29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız Kutlu Olsun! 96 yıldır tam bağımsızlığımızın, egemenliğimizin ve demokrasimizin nişanı olan Cumhuriyet bütün yurtta coşkuyla kutlanıyor. Kutlanması da biz genç hukukçuları ve yeni nesli mutlu ediyor. Mutlu ediyor etmesine ancak omuzlarımızda hiç de hafif sayılamayacak bir sorumluluk var. Kolay değil, Mustafa Kemal Atatürk tarafından biz gençlere emanet edilen Cumhuriyeti yükseltmek ve yüceltmek vazifesi altındayız. Pek ala bilinir ki Cumhuriyeti onlar kurdular biz yükseltip yücelteceğiz.
Tabi böyle cümleler kurmak, sözler vermek kolay. Ama atalarımızın da dediği gibi; “lafla peynir gemisi yürümez”. Peki ne yapmalı, nasıl yapmalı ki bizlere emanet edilen Cumhuriyet geriye sarmasın, yerinde saymasın; daima ileride, daima önder olsun. Sevgili okuyucu bu yazımızda bunu 5 maddeye düşürebilmek için düşündük. Hangi 5 madde bizim hayallerimizi yerine getirebilir? Gelin birlikte bakalım. İtirazınız olursa birlikte düşünelim.
-
1 ÇALIŞMAK
İlk maddeye tabiki de "çalışmak" girmeliydi. Bugün bizim bayram olarak kutladığımız Cumhuriyet hakikatte oldukça meşakkatli ve insanı zorlayıcı çabalar neticesinde bir zafer anıtı gibi yükseldi Onların ellerinde. Kolay değildi elbet. Önce bağımsızlık sonra da egemenliğimizi ilan ettik. Bütün hepsi ancak ve ancak çalışmakla, çok çalışmakla ve sonrasında daha çok çalışmakla oldu. O yüzdendir ki Cumhuriyeti yükseltecek ve yüceltecek ilk madde kesinlikLe çalışmaktır. Biz gençler başta olmak üzere; çalışacağız, çok çalışacağız ve daha çok çalışacağız... Atatürk ve silah arkadaşlarının emanetine sahip çıkabilmek ve ilerletebilmek için hep çalışacağız.
-
2 SEVMEK
Belki de çalışmaktan da önce gelebilirdi bu madde. Ancak bir önemi olmazdı eğer yanında çalışmak olmasaydı. Bağımsızlık mücadelesi için bütün çabalar memleket sevgisinden doğmuştur. Yoksa hangi millet bu kadar cefayı yüklenebilirdi? Hangi insan sonu ve bucağı gözükmeyen bu yola girebilirdi? Hangi toprak bunu hak ederdi? Vatanperverlikten başka burada bir çok sevgiden bahsediyorum. İnsan sevgisi, doğa sevgisi, hayvan sevgisi ve hatta sevginin bütün çeşitleri de bu maddeye dahil olmalı zannımca. Zira günümüz dünyası eskisinden daha farklı. Burada günümüz dünyasını anlatmaya kalkamam ancak şu kadarını söyleyebilirim ki en güzel başarılar ve hayran olunan sonuçların altında çok çalışmakla birlikte yapılan işe ve onun yanındakilere duyulan sevginin de bulunduğu muhakkaktır.
-
3 HAYAL ETMEK
Şimdi tekrardan şunu söyleyebilirsiniz. Çalışmaktan önce gelmeliydi bu! Hayır size katılmıyorum. Sevdiğiniz bir işe başlamadan önce hayal etmek kıymetli bir bahis. Ancak Cumhuriyeti ve onun değerlerini hayaller korumaz, ileriye götürmez. Çalışmak her koşulda en önde olması gereken maddemizdir. Bununla birlikte bir başarı elde etmeden önce onun zihinlerde ve dillerde öngörülmesi çalışmak azmini de canlandıracağından, hayal etmek şüphesiz olmazsa olmazlarımızdan olacaktır. Her muvaffakiyetin arkasında elbetteki bir tahayyül yatar. Cumhuriyetimizi ve onun değerlerini yüceltmek için çabalamadan önce yücelmiş ve yükselmiş halini hayal etmek gerçekten de çalışmak için şevkimizi arttıracaktır. Ancak unutmamak gerekir ki hayallere dalmak ve çalışmayı unutmak veya bir kenara bırakmak pek de olası bir durumdur. Hayallerde değil gerçeklerde yaşamak için çalışmayı unutmamak gerekir.
-
4 İNANMAK
Onlar, Atatürk ve silah arkadaşları, elbette ki çaresiz kaldıkları zamanlar yaşadılar. Elbette ki her şey güllük gülistanlık değildi. Hatta hiçbir şey güllük gülistanlık değildi. Bütün bunlara rağmen sevdikleri vatan için hayal ederek çalışmaya devam ettiler. Peki ya neydi, her şeye rağmen devam etmelerini sağlayan? Elbetteki başaracaklarına olan inançları! Atatürk'ün en başından beri kendisine, ülkesine ve tabi ki Türk Milletine olan inancının hiç sarsılmadığını Nutuk'ta okuyabilirsiniz. Kurucularının ne büyük bir inançla hareket ettiğini düşündüğümüzde Cumhuriyetin yeni emanetçilerinin, umutsuzluğa kapılmadan ve her koşulda kendilerine inanarak, hayal etmeye devam ederek çalışmalarının ne kadar doğru olduğunu da anlamış oluruz.
-
5 DENEMEK
Ve son olarak denemek. Bizim emanet aldığımız insanlardan şanslı olduğumuz bir çok konudan birincisi. Onların, tek bir sefer kullanabilecekleri şansları vardı. Ve doğru kullandıkları için bugün buradayız. Bizlerin ise bunları deneyebileceğimiz ve uygulayabileceğimiz, üzerinde çalışıp düşünebileceğimiz bir çok şansımız var. Günümüz dünyasında neyin doğru neyin yanlış olduğunu test edebileceğimiz bir çok olanağımız var. En basitinden üniversitelerde öğrencilerin yaptıkları atölye çalışmaları bunun çok basit bir örneği! Cumhuriyet her ne kadar topla tüfekle savaşla kazanılmış olsa da onu korumak için silahlı kuvvetlerden daha farklı ve daha düşünce dolu yolları kullanmak gerekli. Bu da bizim emanet aldığımız insanlardan daha zor işlerin bizi beklediği demek. Bu zorluğu da deneyerek ve düşünerek atlatabiliriz ancak.
0 Yorum