SPORDA LİBERAL DEVRİM: BOSMAN KARARI

Avrupa Adalet Divanı'nın aldığı bu karar Avrupa futbolunda ve dünya sporunda o zamana kadar yürürlükte olan transfer kurallarını paramparça ediyordu. 4 min


77
15 Aralık 1995 spor ve sporcular için hiç şüphesiz çok önemli tarihlerden biri. Çoğu otoriteye göre bu tarih, sporcuların nihayet özgürleştiği tarih. Kimilerine göre ise sporun sadece bir oyun olmaktan çıkıp bir iş kolu haline dönüştüğü tarih. Yargı kararı ile Futbolun tüm spor dallarını etkilediği 1995 senesinde, European Court Of Justice’in  (Avrupa Adalet Divanı) verdiği karar Avrupa futbolunda o zamana kadar kullanılan transfer kurallarını paramparça ediyordu. 

Avrupa Adalet Divanı, uluslararası insan haklarını esas alarak bulundukları takımda sözleşmesi sona eren futbolcuların bonservis bedeli olmaksızın başka bir takıma transfer olmasına imkân sağlayan ‘Bosman Kuralı’nı getiriyor, futbolcunun ve bu sayede kıyasen tüm sporcuların kendi geleceğinde söz sahibi olmasını sağlıyordu

Jean-Marc Bosman’ın 1990 yılının Temmuz ayında “Royal fc Liege” takımıyla kontratı sona ermişti. Kulübüyle yeniden iyi bir kontrat yapmak istemesine karşın; kulübünden kendisine, 1 yıllık bir sözleşme karşılığı taban fiyat öneriliyordu: Aylık sadece 750 Euro… Bu durumu kabullenemeyen Bosman, kendisine başka bir takım arayışına girdi. En sonunda, Fransa’dan “Dunkerque” kulübü ile anlaştı. Ancak “Liege” kulübü bu transferin gerçekleşmesi için 400 bin Euro bonservis bedeli talep etti. “Dunkerque” kulübü ise sözleşmesi bitmiş bir oyuncuya bu meblağı vermek istemedi. Tüm çabalara rağmen 3 ağustosa (oyuncu kaydı için son tarih) kadar “Liege” kulübü,Fransız futbol Federasyonu’na, Bosman’ın bonservisini göndermedi. Bu nedenle Bosman’dan ilk sezonda yararlanamayacak olan “Dunkerque” de bu transferden tamamen vazgeçti. Ardından da “Liege” kulübü Bosman’ın bu tutumu nedeniyle maaşında kesintiye gitti. Kesintilere karşı çıkan Bosman, Belçika Futbol Federasyonu tarafından süresiz olarak hak mahrumiyeti cezasına çarptırıldı.

Bu noktada Bosman, cesaretini topladı ve “Liege 1. asliye hukuk mahkemesi”nde, Liege kulübü, Belçika Futbol Federasyonu ve UEFA’ya karşı dava açtı. Dava ‘Restraint of Trade’ (ticaret hakkının kısıtlanması) üzerine kurulmuş, Avrupa’daki transfer sisteminin hukukiliğini sorguluyordu. Yerel mahkeme futbolcunun dava konusunda haklılığını vurgulayarak, lehte karar verdi ve davayı bir üst mahkeme olan, Avrupa Adalet Divanı’na havale etti çünkü konu, Avrupa topluluğu ’nu ilgilendiren iki uluslararası yönetmeliğin çakışmasıydı. Uluslararası transfer yönetmeliği, oyuncuların sözleşmesi bitse bile kulüp tarafından uygun düştüğü ölçüde takdir edilecek bonservis bedelinin yeni kulübü tarafından ödenmesini öngörüyordu. Lakin bu yönetmelik Avrupa topluluğu’nun, çalışanların (işçilerin) serbest tasarruf ve dolaşım hakkını garanti altına alan yasalarıyla temelden çelişiyordu. 5 yıl süren uzun hukuk mücadelesinin ardından, Dava Lüksemburg’da Avrupa Adalet Divanı’nda tartışıldı ve Avrupa Adalet Divanı (European court of justice) 15 aralık 1995’te manifesto niteliğindeki kararını verdi;

1) Futbolun bir ekonomik iş kolu olarak kabul edilmesi gerektiğini; futbol dahil tüm profesyonel spor dallarının, birer ekonomik alan ve aktivite olarak görülmesi gerektiğini;

2) Avrupa topluluğuna kayıtlı futbolcuların, kontratlarının bitiminin ardından bonservis gibi kısıtlamalarla transferlerinin engellenmesinin hiçbir hukuki dayanağı olmadığını

3) Bosman kararları ile “kulübüyle sözleşmesi sona eren” futbolcular (sporcular), bu karar çerçevesince istedikleri kulüple yeni sözleşme yapabilme serbestisine sahip oldu. Bu kararla, özellikle yabancı futbolculara (sporculara), verilen “serbest dolaşım” hakkı, futbolda liberal devrim niteliğinde gelişmelere yol açtı. Futbolcuların (sporcuların), sözleşmeleri bitiminde serbest kalmalarını sağladı. 

Bosman ve avukatları (1995)

Velhasıl; günümüz sporunda devrim yaratan, kendisinden sonra gelecek spor nesillerinin önünü açan Bosman, zamanın sporcularının geçmiş zamanlarda hayal dahi edemeyecekleri servetlere sahip olmasını sağladı. Dünyanın dört bir yanındaki sporcular ona ve 1995’te bu içtihati yapan Avrupa Adalet Divanına büyük bir minnet borçlular. 

European Court Of Justice (Avrupa Adalet Divanı)

Kaynakça: 

Farrel, R., ‘Bosman Opinion – What does it mean?' (1995) 3 Sport and the Law Journal 17

Kranz, Amikam Omer., “The Bosman Case: The Relationship Between European Union Law and the Transfer System in European Football” University College London, Volume 5, Issue 3

Morris P., Morrow S. and Spink P., ‘EC Law and Professional Football: Bosman and its Implications', Modern Law Review (1996) 59:6 pp893-902

http://www.goal.com/tr/news/2556/editoryal/2015/12/15/18361952/bosman-kuralının-20-yılı-iyi-mi-oldu-kötü-mü-oldu

[zombify_post]


Beğendiniz mi? Arkadaşlarınızla Paylaşın!

77

0 Yorum

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.