Bu yazımda sizlere ülkemizde yaşanan çocuk istismarlarının oranlarından, nedenlerinden, nasıl azaltılabileceğinden ve koruyan kurdele seferberliğinden bahsedeceğim. Öncelikle dilerseniz daha önce sitemizde yayınlanan Ülkemizde ve Dünyada Çocuk İstismarı adlı içeriğimizi okuyabilirsiniz.
Çocuk istismarı konusunda ülkemiz ne yazık ki dünyada üçüncü sırada. Türkiye Psikiyatri Derneği yaptığı araştırmada, ülkemizde istismara uğramış çocuk oranını %33 olarak tespit etti. Bu oran neredeyse her 3 çocuktan 1’i demektir.
Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu, Emniyet Çocuk Büroları ile adli sicil bültenleri verilerine göre ise 2012 yılında her dört saatte bir tecavüz veya tecavüze kalkışma suçunun işlendiği, sokaklarda yaşayan yaklaşık 25 bin çocuğun cinsel şiddetle karşı karşıya kaldığı, yılda ortalama 7 bin çocuğun cinsel istismara uğradığı belirtildi. İşin kötü tarafı bu oranın her geçen yıl artması.
Çocukların cinsel istismara uğramasının önüne geçilmesi, mağduriyetlerin bir an önce giderilmesi, çocuklara cinsel istismarda bulunanlara "Yarım kaldı”, "Saygın tutum”, "Eski sevgili”, "Ruh sağlığı bozulmadı”, "Bakire değildi”, "Cilve yaptı”, "Mahkemeye takım elbiseyle geldi" diye "İyi hal”, "Rızası vardı” gibi rutine dönüşmüş ve kamu vicdanını zedeleyen indirimlerin uygulanmaması ve cezaların caydırıcılığının arttırılması konusunda önlemler alınmasının yanında asıl gereken yaşanan bu kan dondurucu olayların gerçekleşmesini engellemek için harekete geçmektir.
İstismarın yaşanması engellenmelidir. Engellemek için maalesef bizim yapabileceğimiz tek şey öncelikle bilinçlenip daha sonrasında çocuklarımızı bilinçlendirmektir. Çocuğumuza kötü niyetli dokunmaya maruz kaldığında, ‘hayır bana dokunma’ diyebilmesini, gerektiğinde çevresinden yardım istemesini, bağırmasını ya da kötü niyetli bir şekilde dokunan kişiyi itip kaçmasını, iyi sır ve kötü sır arasındaki farkları anlatmalıyız. Bunların anlatılması öncelikle ailelerin sonrasında okul öncesi eğitim kurumlarının ve ilköğretimlerin sorumluluğudur. Fakat ailelerin ve kurumların bu konu üzerinde yeterince durmaması ve çocukların yeterince bilgiye sahip olmaması daha rahat cinsel istismara maruz kalınmasına neden oluyor.
İstismarlar sonucu çok büyük travmalar görülebiliyor. Öyle ki yapılan araştırmalara göre istismarcıların en az yüzde 50’si çocukluğunda istismara uğramış kişiler. Halbuki istismara uğrayan çocuk bunun akabinde psikolojik destek alsa, bu travmayı atlatması mümkün. Bu sayede hem kendisini hem de ileride istismar edebileceği çocuğun hayatını kurtarabiliriz. Sadece bilinçli olmamız gerekiyor.
Tam bu noktada sizlere bahsetmem gereken önemli bir proje var.
Koruyan kurdele seferberliğinde amaç ilköğretim 1.sınıfta rehber öğretmen ve sınıf öğretmeni, yuvada ise rehber öğretmen ve pedagog tarafından çocuklara cinsel istismara karşı durma eğitimi ve kendini koruma eğitimi verilmesidir. Eğitim sonunda tören düzenlenerek çocuklara Koruyan Kurdeleleri takılacaktır. Koruyan Kurdele çocukları, ailelerini ve toplumu teşvik edici simgedir.
Hocamız Prof. Dr. B. Bahadır Erdem'i bu güzel proje için kutluyoruz ve Koruyan Kurdele Seferberliğini destekliyoruz. Ben de sizi "Cinsel İstismara Dur Deme Eğitimi" ni desteklemek adına Koruyan Kurdele takmaya ve sosyal medyada paylaşmaya davet ediyorum.
KAYNAKÇA
- http://www.hurriyet.com.tr/iste-dehsete-dusuren-istatistikler-40282914
- http://www.diken.com.tr/cinsel-istismara-dair-bilmeniz-gerekenler-9-soruda/
- http://www.akasyam.com/cocuga-hayir-bana-dokunma-demesi-ogretilmeli-137347/
- https://www.sozcu.com.tr/2017/gundem/turkiye-cocuk-istismarinda-dunyada-ucuncu-2071601/
Kalemine sağlık harika👍
Ellerine sağlık…