ilk olarak 2004 yılında Sobhraj’ı cinayetten mahkum eden) hem de Patan Temyiz Mahkemesi’nin kararına ilişkin olarak, insan haklarının korunması için temel olan masumiyet karinesinin, savcılığa suçlamayı ispat etme yükünü yüklediğini, suçun makul bir şüphenin ötesinde ispatlanana kadar hiçbir suçun varsayılamayacağını garanti ederek, sanığın şüpheden yaralanmasının ve suç işlemekle suçlanan kişilerin bu ilkeye göre muamele görmesi gerektiğini ifade etmiştir. Ayrıca, 2003 yılında Sobhraj’ın bir avukata danışmasına izin verilmeden 25 gün boyunca tutukladıktan sonra Sobhraj’ı yasadışı bir şekilde gözaltında tutulmasının, Nepal’deki yargılamaların kendisine tercüman sağlamadan yapılmasının ve Yargıtay’daki duruşmayı uzatmasının yine adil yargılanma hakkına ters düştüğü belirtilmiştir. Bunun yanında duruşmaların birçoğunun herhangi bir gerekçe gösterilmeden ertelenmesi ile yargılamanın uzatılması haklı bir sonuç ortaya çıkarmaz. Nepal’in Sobhraj’ın şikayetine karşı savunması sorulan Nepal’in BM Daimi Temsilcisi Madhu Raman Acharya, Nisan 2010’da Sobhraj’ın davasının tamamen Nepal yasalarına göre yürütüldüğünü söyledi. Ayrıca Sobhraj’ın Nepal vatandaşı olmaması ve hüküm giymiş bir suçlu olması sebeplerinden  Sözleşme tarafından teminat altına alınan hakların onun için geçerli  olmadığını ifade etti. BM Komitesi ise, bunun hukukta bir temelinin olmadığını,  mahkemelere erişim hakkının ve mahkeme önlerinde eşitliğin, milliyeti ve statüsü ne olursa olsun tüm bireylere sunulmasının gerektiğini belirtti. Ardından 2010’da BM Komitesi, Nepal’e gerekli önlemleri alması için altı ay süre verdi.

Kaynakça

[zombify_post]


Beğendiniz mi? Arkadaşlarınızla Paylaşın!

51

0 Yorum

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.