Çaresizliğin Farklı Bir Boyutu: Most – The Bridge

Most- The Bridge, görevi ile çocuğunun yaşamı arasında seçim yapmak zorunda olan bir babanın öyküsünü konu edinen 29 dakikalık bir kısa filmdir.2 min


62

Ahlak felsefesi, insan yaşamındaki değerler, ilkeler ve yargıları inceleyen felsefe dalıdır. Bu bağlamda ahlak felsefesinin amacı, evrensel ahlak yasası, ahlaki yargıların özellikleri ve ahlaki eylemleri gerçekleştirirken insanın özgür olup olmadığı konuları üzerinde tartışmalar mevcuttur. Teorik açıdan yapılan bu tartışmaların yanı sıra uygulamada vicdan, adalet, fedakarlık perspektifinde da bazı tartışmalar ve örnekler mevcuttur. Bu tartışmalardan belki de en klasik olanı Philippa Foot tarafından geliştirilen “tramvay ikilemi”dir. Peki, nedir Tramvay İkilemi? 

Kontrolden çıkmış bir tramvay var ve durumdan habersiz beş işçinin bulunduğu raylara doğru hızla ilerliyor. Rayların öbür tarafında ise yine olanlardan habersiz bir işçi çalışıyor. Tramvayın yönünü değiştirme imkanına sahipsiniz. Yani tramvayı yalnızca bir işçinin olduğu raylara yöneltebilirsiniz. Bu durumda ne yaparsınız? Beş kişinin ölümü yerine bir kişiyi veya bir kişinin ölümü yerine beş kişiyi feda eder misiniz? 

http://www.lawtudent.com/wp-content/uploads/2019/02/1550607253881.png

Tramvay İkilemi’ndeki durumun koşullarının değiştiğini farz edelim: Most, Türkçe karşılığı ile köprü, Çek yapımı bir kısa filmdir ve görevi ile çocuğunun yaşamı arasında seçim yapmak zorunda olan bir babanın öyküsünü konu edinir. Filmde demiryolu işçisi olan babanın görevi köprünün altından gemi geçerken köprüyü kaldırmak; tren geçerken ise de köprüyü indirmektir. Babanın tek varlığı ise oğlu Lada’dır. Bir gün Lada babasının yanına gider ve nehrin kenarında babası çalışırken balık tutmaya başlar. Fakat beklenmedik bir olay olur: tren beklenenden erken gelir ve o esnada köprü açıktır. Lada trenin geldiğini babasına haber vermek için bağırır fakat içeride işleri ile uğraşan babasına sesini duyuramaz. Ardından köprüdeki butonu çalıştırmak için harekete geçer ve o esnada babası trenin geldiğinin farkına varır. Lada, butonu hareket ettirmeye çalışırken çarkların arasına düşer. Baba, bunu fark eder fakat tren hızla yaklaşmaktadır. Ya köprüyü kapatacaktır ve çarkların çalışmasıyla beraber oğlunun ölümüne göz yumacaktır ya da köprüyü açık bırakıp oğlunu kurtaracak ve trenin içindeki yüzlerce insanın sulara gömülmesine göz yumacaktır. Baba hangi seçeneği tercih edecektir?

Çaresizliği iyi bir konu çerçevesinde işleyen bu kısa filmin linkini ve filmi izlemek isteyenler için de soruyu cevapsız bırakıyorum…

https://www.youtube.com/watch?v=TBK5lYkixbI

[zombify_post]


Beğendiniz mi? Arkadaşlarınızla Paylaşın!

62

0 Yorum

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.