Cevaplanmayan Soru: Rabia Naz’a Ne Oldu?

Rabia Naz’a Ne Oldu?

Rabia Naz Vatan, 12 Nisan 2018 tarihinde yerde hareketsiz bir biçimde yatarken bulundu. Hemen hastaneye götürülen küçük kız, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Başlangıçta Rabia Naz’ın, iddiayı destekler nitelikteki tanık beyanlarına göre, araba kazası sonucunda öldüğü ileri sürülmesine ve ana akım medyada da olaya dair haberler bu yönde servis edilmesine rağmen; olay hakkında intihar şüphesi üzerinde durulmaya başlandı ve buna müteakiben ana akım medyadaki trafik kazası haberleri kaldırıldı. 

Acılı baba Şaban Vatan ise, intihar iddiasının doğru olmadığını ve Rabia Naz’ın yaralı halde evin önüne bırakıldığını söyledi. Olayın aydınlatılması için bir seneyi aşkın süredir araştırmaları ve çalışmaları süren Şaban Vatan, olası failin dönemin belediye başkanı Cengiz Somuncuoğlu’nun yeğeni olmasından dolayı olayın üstünün kapatılmayı çalışıldığını öne sürdü. Bu iddia kapsamındaki siyasi bağlantıların eski bakan Nurettin Canikli’ye kadar ulaştığını ve bu bağlantı üzerinden cinayetin üstünün örtülmeye çalışıldığını belirtti.

Bir yandan Şaban Vatan dedektif gibi iz sürerken bir yandan da Metin Cihan sosyal medyadan günbegün Vatan ailesinin çabalarını aktarmaya ve bulguları birleştirmeye devam ederek olayla ilgili hem kamuoyu oluşturulması hem de hukuki sürecin hızlanması için uğraşmaktadır.

Bu sürecin aydınlanmasında kilometre taşı olabilecek metruk evin yıkılması (yıkımı durdurma kararına rağmen), DNA incelemesinin yapılmaması ve Ağustos 2018 tarihli Trabzon Adli Tıp ile Eylül 2018 tarihli Hacettepe Üniversitesi raporlarının dikkate alınmaması gibi şaibeli durumların yanı sıra Şaban Vatan’ın, kardeşi Muhammed Vatan’ın ifadesine dayanılarak Giresun Sulh Ceza Hakimliği tarafından 3 haftalık gözlem altında tutulma kararının alınması; sürecin sağlıklı bir şekilde ilerlemediğini ve kasıtlı olarak yavaşlatıldığını gözler önüne sermektedir.

Olayın üstünden bir yıldan fazla süre geçmesine rağmen parçalar hala birleştirilmemiş ve soruşturmanın selameti olumsuz yönde seyretmiştir. Sürecin aydınlatılmaması ve uzatılması toplumun, adalete ve hukuka olan güvenini sarsmakta ve insanları adalet çağrısı yapmaya itmektedir. Bu kapsamda 45 ilde “Kadın Meclisleri” tarafından çeşitli gösteriler düzenlenmiş ve olayın bir an evvel aydınlatılması istenmiştir. Gösterilerin hemen ardından, Adalet Bakanı konuyla bizzat ilgileneceğini belirtmiş ve HSK olayı incelemesi için müfettiş görevlendirmiştir. Bu gelişmelere paralel olarak da TBMM’de hem muhalafet milletvekillerinden Mahmut Tanal hem de iktidar milletvekillerinden Nurettin Canikli olay için meclis araştırma komisyonunun oluşturulmasını talep etti.

Atılan tüm adımlara rağmen, her geçen gün Türk yargı sisteminin aleyhine işliyor. Bu durum Türk toplumu gibi vicdan terazisinin hassas olduğu bir ülkede, derin bir yara olarak kanamaya devam etmektedir. Mümkün olan en kısa sürede olayın aydınlatılması herkesin en büyük isteği olsa da, sürecin tamamlaması epey zaman alacağa ve daha çok su kaldıracağa benziyor.

‘Rabia Naz Vatan Olayı, 13 Nisan’da yayınlanan Çemberin Köşeleri programında konuşulmuş ve bu yazı, yayında anlatılanlar çerçevesinde oluşturulmuştur.’