Alacak ve Tazminata İlişkin Ticari Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk…

1 Ocak 2019 tarihinden itibaren alacak ve tazminata ilişkin ticari uyuşmazlıklarda arabuluculuk zorunlu hale gelecek.3 min


81

   

Uyuşmazlık çözüm yöntemleri, anglo-sakson hukuk sistemi içerisinde gelişim göstermiş bir hukuki müessesedir. Türkiye’de 1990’lı yıllarda akademik çalışmalarda bahsi geçen bir konu olan; arabuluculuk, 03.06.2008 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sevk edilen “Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Tasarısı” nın, 7 Haziran 2012 tarihli oturumunda kabul edilmesiyle beraber kanunlaşarak Türk hukuk sisteminde yürürlüğe girdi. Peki, arabulucunun görevleri nelerdir, arabuluculuk kurumunun amaçları nelerdir, kimler arabulucu olabilir? Tüm bu soruları gelin beraber cevaplayalım. 

Arabuluculuk kurumunun amaçları nelerdir?

Arabuluculuk kurumunun en önemli amaçlarından biri yargı yükünü hafifletmektir. Arabuluculuğa konu edinen hususlar 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 1. Maddesinin 2. fıkrasında şu şekilde açıklanmıştır:

“Bu Kanun, yabancılık unsuru taşıyanlar da dâhil olmak üzere, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri iş veya işlemlerden doğan özel hukuk uyuşmazlıklarının çözümlenmesinde uygulanır. Şu kadar ki, aile içi şiddet iddiasını içeren uyuşmazlıklar arabuluculuğa elverişli değildir.” 

Bu hükümden de anlaşılacağı üzere tarafların uzlaşabileceği işlemler arabulucuya götürülebilir. Bu çerçevede alım satım sözleşmeleri, eser sözleşmeleri, tüketici uyuşmazlıkları, işçi alacakları, kira uyuşmazlıkları, hakaret, tehdit, konut dokunulmazlığının ihlali, ticari sırrın açıklanması gibi şikayete bağlı suçların işlenmesi nedeniyle istenecek tazminatlarda arabulucuya gidilebilir. Bu sayede arabulucu hızlı ve kesin çözümler üretebilir. Arabuluculuk, ekonomik olması ve süreç içerisinde tarafların kontrolü elinde tutması yönüyle başka bir deyişle tarafların süreci yönetebilmesi yönüyle daha avantajlıdır. 

Arabulucunun görevleri nelerdir?

6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 2. maddesinde Arabulucu ve Arabuluculuk şöyle tanımlanmıştır:

MADDE 2 – (1) Bu Kanunun uygulanmasında; 

a) Arabulucu: Arabuluculuk faaliyetini yürüten ve Bakanlıkça düzenlenen arabulucular siciline kaydedilmiş bulunan gerçek kişiyi, 

b) Arabuluculuk: Sistematik teknikler uygulayarak, görüşmek ve müzakerelerde bulunmak amacıyla tarafları bir araya getiren, onların birbirlerini anlamalarını ve bu suretle çözümlerini kendilerinin üretmesini sağlamak için aralarında iletişim sürecinin kurulmasını gerçekleştiren, tarafların çözüm üretemediklerinin ortaya çıkması hâlinde çözüm önerisi de getirebilen, uzmanlık eğitimi almış olan tarafsız ve bağımsız bir üçüncü kişinin katılımıyla ve ihtiyarî olarak yürütülen uyuşmazlık çözüm yöntemini

… ifade eder.” 

Arabulucu uzlaşmak için kendisine başvuran tarafların öneri ve isteklerini göz önünde bulundurarak süreci yönlendiren kişidir. Taraflar istedikleri zaman süreci başlatabildikleri gibi aynı zamanda sonlandırabilirler. Yani arabuluculukta tarafların iradesi oldukça önemlidir.

Kimler arabulucu olabilir?

Türkiye’de yalnızca 5 yıllık meslek deneyimine sahip olan hukuk fakültesi mezunları arabulucu olabilir. Bunun için Bakanlıkça onaylanmış eğitim kurumlarından 48 saatlik eğitim alınmalı ve ardından Bakanlıkça düzenlenen uygulamalı ve yazılı sınavlar geçilmelidir. 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nda 20 ve 22. maddelerde sırasıyla “Arabulucular Siciline Kayıt Şartları” ve “Arabuluculuk Eğitimi” düzenlenmiştir.

MADDE 20 – (1) Sicile kayıt, ilgilinin Daire Başkanlığına yazılı olarak başvurması üzerine yapılır.

(2) Arabulucular siciline kaydedilebilmek için; 

a) Türk vatandaşı olmak,

b) Mesleğinde en az beş yıllık kıdeme sahip hukuk fakültesi mezunu olmak, 

c) Tam ehliyetli olmak, 

… 

e) Arabuluculuk eğitimini tamamlamak ve Bakanlıkça yapılan yazılı sınavda başarılı olmak, 

gerekir.”

                    

                    

Arabuluculuk ikiye ayrılır: zorunlu arabuluculuk ve ihtiyari arabuluculuk

  • Bazı uyuşmazlıklar için arabulucuya gitmek şarttır. Arabulucuya gidilmeden uyuşmazlık mahkemeye taşınamaz. İş davalarına konu olan bazı talepler (kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, maaşlar vb.) zorunlu arabuluculuk kapsamına alınmıştır.
  • Bazı uyuşmazlıklar için arabulucuya gitmek tarafların iradesine bırakılmıştır.

Bu ayrım çerçevesinde, 19.12.2018 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan “Abonelik Sözleşmesine İlişkin Yasaya” göre 1 Ocak 2019 tarihinden itibaren alacak ve tazminata ilişkin ticari uyuşmazlıklarda da arabuluculuk, dava şartı olarak bir zorunluluk teşkil eder hale gelmiştir.

KAYNAKÇA

*https://www.samildemir.av.tr/2016/10/arabuluculuk-hakkinda-sikca-sorulan-sorular-*https://barandogan.av.tr/blog/arabuluculuk/arabuluculuk-kanunu-nedir.html *http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/ticari-alacak-ve-tazminat-davalarinda-8-haftada-cozum-41056824

*http://www.hukukihaber.net/is-davalarindaki-zorunlu-arabuluculuk-kurumunun-handikaplari-makale,5531.html

 

[zombify_post]


Beğendiniz mi? Arkadaşlarınızla Paylaşın!

81

0 Yorum

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.