Tarihteki En İlginç Cinayet Vakası Sizlerle!

Kanada'da ve dünya çapında uzun süre hukuk aleminin gündemine oturmuş ve tam olarak 5 yıl sürmüş olan bu davada, sanığın savunması sizce ne kadar gerçeği yansıtıyor?5 min


59
77 Paylaşım, 59 Beğeni

Bu yazımda, sizlerle 31 yıl geriye giderek hukuk tarihinin en popüler cinayet vakalarından biri olan "R. V. Parks" davasını inceleyeceğiz. Olay baştan sona fazlasıyla garip bir şekilde seyretmektedir. Sizi daha fazla meraklandırmadan hemen başlayalım. Bol beyin fırtınalı okumalar 🙂

Hoop! 1987 Yılının sıradan bir bahar gecesindeyiz.

Baş kahramanımız 23 yaşındaki Kenneth James Parks, 24 Mayıs gecesinde evden çıkıp arabasına binerek, eşinin 20-25 km uzaklıkta yaşayan ailesinin evine gider. Kendisine ait yedek anahtarla kapıyı açtıktan sonra ilk olarak eşinin babası Denis'i boğar, sonrasında ise eşinin annesi Barbara'yı önce dövüp ardından da bıçaklar. Denis ve Barbara ile işi bittikten sonra eşinin kız kardeşlerinin odasına yönelir. Ancak odada kimseyi bulamaz. Çünkü sesleri duyan kızlar çoktan kaçmışlardır.

İşler gittikçe ilginçleşir.

Parks tüm bu kan donduran olayların sonrasında arabasına atlayıp karakola gider. Polis kayıtlarına göre  kendinde değilmiş gibi duran Parks'ın ağzından çıkan sözler ise şöyledir: "Sanırım birilerini öldürdüm, ellerime bakın. Kanlılar. Birilerini öldürdüm."

Parks hapse girmiş olaylar da burada bitmiş diye düşünebilirsiniz ancak hiç de düşündüğünüz gibi değil. Olaylar bütün ilginçliğiyle devam etmektedir.

Parks hapisten kurtulur. "Ee yok artık!" dediğinizi duyar gibiyim. Akıl hastası mıymış diye de düşünebilirsiniz. O zaman hemen söyleyeyim Parks akıl hastası da değildir. Onu özgürlüğüne kavuşturan şey yaptığı uyurgezerlik savunmasıdır.

Peki Parks savunmasında neler söylemiş ?

Parks savunmasında tüm bu olaylar yaşanırken kendinde olmadığını, olaya dair hiçbir şey hatırlamadığını ve en son televizyon karşısında uzandığını hatırladığını söyler. Teslim olduğu anı bile tam olarak hatırlamadığını ifadesine ekleyen Parks'ın bu savunması yıllarca mahkemelerde tartışma konusu olur ve hukuk dünyasının gündemine oturur. Dava tam 5 yıl sürer. Nihayet 1992 yılında karara bağlanan davada Parks'ın savunması kabul edilir ve Parks serbest kalır.

Olaya dair biraz daha ayrıntı ışığında kararın yerinde olup olmadığını hep beraber değerlendirelim.

Hemen belirtelim ki Parks'ın teslim olduğu sırada ellerinde oldukça ciddi yaralar olmasına rağmen hiçbir acı hissetmediği polis kayıtlarına geçirilmiştir. Uyurgezerlik sırasında acı hissinin ortadan kalktığı da bilinen bir gerçek olunca Parks'ın savunması da güç kazanır. Üstelik Parks'ın daha önce de uyurgezerlik nedeniyle ölüm tehlikesi geçirdiği de bilinmektedir. Parks'ın 20 akrabasında da uyurgezerliğin bulunduğu ortaya çıkarılır, yani kahramanımız ırsi bir uyurgezerdir.

Biraz da uzmanların görüşlerine göz atalım.

Uzmanlar, Parks'ın o gece böyle bir durum yaşamasının arkasında kendisinin olaydan önce 48 saat boyunca uykusuz olmasının, oldukça kilolu olmasının da etkisiyle öğle sıcağı altında uzun süre rugby oynamış olmasının verdiği büyük fiziksel yorgunluğun, o dönem yaşadığı kumar bağımlılığının getirdiği problemlerin yarattığı zihinsel karışıklığın da büyük etkisi olduğunu düşünmektedir. Parks'ın kumar borcu nedeniyle şirketin kasasından para çaldığı, olay ortaya çıkınca da işinden olduğu ve psikolojik anlamda ağır bir süreç geçirdiği de bilinmektedir.

Parks'ın cinayeti işlemek için hiçbir nedeni olmaması da savunmasını güçlendiren başka bir etmendir.

Hatta Parks'ın eşi tanıştıkları dönemde evden kaçar ve Kenneth onu ikna edip eve geri döndürür. Bu yüzden eşinin ailesi Parks’ı çok sevmektedirler.

Ayrıca genç adam birçok testten de geçmiş, ancak hiçbiri uyurgezerlik savunmasını yalanlayan sonuçlar vermemiştir.

Bu değerleri yanlış göstermenin herhangi bir yolunun olmaması da Parks’ın savunmasına artı puan olarak eklenmektedir. Bu nedenlerden dolayı serbest kalan Parks'ın davası tüm Kanada ve dünya çapında unutulmayan cinayetler arasında görülmektedir.

PARKS HERKESİ KANDIRMIŞ OLABİLİR Mİ?

Sizce gayet ayık bir şekilde araba süren insanlar bile kaza yaparken Parks'ın arabayla çizik bile almadan 20-25 km uzaklığa kadar gitmesi ne kadar mantıklı?

Şüpheli noktaları biraz daha irdeleyelim

Parks'ın saldırısı sırasında  oldukça büyük bir boğuşma gerçekleştiği de kayıtlarda yer almaktadır, tüm bu boğuşma sırasında hiç uyanmaması imkansıza yakın bir durumdur. 

Ayrıca Parks eşinin annesinin yüzünü hatırladığını belirtmiştir. Fakat bu da uyurgezer haldeyken imkansız bir durumdur. Tabi bu söyledikleri birer halüsinasyon da olabilir. Uzmanlar uyurgezerlikte halüsinasyonların yaşandığını belirtmişlerdir. 

Bazı uzmanlara göre ellerinde ki yaraların acısını hissetmemesi olayın şoku yüzünden olabilir bu nedenle savunmasına güç kazanmaması gerekmektedir. Olumsuz düşünen uzmanlara göre Parks’ın geçmişi cinayet işlemesi için gayet yatkındır. Kötü aile bireyleri, kumar borçları, hırsızlık olaylarında bulunması… Bunların hepsi akılda kalan soru işaretleri. 

Peki sizce Parks'ın savunması gerçeği yansıtıyor mu, yoksa Parks herkesi kandırdı mı?


Beğendiniz mi? Arkadaşlarınızla Paylaşın!

59
77 Paylaşım, 59 Beğeni

Sizin Tepkiniz Nedir?

lol lol
20
lol
omg omg
47
omg
fail fail
6
fail
love love
30
love

0 Yorum

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Bir format seç
Kişisel Test
Kişisel bir şey ortaya koymayı amaçlayan sorular dizisi
Basit Test
Bilgiyi kontrol etmek isteyen doğru ve yanlış cevaplı sorular dizisi
Anket
Karar verme ya da görüş belirleme/oy verme
Serbest Yazı
Yazılarınıza Görseller Bağlantılar Ekleyebilirsiniz
Liste
Klasik İnternet Listeleri
Geri Sayım Listesi
Klasik İnternet Geri Sayım Listeleri
Video
Youtube and Vimeo Embeds
Ses
Soundcloud veya Mixcloud İçerikleri