Uluslararası Hukuk Kapsamında Otonom Silah Kullanımında Haksız Fiil ve Devletlerin Sorumluluğu

Bu yazımızda otonom silah sistemlerinin kullanımı nedeniyle devletlerin haksız fiilden doğan sorumluluğunu uluslararası hukuk kapsamında inceliyoruz.5 min


111
115 Paylaşım, 111 Beğeni

Teknoloji alanında özellikle yapay zeka algoritmalarında meydana gelen gelişmelere bağlı olarak birçok hukuk disiplininin etkilenmesiyle birlikte özellikle küresel ölçekteki dünya savaşlarından sonra ateşli ve kimyasal silahların üretim teknolojisinde meydana gelen gelişmeler neticesinde ortaya çıkan hukuki sorumluluklar hem bireyler hem de devletler açısından büyük önem teşkil etmektedir. Yapay zeka gelişmeleriyle beraber büyüyen silah endüstrisine ek olarak devletlerin silah sistemlerini kullanmaları belli bir yasal regülasyona tabi tutulsa da bazı konular özellikle yapay zeka ile hareket eden “otonom silah” sistemleri açısından oldukça net değil ve net olmadığından bağlayıcı değildir. Basit bir tabirle otonom silah sistemleri; özerk olarak hareket edebilen, insan müdahalesine göre yarı ya da tam otonom şeklinde adlandırılan ve bağımsız olarak hedeflenen yere saldırabilen ve ateş edebilen sistemlerdir. Fakat burada var olan asıl hukuki boyut ise otonom silah sistemlerinin haksız fiil sonucunda ortaya çıkabilecek hasar ve uluslararası problem durumunda, devletlerin sorumluluğunun varlığının tartışması ve eğer sorumluluk varsa ne ölçüde yaptırımlar uygulanacağıdır. Bu sorumluluk varlığını belirleyebilmek için ilk olarak otonom silah sistemleri genel hatlarıyla incelenmelidir.

Otonom Silah Sistemlerinin Yapısı ve Genel Tanımı

Giriş kısmında da yapılmış olan genel tanımdan da yola çıkmak gerekirse otonom silah sistemleri, bağımsız olarak tanımlanan ve kodlanan bölgeye yarı insan müdahalesiyle ya da insan müdahalesi olmaksızın saldırabilen ve hedeflenen yeri tahrip edebilen, yapay zeka algoritmasıyla zenginleştirilmiş silah sistemleridir. Burada asıl ayırt edici unsur ise insan müdahalesinin olup olmayacağıdır. İnsan müdahalesinden bağımsız bir biçimde hedef olarak kodlanmış bölgeye saldırabilen silah sistemleri tam otonom olarak tanımlanırken, insan müdahalesini belli bir ölçüde barındıran örnek olarak “kumandalı drone’lar” yarı otonom silah sistemi olarak tanımlanır. Yani killer drone olarak nitelendirebileceğimiz otonom ve yarı otonom silah sistemleri, günümüzde silah sistemlerinin uluslararası hukuk kapsamında yorumlanmasında büyük önem taşımaktadır.

Otonom Silah Sistemlerinin Kullanımı, Devletlerin ve Uluslararası Organizasyonların Konuya Bakış Açısı

Özellikle gündemde var olan İsrail-Filistin arasındaki çatışmalarda İsrail tarafından kullanılan Iron Dome (Demir Kubbe) ya da radar emici olarak kullandığı Harpy Loitering Weapon, ABD’nin deniz, kara ve hava savunma sistemlerinde kullandığı sistemlerin varlığı ve diğer devletlerin de aktif olarak kullandığı otonom silah sistemleri küresel ölçekte oldukça yaygındır. Bu denli yaygın ve aktif bir şekilde kullanılan silah sistemleri hakkında var olan görüşler ve onaylar da oldukça kritiktir. Çünkü gerek doktrinde gerekse pratikte birçok tartışmayı ve farklı yorumu da beraberinde getirmektedir. Çoğu devlet otonom silahların kullanılmasını desteklerken azımsanmayacak sayıda birçok devlet de bu sistemin varlığına çok sert bir şekilde karşı çıkmaktadır. Buna ek olarak, uluslararası kuruluşların hemen hemen hepsi örnek olarak ABD’de var olan Future of Life Enstitüsü, insan hakları açısından değerlendirildiğinde büyük çıkmazlara ve hasarlara yol açabilme ihtimali olan otonom silah sistemlerini eleştirmekte ve karşı çıkmaktadır. Doktrinde ve pratikte çeşitli görüşlerin devletler ve diğer uluslararası kuruluşlar tarafından dile getirilmesinin ve savunulmasının en temel sebebi ise otonom silah sisteminin meydana getireceği bir haksız fiil durumunda sorumluluğun kime ait olacağı ya da sorumluluğun var olması mümkün müdür tartışmasıdır. Daha geniş bir perspektif ve bir örnekle incelemek gerekirse bir otonom silah sistemi insan müdahalesi olmaksızın ya da yarı otonom olarak saldırıda bulunduğu bölgede sivillerin hayatını kaybetmesine sebep oluyorsa ya da yanlış bölgeye saldırı düzenliyorsa bu noktada sorumluluk sahibi olan taraf, uluslararası hukuk kapsamında devletler ve üretim aşamasından başlayarak sistemi oluşturan ve silah sistemlerini kullanan gerçek ve tüzel kişiler mi yoksa elektronik bir kişi olarak tanımlanabilecek otonom silah sistemleri mi ikilemidir. Bu hukuki çıkmazla beraber değerlendirildiğinde uluslararası hukuk çatısı altında ikiye ayırarak otonom silahların haksız fiil neticesindeki sorumluluk boyutu incelenebilir.

Bu ayrım kapsamında ilk olarak değerlendirilmesi gereken taraf elbette devletler olacaktır. Otonom silahların meydana getirebileceği bir haksız fiil sonucu devletleri sorumlu tutabilmek için aranan şartların hepsinin bir arada yani kümülatif olması gerekir. Bu şartlar; uluslararası bir probleme yol açan sorunun devlet tarafından meydana getirilmesi veya söz konusu problemin sorumluluğu devletin şahsını ilgilendiriyor olması, devlete atfedilebilecek bir milletlerarası problemin bir hasar meydana getirmesi ve bu hasar ile devlete sorumluluğu yüklenen fiil arasında bir nedensellik bağı ve ölçütü olması gerekmektedir. Bu şartların hepsini kümülatif bir şekilde içinde barındıran söz konusu uluslararası problemlerde haksız fiil neticesinde oluşan hasardan objektif olarak sorumlu olduğunu göstermektedir. Daha objektif ve terminolojik bir perspektifle bu sorumluluk incelendiğinde savaş kuramlarını da dahil ederek haksız fiil neticesindeki devletlerin sorumluluk boyutu irdelenebilir. Bu kuramlardan ilki “jus ad bellum” yani bir devletin savaş öncesinde alacağı kararların doğruluğunu ve gerekliliğini gösteren savaştan önceki süreçtir. Eğer iki devlet arasında otonom silah kullanmayı haklı kılabilecek bir gerekçe savaş öncesi şartlarda söz konusu ise bu süreç bu haklılığı belirleme sürecini yorumlamaya yardımcı olur. İkinci ve asıl olan süreç ise “ius ad bellum” dur. Bu kuramın var olduğu zaman dilimi içerisinde devlet tarafından otonom silah mekanizmalarının kullanılması kesin olarak bir haksız fiil oluşturmaz. Fakat mekanizmaların kullanımı için UNSC intikali ya da meşru müdafaa ihtiyacı gibi bazı şartların olması gerekmektedir. Üçüncü kuram ise otonom silah mekanizmalarının ya da herhangi bir silah sisteminin kullanılması haklılığını amaçlayan “jus in bello”dur. Bu haklılığı meydana getiren ana sebep ise sivil dokunulmazlıktır. Bu dönem içerisinde otonom silah ya da benzeri mekanizmaların kullanımının haklı sayılmasına ek olarak kullanım sonucu meydana gelebilecek haksız fiilin sorumluluğunu devlet açısından yok etmektedir. Fakat bu kuramın var olduğu süreçte de her ne kadar haksız fiil neticesindeki sorumluluğu ekarte etse de mekanizmaların kullanımında insan hakları elbette temel alınılması gerekmektedir.

Bir diğer sorumlu tutulabilecek taraf ise devlet dışı kurum veya kişilerin sorumluluğudur. Bu konu hakkında farklı görüşler söz konusu olsa da temelde var olan haksız fiilin sorumluluğunun, otonom silahların üretim aşamasında var olan kişilerden bu silahları kullanma da ya da emir komuta zinciri içerisinde komutan ve emir alan askerlerin konumuna hatta siyasi liderlerin kullanım aşamasında verdiği kararlara kadar detaylandırıldığı ve bu aşamada var olan herkesin bu haksız fiil neticesindeki sorumluluk ile bağdaştırıldığı gözlemlenmektedir. Fakat bu denli detaylı ve derin bir ilişkinin kurulması da otonom silah mekanizmalarının kullanımı neticesinde ortaya çıkabilecek hasarın, başlangıçtan sonuca kadar var olan süreçte var olan kişilerin bireysel olarak sorumlu kabul edilmesinin daha karmaşık bir sorun yaratacağı doktrinde belirtilmekte ve tartışılmaktadır.

Sonuç olarak, hem var olan savaş kuramları ve haklı sebepler birlikte incelendiğinde hem de sorumluluk boyutu açısından uluslararası hukuka asıl taraf olan devletler ve devlet dışında var olan aktörler değerlendirildiğinde pratikte ve doktrinde teknolojinin hızlı gelişmesine ve silah endüstrisindeki hızlı ilerlemelere bağlı olarak açık ve kesin bir şekilde söz konusu durum ve sonuçlar yorumlanmamıştır. Fakat hem silah endüstrisindeki bu hızlı adımlar hem de otonom silah sistemlerinin ilerleyen yıllarda daha yaygın olma ihtimalinin yüksek olmasıyla beraber haksız fiil neticesindeki sorumluluk ve diğer sonuçlar ilerleyen zaman diliminde hem pratikte hem öğretide daha kesin ve açık sonuçlara ulaşabilecektir.

Kaynakça


Beğendiniz mi? Arkadaşlarınızla Paylaşın!

111
115 Paylaşım, 111 Beğeni

Sizin Tepkiniz Nedir?

lol lol
1
lol
omg omg
0
omg
fail fail
0
fail
love love
0
love

0 Yorum

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Bir format seç
Kişisel Test
Kişisel bir şey ortaya koymayı amaçlayan sorular dizisi
Basit Test
Bilgiyi kontrol etmek isteyen doğru ve yanlış cevaplı sorular dizisi
Anket
Karar verme ya da görüş belirleme/oy verme
Serbest Yazı
Yazılarınıza Görseller Bağlantılar Ekleyebilirsiniz
Liste
Klasik İnternet Listeleri
Geri Sayım Listesi
Klasik İnternet Geri Sayım Listeleri
Video
Youtube and Vimeo Embeds
Ses
Soundcloud veya Mixcloud İçerikleri