Hukuk fakültesini kazanmak kadar bitirmek de her öğrencinin hayalidir. Fakülteyi bitirince hangi mesleğin icra edileceği ise hemen hemen bellidir. Bunlar; avukatlık, hakimlik ,savcılık, noterlik yada akademisyenliktir. Ancak geçtiğimiz günlerde Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’nun yaptığı açıklamayla hukuk fakültesinden mezun olan öğrencilere yeni bir meslek kapısı daha açılmış bulunmakta: RÜTBELİ POLİSLİK… Bu alternatif mesleğin getirilmesi ise eğitimine devam etmekte olan pek çok hukuk fakültesi öğrencisini ilgilendirmektedir. Çünkü artık hukuk fakültesinden mezun olmak avukat olmak için tek başına yeterli olmayacak tıpkı hakimlik ve savcılık mesleğinde olduğu gibi bir sınav ile fakülteden mezun olan öğrenciler yargı mesleğini icra edebilecekler. Belirlenen 70 puan barajını geçemeyen öğrenciler ise rütbeli polis olabilecekler. Dilerseniz öncelikle TBB Başkanı Metin Feyzioğlu’nun açıklamalarına göz atalım ve ardından bu sistemi uygulayan ya da bu sisteme benzer sistemleri uygulayan ülkeleri inceleyerek hukuk sistemimize getirilerini inceleyelim.
TBB Başkanı Metin Feyzioğlu’nun açıklamaları şu şekilde:
Metin Feyzioğlu, Adalet Bakanlığı ile çok ciddi ve güzel bir yargı reformu çalışması içinde olduklarını belirterek, şöyle devam etti:
“Umut ediyorum nisan ayında Sayın Bakan tüm ayrıntılarını açıklayacak. Avukatlıktan gelen, adliye koridorlarında avukatlık yapmış bir bakanla bunca yıldan sonra çalışabildiğim için çok mutluyum. Birbirimizi anlayabiliyoruz ve çözüm de getirebiliyoruz. Yıllardır avukatlık sınavı peşindeydik. Avukatlık sınavı olmayacak ama başka bir şey olacak. Hukuk fakültesini bitirenlerden avukat, hakim, savcı veya noter adaylığına başvuracak olanların, bu mesleklere girişte aşmaları gereken bir baraj sınavı geliyor. Baraj muhtemelen 70 olacak.
Sınavı geçen kalitede öğrenci yetiştirmeyen hukuk fakültelerinin, kontenjanını doldurmaması gerekiyor. Sınava girmeyen veya sınavı geçemeyenlere de elbette iş bulmak lazım. Yıllarca polis akademisi öğrencilerine hukuk dersi vermeye çalıştık. Başarılı olamadık, çünkü dünyaya bakış açımız farklı. Dünya bunun yolunu bulmuş. Hukuk fakültesi mezunlarını rütbeli polisliğe yönlendiriyor. Gerçekten çözüm oluyor. İlk adımdan itibaren hukuk kurallarını hukukçu gibi bilen bir kişinin iyi bir polislik eğitimi almasından söz ediyorum. Buna Adalet Bakanımız son derece sıcak bakıyor. Bildiğim kadarıyla İçişleri Bakanımız da çok sıcak bakıyor. Cumhurbaşkanımız da sıcak bakarsa, bu işin Avrupa’ya parmak ısırtacak bir proje olarak gelişmesini sağlamak da bizim görevimiz olmalı. Orta vadede ise tüm avukat, hakim ve savcıların Fransa’da olduğu gibi yüksek lisans zorunluluğuna tabi tutulması, Almanya’daki gibi iki devlet sınavından sonra mesleğe başlamaları gerekir.”
Görüldüğü gibi yıllardır getirilsin mi getirilmesin mi diye tartışılan konuda artık sona yaklaşılmak üzere. Sadece avukatlara yönelik de değil, yargı görevini icra edecek herkesi ilgilendiren bir sınav olacak. Bu sayede her geçen gün yenileri açılan hukuk fakültelerinin eğitim kalitesi, öğrencilerinin başarısı olumlu yönde etkilenebilir ve hatta daha fazla hukuk fakültesinin açılması bile önlenebilir. Planlanan bu sınav dünyada bir ilk değil, bu sınava benzer sınav sistemlerini uygulayan pek çok ülke var . Almanya ,Avusturya ,Hollanda, İrlanda, Litvanya, Polonya, Romanya, Slovakya ve Yunanistan gibi pek çok Avrupa ülkesinde avukatlara yönelik sınav sistemi uygulanmaktadır. Bu ülkelerdeki avukat olma sürecine bakıldığında ise staj süreleri de ülkemize nazaran daha fazladır yani Avrupa ülkelerinin birçoğunda avukat olmak için yoğun çaba ve gayret göstermek gerekiyor. Bu çaba ve gayret ülkemizde de gösteriliyor ancak stajyerlerimizin enerjisi daha ziyade icra dairelerinde veya adliyeye evrak yetiştirmek için kullanılıyor. Elbet bu işler de çok önemli, birilerinin bu işleri öğrenmesi ve yapması gerekir ama staj süreci çoğunlukla bu şekilde geçtiğinde ruhsat alıp mesleğe başlandığında istenen verim alınamıyor maalesef. Getirilmesi planlanan sınav sistemiyle yargı mesleğini icra edecek insan sayısında eski sisteme nazaran bir azalma görülebileceği ve bu azalma ile stajyerlere gösterilen ilgi ve aktarılan bilgide artış olabileceği düşünülüyor. Bu sayede daha kalifiye avukatlar mesleği daha iyi bir şekilde icra edebilir ve yargı organının işleyişi daha düzenli hale gelebilir.
Yargı erki devletin en temel üç organından biridir ve diğer iki erk olan yasama ve yürütme erkinden daha ayrı ve daha bağımsız bir erktir. Yargı erki, Anayasa’da da belirtildiği üzere bağımsız ve tarafsız mahkemelerce kullanılır. Bu bağımsız ve tarafsız mahkemeleri oluşturan, işleyişine katkı sunan herkesin işini en iyi şekilde yapması gerekir. Bu işleri yapan herkes belirli bir bilgi ve kültür seviyesine sahip olmalıdır. Bu bilgi, beceri ve kültür seviyesinin ölçülmesinde de kullanılacak en iyi araçlardan biri sınavdır. Üzerinde çalışılan ve gelecek yıllarda uygulanması planlanan sistemin yargı erkini daha da güçlendirmesi, bağımsızlık ve tarafsızlığını daha da arttırması beklenmektedir. Yeni sistemin beraberinde adalet sistemindeki aksaklıkları giderecek çözümler getirmesi planlanmaktadır. Barajı geçemeyenlere polislik yolunun açılmasıyla da kolluk teşkilatında görülen hukukun anlatılmasının güçlüğü problemi çözülmüş olacak, hukuku iyi bilen polisler görevlerini daha bilinçli icra edebileceklerdir. Özellikle kriminolojide görülen suçtaki karanlık sayılarda daha hakkaniyetli davranılmaya çalışılacağı için azalma görülebilecektir. Yani getirilmesi planlanan sistemle hem yargı teşkilatı hem de kolluk teşkilatı olumlu anlamda etkilenecektir eğer planlanıldığı gibi uygulanırsa.
Sonuç olarak üzerinde çalışılan bir sınav sistemi var ve eğer uygulamaya geçerse yargıda büyük değişiklikler beraberinde gelecektir. Bu değişikliklerin olumlu yönde olması, adaletin ve hukukun işleyişine katkı sağlaması en büyük temennimizdir.:)
[zombify_post]
0 Yorum