Türk Ceza Kanunu Bağlamında Cinsel Taciz ve Cinsel Taciz Hakkında Yanlış Bilinenler

Evde, okulda, hastahanede, işte, sokakta ve dijital ortamda cinsel tacizi önlemek ancak patriyarkal düşünceden uzak kalarak yasaları uygulamak ile mümkündür.7 min


100
104 Paylaşım, 100 Beğeni

1. Cinsel Taciz Suçunun Türk Ceza Kanunu Madde 105 Hükmünde Düzenleniş Biçimi

Madde 105- (1) Bir kimseyi cinsel amaçlı olarak taciz eden kişi hakkında, mağdurun şikayeti üzerine, üç aydan iki yıla kadar hapis cezasına veya adlî para cezasına fiilin çocuğa karşı işlenmesi hâlinde altı aydan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.(1)

(2) (Değişik: 18/6/2014-6545/61 md.) Suçun;

a) Kamu görevinin veya hizmet ilişkisinin ya da aile içi ilişkinin sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle,

b) Vasi, eğitici, öğretici, bakıcı, koruyucu aile veya sağlık hizmeti veren ya da koruma, bakım veya gözetim yükümlülüğü bulunan kişiler tarafından,

c) Aynı işyerinde çalışmanın sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle,

d) Posta veya elektronik haberleşme araçlarının sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle,

e) Teşhir suretiyle,

işlenmesi hâlinde yukarıdaki fıkraya göre verilecek ceza yarı oranında artırılır. Bu fiil nedeniyle mağdur; işi bırakmak, okuldan veya ailesinden ayrılmak zorunda kalmış ise verilecek ceza bir yıldan az olamaz.

Cinsel taciz, yukarıda belirttiğimiz, Türk Ceza Kanunu m. 105 hükmünde düzenlenmiştir. İşbu maddenin fıkra 1 hükmünün ilk kısmında cinsel taciz suçunun temel hali; devam eden kısmında ise çocuğa karşı işlenerek meydana gelen cinsel taciz suçunun nitelikli hali düzenlenmiştir. Maddenin fıkra 2/ a, b, c, d, e bentlerinde yine nitelikli haller düzenlenmektedir. Maddenin fıkra 2 hükmü son cümlesinde ise neticesi sebebiyle ağırlaşmış cinsel taciz suçu düzenlenmektedir.

2. Cinsel Taciz Nedir?

Onaya dayanmayan sözsel, görsel veya davranışsal boyuttaki fiziksel temas içermeyen, cinsel gaye ile gerçekleştirilen ve kişide rahatsızlık uyandıran söz, tavır veya davranış cinsel tacizdir[1].

2.1. Cinsel Taciz Suçunun Unsurları

2.1.1. Maddi Unsurlar

Fail: Suçun kanundaki düzenlenişine bakıldığında fail bakımından herhangi bir ayrım yapılmadığı görülmektedir. Bundan dolayı söz konusu suçun faili kadın veya erkek herkes olabilmektedir.

Mağdur: Suçun failinde olduğu gibi madde 105 hükmünde mağdur bakımından da bir ayrım yapılmamıştır. Kadın veya erkek herkes bu suçun mağduru konumunda olabilmektedir. Mağdurun faille aynı yahut farklı cinsten olması suçun oluşumu bakımından önemli olmadığı gibi mağdurun evli, bekar veya bir ilişkisinin olması da önemli değildir. Çocuklar bu suçun mağduru olabilmektedir. Çocuğa yönelik bu suçun işlenmesi halinde suçun daha fazla cezayı gerektiren nitelikli hali söz konusu olmaktadır.

Suçun Konusu: Cinsel taciz suçunu oluşturan eylemlere muhatap olan kişi suçun konusu olarak kabul edilmektedir.

Fiil: Türk Ceza Kanunu madde 105 hükmünde düzenlenen cinsel taciz suçunun meydana gelmesi için failin cinsel arzuları tatmin etme amacı ile hareket etmesi aranmamaktadır[2]. Doktrine ve uygulamaya bakıldığında suçun oluşumu için şu iki şartın gerçekleşmesi aranmaktadır:

1) Failin cinsel amaçla bir başkasını rahatsız etmesi,

2) söz konusu eylemin mağdurun vücut dokunulmazlığını ihlal etmemesi.

Zira cinsel amaçla bir başkasının vücut dokunulmazlığını ihlal eden eylemler kime yönelik işlendiği göz önünde bulundurularak cinsel saldırı yahut cinsel istismar suçunu meydana getirecektir.  Söz konusu suç mağdur hedef alınarak sözle, yazıyla veya el kol hareketleriyle işlenebilmektedir. Cinsel ilişki teklif etmek, cinsel gaye ile söz atmak, cinsel organı göstermek veya soyunmak cinsel taciz suçunu meydana getiren eylemlerdir. Doktrinde, cinsel organ göstermek belirli bir hedef gösterilerek gerçekleştirildiğinde cinsel tacizin; belirli bir hedef gözetilmeden alenen yapılması halinde ise Hayasızca Hareketler başlığı altında düzenlenen TCK 225 hükmündeki teşhircilik suçunun veya TCK 226 hükmünde düzenlenen müstehcenlik suçunun meydana geleceği kabul edilmektedir.

Cinsel tacizi cinsel istismar ve cinsel saldırıdan ayıran nitelik, cinsel taciz suçunun mağdurun vücut dokunulmazlığının ihlal edilmeden işlenmesidir. Bundan dolayı yanaktan makas almak veya kişinin yanından geçerken hafifçe sürtünmek gibi eylemler cinsel taciz kapsamında değil cinsel saldırı veya cinsel istismar olarak kabul edilmektedir. Doktrinde bu eylemlerin mağdurun cinsel özgürlüğünü kısıtlamadığı iddiası ile cinsel saldırı veya cinsel istismarın değil TCK 105 hükmünde düzenlenen cinsel tacizin meydana geldiği ileri sürülmektedir. Buna karşılık benim de fikrine katıldığım Mahmut KOCA ve İlhan ÜZÜLMEZ’e göre, kanun koyucu cinsel saldırı suçunun oluşabilmesi için failin meydana getirdiği söz konusu eylemlerinin, mağdurun ‘cinsel özgürlüğünü kısıtlama’ şartını aramamaktadır[3]. Kanun koyucu tarafından TCK 102 hükmünde düzenlenen cinsel saldırı suçunda aranmayan bu şartın ileri sürülmesi ise kanunilik ilkesine uymayacağı gibi normun konuluş amacına ve koruduğu değere de uymayacaktır.

2.1.2. Manevi Unsurlar

Cinsel taciz suçu kasten işlenen bir suç olarak kabul edilmektedir. Failin mağduru rahatsız eden davranışları cinsel bir amaçla meydana getirmesi gerekmektedir. Buradaki cinsel amaçtan cinsel arzuları tatmin etme amacı kast edilmemektedir[4]. Suçu meydana getiren eylem veya eylemlerin hangi amaçla işlendiği belirlenirken failin niyeti ve beyanı değil mağdurun beyanı ve söz konusu eylem sebebiyle üzerinde hissettiği etki dikkate alınmalıdır.

3. Cinsel Taciz Hakkında Yanlış Bilinenler

  • “Benim çevremde gerçekleşmez.” YANLIŞ!  Cinsel taciz maalesef yaş, cinsiyet, topluluk türü fark etmeksizin her yerde gerçekleşebilir.Bu noktada önemli olan cinsel tacize uğradığını ifade eden bir kimseyi benim çevremde böyle bir eylem gerçekleşmez savıyla yargılayıcı sözlere maruz bırakmamaktır.
  • “Cinsel taciz tenha yerlerde ve ancak tanınmayan kişiler tarafından işlenmektedir.” YANLIŞ! Cinsel taciz faillerinin genelde tanınmayan kişiler tarafından işlendiği gibi bir kanı vardır. Fakat faiiler genelde yakın çevreden çıkmaktadır. Unutulmamalıdır ki fail herhangi bir kişi olabilir ve bu suç herhangi bir yerde işlenebilir.
  • “Failler pedofili ya da sapıktır.” YANLIŞ! Söz konusu suçun faillerini böyle nitelemek faillerin herhangi bir kimse olabileceği gerçeğinin dışında olacaktır.
  • “Tacize kişinin kıyafeti ve hareketleri sebep olur.” YANLIŞ! Hiçbir cinsel suçun bahanesi olamaz. Kişi nasıl giyinmiş olursa olsun veya hareketleri dışarıdan nasıl nitelendirilirse nitelendirilsin failin eylemi cinsel tacizdir ve tek suçlu faildir. Mağdurun kendisini suçlu hissettirmek adaletin teminini aksatacaktır.
  • “Özellikle çocuklar olmak üzere bu kişiler genelde faile iftira atmaktadırlar.” YANLIŞ! Özellikle çocukların cinsel suçlar hakkında ‘hikaye uydurabilecekleri’ kelime hazneleri yoktur. Yetişkinlere bakıldığında ise zaten zorlu geçen bir yargılama sürecinin varlığı göz önünde bulundurulduğunda kişilerin iftira atmak uğruna bu sürece girmeyecekleri gayet net anlaşılacaktır.
  • “Cinsel suçların bildirilmesi kişilerin geleceğini mahveder. Meydana gelmiş birkaç eylem önemli değildir.” YANLIŞ! Bu söylenenlerin aksine suçun bildirilmemesi failin başkalarına da zarar vermesine sebep olmaktadır. Suçun bildirilmemesi mağdurun başka mağduriyetler yaşamasına sebep olacaktır. Yani suçu bildirmeyerek değil bildirerek, sessizliği bozarak mağdurun mağduriyeti giderilmiş olur. Cinsel taciz tek bir eylemle işlenebileceği gibi süreklilik kazanmış da olabilmektedir. Her iki durumda da söz konusu eylem veya eylemler cinsel tacizdir. Eylemin tek seferde gerçekleştirilmiş olması eylemi cinsel taciz olarak nitelemeye veya bu eylemin önemli bir suç olarak nitelenmesine engel değildir.
  • “Cinsel suçların işlenmesi hiçbir şekilde engellenemez.” YANLIŞ! Yasal düzenlemelerin uygulanması, okullarda, çeşitli kamu kurum ve kuruluşlarında, özel kurumlarda cinsel taciz karşıtı kampanyalar yapılması, toplumun bu konuda bilinçlendirilmesi ile cinsel tacizin ve bütün cinsel suçların önüne geçilebilmesi mümkündür[5].

4. Değerlendirme

Cinsel taciz suçu TCK m. 105 hükmünde ayrıntılı bir şekilde düzenlenmiştir. Fakat bu kavramın içerisine hangi eylem ve eylemlerin dahil olduğu birçok kişi tarafından bilinmemektedir. Cinsel taciz suçunun meydana gelmesi için mağdurun bedensel bir ihlal yaşaması gerektiği kanısı buna sebep olmaktadır. Oysa cinsel taciz suçu sözle, yazıyla veya görselle işlenebilmekte ve cinsel taciz suçunun meydana gelmesi için bu eylemlerin de kişinin vücut dokunulmazlığını ihlal etmesi gerekmemektedir. Zaten yukarıda da ifade edildiği gibi vücut dokunulmazlığını ihlal eden eylemler TCK m. 102 hükmünde düzenlenen Cinsel saldırı suçunu veya TCK m. 103 hükmünde düzenlenen Çocukların cinsel istismarı suçunu oluşturacaktır.

Cinsel içerikli laf atmak, cinsel ilişki teklif etmek, cinsiyetine yönelik aşağılayıcı sözler kullanmak, takip etmek, cinsel organını göstermek, soyunmak cinsel tacizdir. Cinsel taciz tek seferde işlenebilmekle birlikte bu eylem veya eylemler süreklilik de kazanmış olabilir. Israrla evlenme teklifi etmek, ısrarla arkadaşlık teklifinde bulunmak, kişiyi ısrarla takip etmek bu duruma örnek gösterilebilir. Kişinin hayır cevabını kabul etmeyip sürekli olarak evlenme teklifi etmek, cinsel ilişkide bulunmayı teklif etmek, flört etmek için ısrarlı hareketlerde bulunmak ve kişinin üzerinde duygusal baskı oluşturmak en sık meydana gelen cinsel taciz suçlarıdır. Bu eylemlerin dijital ortamda gerçekleştirilmesi TCK m. 105 hükmünde düzenlenen Cinsel taciz suçunun oluşmasına engel olmamaktadır. Örneğin sexting teklifinde bulunmak ve aynı zamanda alınan hayır cevabına rağmen bu teklife devam etmek cinsel tacizdir. Aynı zamanda flört etme amacıyla kişiyi dijital platform amacıyla rahatsız etmek de cinsel tacizdir.

Cinsel taciz suçu bir başka suçla birlikte de işlenebilmektedir. Örneğin ‘seni seviyorum, peşini bırakmayacağım, seni mahvedeceğim’ diye kurulan bir cümlede Yargıtay hem cinsel tacizin hem de tehdit suçunun oluşacağını kabul etmektedir. Seni seviyorum cümlesi cinsel taciz suçunu; peşini bırakmayacağım ve seni mahvedeceğim cümleleri ise tehdit suçunu meydana getirmektedir. Birden fazla cümle ile bu suçlar meydana geldiği için iki ayrı hareketin varlığı ve gerçek içtimanın uygulanması yani failin her iki suçtan da ayrı ayrı cezalandırılması kabul edilmektedir.

Yukarıda da ifade edildiği gibi söz konusu eylemin cinsel taciz olup olmadığı belirlenirken failin bu eylemi gerçekleştirirken sahip olduğu niyete değil mağdurun bu eylem sonucu hissettiği etkiye ve mağdurun beyanına önem verilmelidir. Aksi halde eylem sonucu mağdur olan kişinin mağduriyeti giderilmemiş olacak ve yeni bir mağduriyet yaşamış olacaktır.

Etkin ve adil bir soruşturma ve kovuşturma sürecinin uygulanması mağdurun adalete olan güvenini artırırken müstakbel failler açısından da bu durum caydırıcı olacaktır. Temelini erkek egemen sistemden alan çeşitli bahaneler ile yasaların etkin bir şekilde uygulanmadığı haller müstakbel failler için birer ‘örnek’ niteliğinde olmaktadır. Çünkü bir cinsel taciz suçunun adil bir şekilde kovuşturulmayıp cinsel taciz suçu failinin işlediği bu suçtan dolayı herhangi bir yaptırıma uğramadığı durumlarda müstakbel failler “zaten herhangi bir yaptırıma uğramayacağı ‘bilinci'” ile korkusuzca, gece saatlerinde sokaklarda korku ile yürüyen kadınları taciz etmektedirler. Bu cümleden cinsel taciz suçunun mağdurlarının yalnızca kadınlar olduğu anlaşılmamalıdır. Fakat ortada büyük bir gerçek vardır ki bu da bu suçun mağdurlarının yüksek oranda kadınlar ve çocuklar olduğudur.

Patriyarkal düşüncenin etkisinde kalınmadan yasaların etkin bir şekilde uygulanması ile cinsel taciz ve diğer cinsel suçların işlenmesini önlemek mümkün. Önleyici yol olan yasaların uygulanması gayri resmi veya lüks bir talep değil olması gerekenin ta kendisidir.

Dipnotlar

[1] ÇŞMD Cinsel Taciz ve Şiddet Politikası Belgesi, https://cinselsiddetlemucadele.org/2020/09/29/csmd-cinsel-taciz-ve-siddet-politika-belgesi/, E.T. 29.09.2020.

[2] KOCA, Mahmut – ÜZÜLMEZ, İlhan, Türk Ceza Hukuku Özel Hükümler, 7. Baskı, Adalet Yayınevi, Ankara, 2020, s.382.

[3] KOCA, Mahmut – ÜZÜLMEZ, İlhan, Türk Ceza Hukuku Özel Hükümler, 7. Baskı, Adalet Yayınevi, Ankara, 2020, s.383-384.

[4] KOCA, Mahmut – ÜZÜLMEZ, İlhan, Türk Ceza Hukuku Özel Hükümler, 7. Baskı, Adalet Yayınevi, Ankara, 2020, s.384.

[5] Cinsel İstismar Hakkında Yanlış Bilinenler, https://cinselsiddetlemucadele.org/2020/05/27/cinsel-istismar-hakkinda-yanlis-bilinenler/,  E.T. 27.05.2020.


Beğendiniz mi? Arkadaşlarınızla Paylaşın!

100
104 Paylaşım, 100 Beğeni

Sizin Tepkiniz Nedir?

lol lol
0
lol
omg omg
0
omg
fail fail
3
fail
love love
1
love

0 Yorum

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Bir format seç
Kişisel Test
Kişisel bir şey ortaya koymayı amaçlayan sorular dizisi
Basit Test
Bilgiyi kontrol etmek isteyen doğru ve yanlış cevaplı sorular dizisi
Anket
Karar verme ya da görüş belirleme/oy verme
Serbest Yazı
Yazılarınıza Görseller Bağlantılar Ekleyebilirsiniz
Liste
Klasik İnternet Listeleri
Geri Sayım Listesi
Klasik İnternet Geri Sayım Listeleri
Video
Youtube and Vimeo Embeds
Ses
Soundcloud veya Mixcloud İçerikleri