Bedelli Askerlik ve Vicdani Ret Hakkı

Bazı ülkeler zorunlu askerliğe alternatif olarak vicdani retçilere kamu hizmetinde bulunma olanağı sunarlar.7 min


50

 

Tarihi Roma Antik Dönemi’ne kadar uzanan Vicdani ret, bir bireyin politik görüşleri, ahlaki değerleri veya dinsel inançları doğrultusunda zorunlu askerliği reddetmesidir. Vicdani retçiler kendilerini antimilitarist ya da pasifist olarak tanımlayabilmektedirler. Bu hakkın kullanılması her ülkede farklılık gösterirken bazı ülkelerde kullanılamamaktadır. Bazı ülkeler zorunlu askerliğe alternatif olarak vicdani retçilere kamu hizmetinde bulunma olanağı sunarlar. Birey kamu hizmetini de redderse buna “total ret” denir.

Kişi çeşitli sebeplerle askere gitmeyi reddedebilir.En çok karşılaşılan sebeplere değineceğiz;

“”

1- Politik Görüşler

Kişi politik görüşleri sebebiyle sınırsız,ordusuz,devletsiz bir ülkede yaşamak isteyebilir. Mesela Komünizm; üretim araçlarının ortak mülkiyeti üzerine kurulu sınıfsız, parasız ve devletsiz bir toplumsal düzen ve bu düzenin kurulmasını amaçlayan toplumsal, siyasi ve ekonomik bir ideoloji ve harekettir. Bu sebeple vicdani red kişinin kanaati kapsamındadır.

“”

 2- Dini İnançlar

Kişiler dini inanşları sebebiyle insan öldürmeye,savaşa,insan öldürmenin eğitimini almaya karşı olabilir.En belirgin örneği Yehova Şahidliği’nde karşımıza çıkar. AİHM’e Yehova Şahidi olması sebebiyle askerliği reddeden birçok başvuru yapılmıştır.İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi Ermenistan/Bayatyan (http://hudoc.echr.coe.int/tur?i=001-105611) kararında ilk kez vicdanı ret hakkını AİHS m.9(din ve vicdan özgürlüğü) kapsamında görmüştür. Olayda başvurucu dini görüşü sebebiyle askerlik hizmetini reddetmiş,alternatif bir sivil hizmeti yapacağını belirtmiştir. Ermenistan yasalarında alternatif bir hizmet ile ilgili düzenleme olmaması sebebiyle birliğe girmeyi reddeden başvurucu cezalandırılmıştır. Bunun üzerine başvuran davayı AİHM’etaşımıştır. Büyük Daire’de incelenen dava sonucunda AİHM, vicdani red ile ilgili eski içtihatların günün şartlarına cevap vermediğini belirten mahkeme AİHS’in, güncel hayat şartları ve demokratik devletlerde günümüzde üstün olan kavramların ışığında yorumlanması gereken canlı bir araç olduğunu hatırlatmıştır. Buna bağlı olarak İHAM, Sözleşme’nin öncelikle insan haklarını koruyan bir mekanizma olması nedeniyle, üye devletlerdeki değişen durumları dikkate alması gerektiğini belirtmiştir. 7 Temmuz 2011 de verilen bu karar AİHM’in yerleşik içtihatını terketmesi sebebiyle çok önemlidir. İnsan Hakları Mahkemesi vicdani red hakkı ile ilgili Bayatyan kararından önceki kararlarında çoğunlukla AİHS m.9 (din ve vicdan özgürlüğü) ve bununla bağlantılı olarak m.4 (ayrımcılık yasağı) kapsamında değerlendirme yapmıştır.

AİHM’in bu yeni kararı sözleşmeye taraf tüm ülkeleri bağlayıcı niteliktedir. Anayasamızın 90. maddesinin son fıkrasında belirtildiği üzere,temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümlerinin esas alınır. Anayasa’nın 24.maddesi ve taraf olduğumuz AİHS’in 9. maddesi (din ve vicdan özgürlüğü)ne vicdani reddin dahil edilmesi taraf ülkelerde tartışma yaratmalı ve bununla ilgili yasal bir düzenleme yapılmalıdır. Aynı zamanda anayasamızda vicdanı reddi yasaklayan bir madde bulunmamaktadır.

“”

3- Ahlaki Tercihler

Kişi,ahlaki sebeplerle insan öldürmeye,şiddet kullanmaya,savaşa,silah tutmaya karşı olabilir. Birey, emir almak ve vermek, itaat etmek ve hükmetmek istemiyor olabilir. Bunun bir tercih olmasına saygı duyulması beklenir.

“”

Vicdani Ret Hangi Ülkelerde, Nasıl Kullanılıyor?

2011 yılı itibariyle zorunlu askerlik, 27 üyeli Avrupa Birliği içinde sadece 6 ülkede (Avusturya, Güney Kıbrıs, Danimarka, Estonya, Finlandiya ve Yunanistan) uygulanmaktadır. 1990 tarihinden önce zorunlu askerlik uygulamasına son veren İngiltere (1963), Lüksemburg (1967) ile Malta ve İrlanda hariç tutulursa AB üyesi ülkelerden 17’si 1990 sonrası dönemde zorunlu askerlik uygulamasına son vermiş ve tamamen gönüllü profesyonel askerlerden ordular kurmuşlardır. AB’ye aday ülkeler içinde (Hırvatistan, Makedonya, Türkiye ve İzlanda) zorunlu askerlik uygulaması devam eden tek ülke Türkiye’dir.

AZERBAYCAN: Askerlik süresi 18 ay. Aktif askeri hizmeti inancı gereği kabul etmeyenler 24 ay alternatif sivil hizmetlerde istihdam edilir.

DANİMARKA: Askerlik 18-30 yaş aralığındaki her erkek için zorunlu. Süre sınıf ve rütbeye göre 3 gün ile 14 ay arasında değişmekle birlikte çoğunlukla dört ay. Dini, felsefi inançlarından dolayı askerlik yapmak istemeyenler askerlik süresi kadar alternatif kamu hizmetlerinde görevlendirilmektedir. Kadınlar gönüllülük esasına göre askerlik yapabiliyor.

ESTONYA: 16-60 yaş arası her Estonya vatandaşı için askerlik zorunlu. Reddedenler için 12 aylık alternatif sivil hizmet seçeneği bulunuyor.

FİNLANDİYA: 18-60 yaş aralığındaki her erkek için zorunlu. Kadınlar gönüllü olarak askerlik yapabilmekte. Askerlik hizmeti, 180, 270 veya 362 gün sürüyor. Dini veya ahlaki nedenlerle silahlı askerlik yapmak istemeyenler, 270-362 gün olmak üzere silahsız hizmetlerde görevlendiriliyor.

İSVİÇRE: Askerlik eğitimi 19-26 yaş aralığındaki erkeklere zorunlu. Süresi 21 hafta. Vicdani nedenlerle askerlik hizmeti yapmak istemeyenler, alternatif hizmetlerde görevlendiriliyor. Alternatif hizmetin süresi 390 gün ya bir defada veya 26 günlük bölümler halinde birkaç dönemde yapılabiliyor.

NORVEÇ: Askerlik yükümlülüğü 19 yaşında başlıyor ve 44 yaşına kadar sürüyor. Zorunlu askerlik hizmeti 19 ay. Bu sürenin 12 ayı temel askerlik eğitimine ayrılıyor. İnançları gereği askerlik hizmetini yapmak istemeyenler için alternatif sivil hizmetler öngörülüyor.

RUSYA: 18-27 yaş arasındaki her Rus için zorunlu. Herkes için 12 ay. Vicdani retçiler için alternatif hizmet süresi zorunlu askerlik süresinin 1.75 katı, ordu içerisinde sivil görevin kabul edilmesi halinde 1.5 katı.

YUNANİSTAN: 19-45 yaş arası her Yunan vatandaşı askerlik yapmak mecburiyetinde. Askerlik süresi 12 ay. Vicdani sebeplerle silahlı askerlik hizmeti yapmak istemeyenler için 23 ay alternatif sivil hizmet veya 18 ay silahsız askeri hizmet seçenekleri bulunuyor.

“”

Avrupa’da Hangi Ülkede ‘Ret’çilere Ne Görev Veriliyor?

AB’ye üye ülkelerin tamamında vicdani ret hakkı tanınıyor. AB üyesi ülkelerin sadece 14’ünde zorunlu askerliğin bulunduğu 2007 yılı verilerine göre kalan 13 ülkede ise alternatif hizmet sistemi var.

Almanya Anayasası’nda “Hiç kimse vicdanı karşısında zorla askeri hizmet yapmaya zorlanamaz” hükmü yer alıyor ve Almanya’da her yıl ortalama 150 bin kişi vicdani retçi oluyor. Bu kişiler Gençlik, Aile, Kadın ve Sağlık Bakanlığı’na bağlı alternatif hizmet yerlerinde 9 ay kamu hizmeti görüyor.

Avusturya’da vicdani retçiler İçişleri Bakanlığı’na bağlı alternatif hizmet yerlerinde 12 ay görevlendiriliyor. Oysa bu ülkede askerlik süresi 8 ay. Danimarka’da (9 ay) ve İsveç’te (7.5 ay) askerlik ve alternatif hizmetin süresi eşit. Finlandiya’da askerlik süresi 6 ay iken vicdani retçilerin tabi olduğu çalışma süresi 13 ay. Askerliğin 12 ay olduğu Yunanistan’da ise vicdane retçiler 23 ay kamu hizmetinde çalışıyor.

Estonya’da 8 aylık askerliğe karşın 16 ay alternatif çalışma süresi var. Letonya’da da bu süreler 2 kat.

Türkiye’de Vicdani Ret

Türkiye’de kanunlarda hak olarak tanınmadığı ve vicdani retçilerle ilgili özel bir düzenleme yapılmadığı için vicdani retçiler, diğer tüm askerlik çağına gelmiş erkekTürk vatandaşları ile aynı şekilde muamele görürler.Türkiye’de vicdani ret kararından sonra alınan cezaya rağmen askerlik görevi için çağrının ve silah altına alınma emrinin devam etmesi sebebiyle retçiler ya retlerinden vazgeçip askerlik görevini yerine getirmekteler ya da sivil itaatsizliğe devam etmekteler. Reddinde ısrar edenler ya firari olarak yaşamakta ya da silah altına alınmalarına rağmen verilen görevleri reddettikleri için askeri cezaevlerine atılmaktadırlar.Türkiye’de ilk vicdanî ret, 1989 yılında Tayfun Gönül tarafından gerçekleştirildi. Gönül, Eski Türk Ceza Kanunu  155. maddeden yargılandı ve üç ay ceza aldı ancak bu ceza, para cezasına çevrildi.2013 yılında 15 Mayıs Vicdani Ret Günü’nde Vicdani Ret Derneği 90 kurucu üye ile resmi olarak kuruldu. Vicdani reddin ortaya çıkışı ve gelişimi Yunanistan ile benzerlik gösterir. Yeşil Barış ve Sokak Dergisi’nin meselenin kamusal alana taşınması açısından öncülüğünü ettiği vicdani ret hareketi, Yunanistan’da oluşan vicdani ret hareketiyle dayanışma halinde gelişti. Günümüzde Yunanistan vicdani reddi insan hakları çerçevesinde tanırken, Türkiye’de bu yönde pek fazla ilerleme kaydedilmemiştir.

İHAM kararları göz önüne alındığunda Türkiye vicdani ret hakkı ile ile ilgili bir düzenleme yapma yükümlülüğü altındadır.İHAM,Temmuz 2011 Ermenistan/Bayatyan kararından sonra Kasım 2011’de verdiği Türkiye/Erçep kararı Türkiye’nin vicdani ret hakkını tanıma yükümlülüğünü pekiştirmiştir.Kararda mahkeme din ve vicdan özgürlüğünü (İHAS m.9) ihlal edildiğine karar vermiş ve Sözleşme’nin 46. maddesi (kararların bağlayıcılığı ve infazı) uyarınca Mahkeme; başvuranın haklarının ihlal edilmesi temelinde vicdani retçilerin statüsünü düzenleyen mevcut yasal çerçevenin yetersizliğiyle ve alternatif bir hizmet türü olmayışıyla bağlantılı yapısal bir sorun olduğunu kaydederek; uygulamaya alternatif bir hizmet türünün koyulması ile birlikte Sözleşme konusunda benzer başka ihlallerin önüne geçilmesi için gerekli bir yasa reformunun, tespit edilen ihlali sonlandıracak uygun bir tazmin aracı teşkil edebileceğine hükmetmiştir. 

Türkiye, Avrupa Konseyi’ne üye olmasına rağmen vicdani reddi hak olarak tanımayı reddeden nadir ülkelerden biridir.Anayasamızda askerlik hizmeti 72.maddesinde düzenlenmiştir.Anayasaya göre bu hizmet Silahlı Kuvvetlerde veya kamu kesiminde yerine getirilebilir  veya yerine getirilmiş sayılabilir.72.maddenin lafzından hareketle askerlik hizmetinin zorunlu kılınmadığı,zorunlu kılınanın vatan hizmeti olduğu söylenebilir.Bu madde ışığında vicdani ret hakkının tanınması ve vicdani retçilerin alternatif bir sivil hizmeti yerine getirmekle yükümlü tutulması için Anayasal bir değişikliğe gidilmesi gerekmemektedir.Düzenleme kanun değişikliğiyle yapılabilir.

Ülkemizde bedelli askerlik tartışılırken bedellinin mantığına uymayan önerilerde bulunulmaktadır.Günümüzün değişen ve gelişen demokratik ve insan haklarına saygılı toplum kavramları gereğince vicdani ret hakkının bir an önce düzenlenmesi gerekmektedir 

“”

Kaynakça

 

[zombify_post]


Beğendiniz mi? Arkadaşlarınızla Paylaşın!

50

0 Yorum

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.