“Saadet Zincirlerinin Yeni Modelini Ayrıntılarıyla İnceledik.”

8 min


81

Saadet zinciri ya da başka bir deyişle ponzi düzeni; maddi yatırımlarla oluşturulan, düşük bütçeyle yüksek kar elde edilmesini amaçlayan bir çeşit dolandırıcılık sistemidir. Charles Ponzi tarafından 1910 yılında kurulan bu sistem; minimum risk, maksimum kar vaadiyle yapısı gereği çalışmadan kazanmak isteyen milyonlarca insanı geçmişten bugüne dek tuzağına düşürmeyi başarmıştır.

 

ÇARK NASIL DÖNÜYOR ?

Bilinenin aksine sistemde öncelikli sermaye para değil insandır, yukarıdaki görselde de görüldüğü gibi piramitin başında bir kurucusu yani zincirin baş halkası var, ardından sistem; kurucunun altında sıralanan her yeni kullanıcıyla şekilleniyor. Sistemin kurucusu ve üst halkadakilerden olmayanlar, çok basit bir ürünü altında sıralanan insanlara yüksek bir ücretle satarak, satılan üründen kar alıyor ve bu miktarın belli bir kısmı pay edilerek sistemin üstüne doğru sıralanıyor. Örneğin sisteme yeni girdiniz ve siz bir adet kalemi 1000 liraya satın aldınız kalemden kazanılan ücret sizden önce sisteme katılmış kullanıcılara pay edilerek sistemde yukarı doğru çıkıyor, aynı şekilde sistemde sizden aşağıda olan bir kişi sisteme girince ödediği ücret siz ve sizinle birlikte sitemin üstünde bulunan kişilere aktarılıyor.

BURAYA KADAR OLAN HER ŞEY GAYET MANTIKLI GELİYOR DEĞİL Mİ ?

Aslında sisteme kazandırmıyor dersek Charles Ponzi’nin oluşturduğu bu sisteme haksızlık etmiş oluruz, sistem; zincir ilk kurulduğunda sisteme katılmış ilk 3 veya 4 basamağına kazandırıyor. Çünkü bu basamaklar altlarından gelecek her bir yeni halkadan kar elde ediyorlar, eğer siz sistem kurulduktan belli bir zaman sonra girmişseniz uzmanlara göre yatırdığınız paranın sadece %15’ini alabiliyorsunuz.

 

 

Yukarıdaki en basit ponzi mantığıyla ve yalnızca 6 kişiyle kurulan bir zincir görüyorsunuz, bu zincirin 13.basamağında sistem kendini yalanlıyor, 9. basamağında Türkiye’deki internet kullanıcısı sayısından daha fazla kişiyi kapsayan sistem her bir basamağında dolandırıcılığı ele veriyor.

 

 

Yukarıda ise tek kişiyle kurulan bir  sistem var. her şey normal gittiğinde halkaların kazandığı miktarı gösteriyor

JET FADIL’IN TİTANLARI VE ÜLKEMİZDEKİ SAADET ZİNCİRLERİ

Jet Fadıl olarak tanınan Fadıl Akgündüz, Türkiye’ye saadet zinciri furyasını ilk sokan ve ardından gelen ponzicilere ilham kaynağı olmuş, yeni nesil Türk Arsen Lüpen’dir. 1987 yılından bugüne dek çeşitli furyalarla ortaya çıkan Jet Fadıl ilk icraati, 1987–1990 yılları arasında borç olarak aldığı anapara ve faiz dahil 5.3 milyon liralık kredinin ödemesini yapmamasıdır. Başbakanlık yüksek denetleme kurulunun TBMM KİT Komisyonu’na sunduğu raporla kanıtlanarak, Akgündüz’ün, bankaya faiz dahil toplam 5 milyon 338 bin 999 lira tutarında borcu olduğu ortaya konuldu. Bankanın bu borcu, 30 yıla yakın süredir tahsil edilemiyor.

EVSİZLERE EV”  jetkent sites

 Akgündüz’ün ismi kariyeri boyunca sansasyonel projelerle anıldı. “Evsizlere ev” sloganıyla 1995’te başlayan Jetkent sitesi için Almanya’daki Türk vatandaşlarından o dönemin parasıyla 5 trilyona yakın kaynak toplandı, ancak projenin teslimi 2 yıl gecikince 661 kişi Akgündüz hakkında şikayette bulundu.

 

HİÇ ÜRETİLMEYEN YERLİ OTOMOBİL: ”İMZA”
 
 Akgündüz’ün sıradaki projesi, Osmanlı’nın kuruluşunun 700. yılında ve 1999 yılının Cumhuriyet Bayramı’nda tanıtılan imza isimli otomobildi. İmza için Avrupa’da yaşayan vatandaşlardan kar payı ortaklığı ve islami değerlere uygun olarak para toplandı. İmza’nın tanıtımı için görkemli bir gece düzenlendi ve geceye birçok ünlü isim katıldı. Akgündüz İmza’yı Cenevre Otomobil Fuarında tanıttı. Ancak 2002’de Siirt ve Batman’a kurulacak Jet-Pa Motors otomobil fabrikalarında üretimine başlanacağı söylenen İmza, hiç üretilmedi. Vaat edilen istihdam da gerçekleşmedi.

Dahası Siirt Jetpaspor, İslami Oteller Zinciri ve Maldivler’de gayri mülk vaatleriye her seferinde insanları ağına düşüren Jet Fadıl TBMM’de milletvekilliği yapmıştır. Fadıl’a artık itimadı kalmayan Türk halkının, bu dolandırıcılığa karşı ”FADILZEDELER” isimli toplulukla çeşitli mercilere başvurmuşlardır.

 

” ŞİMDİ SEN 1000 DOLARA ŞU SİTEYİ ALIYORSUN, BİZ SENİ DUBAİYE GÖNDERECEĞİZ, OKULU BIRAKTIM TAMAMEN HAYATIMI BU İŞTEN KAZANIYORUM, GELECEK NETWORK DEVRİ, ”
                                                                MEGA HOLDİNGS

Belki de ponzi düzeninin en somut örneği olan ve halen meşru bir çerçevede devam eden Mega Holdings özellikle üniversite gençlerini ağına düşürmüş bir saadet zinciridir. Enes Olgun tarafından kurulan bu şirket basit mantığıyla internet sitesi domaini satan bir network kuruluşudur. Sistemin ilerleyiş şekli yukarıda anlatılan basit ponzi düzeni mantığıyla ilerliyor, kalem örneğini hatırlarsanız kalem yerine ”internet sitesi” konulduğunda çark aynı düzende devam ediyordu, yani size totalde 50 dolar tutacak bir sistemi 1000 dolar civarı bir miktara satıyorlar ve bir zincir kurarak katıldığınız takdirde devasa paralar kazanacağınız umudunu aşılıyorlar. Genelde sosyal medydan sizlerle iletişime geçerek ‘X naber çok önemli bir iş teklifim var en kısa zamanda görüşmeliyiz’ misali mesajlarla sizleri mesken tuttukları, her şehirde olan birkaç kafeden birine davet ederek, sunucu ya da tanıtımcı ekip liderleri sıfatıyla adlandırdıkları kişiler tarafından sanki define haritası bulmuşcasına anlatarak, size sunumlarını gerçekleştiriyorlar. Genelde sunum esnasında size, getirdiğiniz her kişiden 25 dolar kazanacağınızı, onlarında şayet getirirlerse getirdikleri kişilerden aynı miktarı kazanacaklarını belirtiyorlar.

Örneğin bir çağrıyı merak edip gittiniz, muhtemel olarak sizi abartı giyimli sağ elinde araba anahtarı sol elinde son model telefonuyla bir kişi karşılayacak ve sizi sunumu gerçekleştireceği masaya götürecek, ardından bu kişi (ekip liderleri tarafından zorla okutulan iletişim kitaplarıyla donanmış) çeşitli tekniklerle size konuşma fırsatı vermeden anlatımına başlayacak . Okuduğunuz bölümü sorarak alaycı bir gülümsemeyle ortalama olarak ileride ne kadar kazanacağınızı söyleyerek şu an kazandığı hayali miktarı belirtecek. Eğer kapsamlı bir araştırma yaparsanız o araba anahtarının maket telefonun imitasyon olduğunu kısaca şahsın size ”Beni kandırdılar,  gel ben de seni kandırayım.” düşüncesiyle yaklaştığını fark edeceksiniz.

Şayet sistemin ”komik” taraflarına gelindiğinde bu şahısların Facebook sayfalarında paylaştığı gönderilerden, ayin havasında geçen toplantılarından, yüksek fiyatlı gezilerinden emek vermeden kolay para kazanma umudunun insanı ne hale getirdiğini anlayacaksınız.

Bu sistemin benzeri olan ve yeni kurulan Detaymaxinet’in de aynı mantıkla ilerlediğini belirtilerek ve son zamanlarda gündemden düşmeyen 100 yılın vurgunu yeni nesil ponzi örneği Çiftlik Bank ve sistemini açıklayarak devam edeceğim.

 

MEHMET AYDIN VE ÇİFTLİK BANKI

Yukarıda da değindiğim Jet Fadıl’ın bile hayranlıkla! karşıladığı on binlerce insanı 2 Milyar TL dolandıran Mehmet Aydın’nın kurduğu sistem diğer ponzi düzenlerinden temel olarak ayrılıyor gibi dursa da aynı mantığa çıkıyor. Çiftlik Bank adlı oyun, Mehmet Aydın tarafından Ağustos 2016’da kuruldu. Sosyal medya oyunu olan FarmVille’den esinlenen Çiftlik Bank’ta, oyuncular farklı altın değerlerine sahip çeşitli çiftlik hayvanları satın alabiliyordu.

Ömürleri 365 gün olan hayvanlar için yem ve depo masrafı da yapmanız gerekiyordu. Bu masrafları karşılamak için ve yetiştirdiğiniz hayvanlar karşılığında para kazanmak için dijital ödeme sistemlerini kullanabiliyordunuz.

Oyunda satın alınan hayvanların ve yapılan üretimin ise Türkiye’nin farklı yerlerinde açılan çiftlikler, et ve süt üretimi yapan tesislerde hayata geçirileceği vaat ediliyordu. Aynı zamanda bu tesislerden elde edildiği iddia edilen ürünler açılan bayilerde satışa çıkarıldı. Satın alınan hayvanlardan bir yıl içinde edilecek kar ise minumum %100 olarak açıklanmıştı.

 

Kamuoyunda Çiftlik Bank ile ilgili ortaya çıkan soru işaretleri ve oyuna para aktaran kullanıcıların şikayetleri son aylarda şiddetlendi.

Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) geçen yılın sonlarında suç duyurusunda bulunmuştu.

Çiftlik Bank'ın Tekirdağ'daki tesisi

 

Çiftlik Bank da iddiaların üzerine bu yılın başında saadet zinciri olmadıklarını kanıtlamak için üye alımına son verdiklerini duyurdu. Ardından şirket, bankaların iddialar üzerine kendileriyle çalışmadığını ve ödeme yapamadıklarını ekledi.

Bunun üzerine en son olarak İnegöl Cumhuriyet Başsavcılığı, 20 kişinin başvurusu üzerine Çiftlik Bank ile ilgili olarak “nitelikli dolandırıcılık, suç örgütü kurma, yönetme ve üye olma” suçlarından soruşturma başlatıldığını açıkladı.

Sakarya Geyve Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturma kapsamında, Çiftlik Bank'ın yönetim kurulu üyesi ve Taraklı'daki tesisten sorumlu olan Cemal Çolak (35), İstanbul'da gözaltına alınarak tutuklandı.
Sakarya Geyve Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında, Çiftlik Bank’ın yönetim kurulu üyesi ve Taraklı’daki tesisten sorumlu olan Cemal Çolak (35), İstanbul’da gözaltına alınarak tutuklandı.

İlk defa bir saadet zincirini bir oyunla birleştirerek farklı bir boyuta çıkaran Mehmet Aydın ve Ponzi Bankası gerisinde yüz binlerce mağdurunu ve bir dolandırıcılık hikayesini bıraktı.

 

SAADET ZİNCİRLERİNİN HUKUKUMUZDAKİ YERİ

6502 sayılı  7/11/2013 tarihinde kabul edilen Tüketicinin Korunmasına dair kanunun 80.maddesine göre;

 

Piramit satış sistemleri

MADDE 80 –(1) Piramit satış; katılımcılarına bir miktar para veya mal varlığı ortaya koymak karşılığında, sisteme aynı şartlar altında başka katılımcılar bulma koşuluyla bir para veya mal varlığı kazancı olanağı ümidi veren ve mal varlığı kazancının elde edilmesini tamamen veya kısmen diğer katılımcıların da koşullara uygun davranmasına bağlı kılan, gerçekçi olmayan veya gerçekleşmesi çok güç olan kazanç beklentisi sistemidir.

(2) Piramit satış sisteminin kurulması, yayılması veya tavsiye edilmesi yasaktır.

(3) Bakanlık, piramit satış sistemleri ile ilgili gerekli incelemeleri yapmaya ve varsa elektronik sistemin ülkemizde durdurulması dâhil ilgili kamu kurum veya kuruluşlarıyla iş birliği içinde gerekli önlemleri almaya yetkilidir.

Şeklinde Kanunen yasaklanmış ve çeşitli müeyyidelere bağlı kılınmıştır.

ÖZETLEMEK GEREKİRSE..

Geçtiğimiz yüzyılda uygulanan saadet zincirleri (ponzi oyunu  olarak bilinen), gerek ülkemizde gerekse diğer ülkelerde çeşitli varyasyonlarla insanları ”emeksiz, alın teri olmadan, çalışmadan” kazanma bilincine iterek insanların ellerinde olanları da kaybetmelerini sağlayan bir dolandırıcılık sistemidir. Dünyadaki herhangi bir sistem size emek vermeden kazanma olanağı sunmadığı gibi sizin olanı da sizden alır. Bundan dolayı kanunen de yasak olan herhangi bir saadet zinciri sizin oldukça zamanınızın ve paranızın kaybına sebep olacaktır. Hiçbir iş, banka, kuruluş size yatırımınızın %25’inden fazlasını kısa vadede sunamaz. Siz yine de benim param var ve riskli de olsa bir yatırım yapmak istiyorum diyorsanız, ülkemizin geleceği olan çocuklarımızın, gençlerimizin geleceğine, eğitimine destek olun hep beraber ülke olarak biz kazanalım.

[zombify_post]


Beğendiniz mi? Arkadaşlarınızla Paylaşın!

81

0 Yorum

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.