Röportaj: Çocuk Alanında Çalışan Avukatlar Ağı Nedir, Neler Yapar?

5 min


84

-Merhabalar, öncelikler sizi tanıyalım, siz kimsiniz?

Adım Şahin Antakyalıoğlu, 2004 yılından beri Ankara barosuna kayıtlı serbest meslek faaliyeti yürütüyorum. 2004 yılından beri de Ankara barosu çocuk hakları merkezi üyesiyim, 2 defa da başkanlığını yaptım. 2007 yılında çocuklara yönelik ticari cinsel sömürüyle mücadele ağı koordinatörlüğünü yürütmeye başladım; kırka yakın STK, dernek, üniversite bu ağın üyesidir. Küresel çapta çocuk fuhuşu , çocuk pornografisi, çocuk evliliği, çocuk cinsel turizmi gibi konularda mücadele eden uluslararası ECPAT üyesiyiz. Avrupa birliği, Birleşmiş milletler gibi kuruluşlarla işbirliği yaparak  Stockholm deklarasyonu çerçevesinde faaliyet gösteriyoruz.2013 yılında Çocuk Alanında Çalışan Avukatlar ağını kurduk, biz kısaca  ÇAÇAv. diyoruz. Bende Koordinatörlüğünü üstleniyorum.

-ÇAÇAv. niçin kuruldu?
ÇAÇAv. Türkiye’de çocuk alanında çalışan avukat sayısını artırmak , çocuk haklarını savunmak, geliştirmek gibi faaliyetlerin yanında bu alanda çalışan avukatların dayanışmasını artırmak için kuruldu. Kampanya faaliyetli güdüyoruz, Van’da bir Ağır ceza davasına müdahil olarak, ilk defa tüzel kişiliği olmadan bir davaya müdahil olan yapı oldu. AİHM kararları çerçevesinde olması gereken bir durumdu ama Türkiye pek mümkün olmuyor, o açıdan önemli bir gelişme.

-ÇAÇAv. faaliyetlerine başladıktan sonra güzel sonuçlar aldınız mı?
Ben birkaç ay içinde kendi hedeflerime ulaşmış oldum.En önemlisi dayanışma noktasıydı.Barolarda çocuk hakları merkezi oluyor ve iki yılda bir seçiliyor ama bu merkez üyelerinde belli bir süreden sonra soğuma yaşıyor.Çünkü olumsuz rekabet, küsmeler gibi durum yaşanarak istenmeyen sonuçlar yaşanıyor. Biz bunu önüne geçmek istedik, seçimle değil herkesin özerk olarak bulunduğu bir yapı oluştu. Hatta araları bozuk kişileri aynı çatı altında bir araya getirdik. Evrensel çocuk haklarına yönelik ilkeleri benimseyen herkese kapımız açıktır.

-Hukuk öğrencilerine yönelik faaliyetleriniz nelerdir?
Avukatlara yönelik söylediklerim burada da geçerlidir.Gençlerin kendi haklarını savunması üçüncü bir kişinin savunmasından daha önemlidir.Çocuk ve gençliğin katılımı temel ilkedir.Hukuk öğrencilerinin dahil olması, ÇAÇAv. içinde gönüllü insan kaynağı oluşumu ve en önemlisi çocuk haklarının tanıtımında dinamizm yaratmak açısından önemli bir noktadır.Gençler çocuk haklarının tanıtımı konusunda daha büyük etki oluşturacaktır.Çocuklara yönelik ticari cinsel sömürüyle mücadele ağının da gençlik ağı kuruldu ve lokomotif görevi gördüler.Dernekler hantal kaldı.Gençler bireysel üyelikle esnek çalışarak kendi güçleriyle bol etkinlik yaptılar.Hukuk öğrencilerinin alanları açısından daha çok söz sahibi olmasını amaçlıyoruz.

-Genç hukukçulara tavsiyeleriniz nelerdir?
En başta böyle çalışmalara katılmaları ve gönüllü olmalarıdır.Bu sosyal sorumluk olması yanında çift yönlü bir katkıdır.Hem çocuklar katkı sağlarken hem bireysel hem de mesleki deneyim açısından gelişim noktası olacaktır.Bu ağ sayesinde ağ üyesi hakim, avukat,öğrenci ve akademisyenlerin tanışma imkanı olacaktır.Gençler her yıl kendileri planlamalar yapar ve bu şekilde yönetirler. ÇAÇAv. Gençlik Ağı tamamen özerk şekilde planlarını çizecektir.

-Yürürlükteki normlar çocuk hakları açısından yeterli mi ve yürürlükteki normları nasıl yorumlarsınız?
Sorunlar ikiye ayrılıyor, bir uygulamaya dönük diğerleri mevzuata yöneliktir. Çocuk adalet sistemine yönelik sorun tespit raporu hazırlayıp yayınladık. Çocuk koruma kanunu yeterli değil daha çok çocuk CMK’sı gibi duruyor. Yetişkinlere yönelik yaptırımlar çocuklara yönelik uygulanmaması lazım. Riyad, Havana, Pekin uluslararası kuralları ve ilkeleri çocuk koruma kanununa daha çok işlememiz lazım. Bunlara baktığımız zaman çocuğu cezalandırma içeriyor.Çünkü modern çocuk adalet anlayışı çocuğu cezalandırmayı içermiyor ve yenideN kazandırmayı amaçlıyor.Mevcut sistemde çocuk yetişkin gibi düşünüyoruz dolayısıyla uluslararası perspektifi iç hukukumuza uyarlamamız lazım. Çocuklara yönelik yaptırımları TCK’dan , CMK’dan çıkarıp tek bir kanun içinde çocuklara yönelik usul ve esasların oturtulması gerekiyor.

-Türkiye uluslararası açıdan çocuk hakları konusunda nasıl bir seviyede ve neler yapılmalı ?
Böyle bir şey tam söylemeyiz ama yüzeysel söylenebilir. Asılında burada önemli olan anlayış konusudur.Diğer ülkeler gitti incelemeler yaptık. Yabancı Uzmanlarla çalıştık. Yazılanlar bazı ülkeler için çok önemli olmuyor önemli olan uygulamada anlayıştır. Kanun çocuğun aleyhine olsa bile uygulayıcı uluslararası ilke uygulayabilir. Bu noktada bazı Avrupa ülkeleri bizden iyi konumda. Avrupa bizden kötü durumda olanlar ama kötü örnek örnek sayılmaz. Mesela İngiltere şu oldu deyip – ki İngiltere ayrılıyor(Gülüşme)-  kötüye odaklanmamamız lazım. Uygulamada eksiklerimiz var çünkü uluslararası sözleşme önemsenmiyor ve bunu karardan anlayabiliyoruz. Kararlarda uluslararası sözleşmeye atıf yok. Mesela çocuklara yönelik tutuklanma son tedbir iken 2 bine yakın tutuklu çocuk var. Çocuk suç işlediği zaman toplumdan uzaklaştırıyoruz. Suç işlenmeden risk ortamı oluşunca mücadele edilmesi lazım. Rehabilitasyon yapılması lazım. Yapılan uygulamalar ise verimli olmuyor. Doğru disiplini doğru yerde kullanmıyoruz. Bir aşamadaki eksik bütün emeği, maliyeti bitirebilir. Bu nedenle ÇAÇAv. farklı disiplinleri bir araya getirip eğitimler yapıyor.

-Hukuk fakültelerinin eğitimde eksiklikleri neler, ne olmalı?
Öncelikle sivil toplum dersleri olması lazım, gençleri gönüllülüğe teşvik amaçlı faaliyetler olması lazım. Öğrenciyken staj olmalı, derneklerde , avukat yanında , sivil toplum örgütünde staj yapılması gönüllülük açısından çok etkili olacaktır.Teorinin yanında pratik kazanmış olacaktır çünkü kitap ve uygulama farklı oluyor. Çocuklar, ülke veya devlet için daha önemlidir.

-Çocuğa sürüklenen çocuk mu, mağdur çocuk mu yoksa sadece çocuk mu?
Tabi ki sadece çocuk olmalı. Tabi mevzuatta böyle bir ayrım söz konusudur. Bazen bazı hukukçularda yanlışa düşüyor ve katil çocuk, testereli çocuk gibi söylemlerde bulunuyor ama hepsinin altında belli nedenler var. Çocuğun gelişimine yönelik yaklaşılmalıdır. Bir de durum uygulamada çocuktan çocuğa değişmemelidir ve hepsini çocuk olarak görmeliyiz. Cezalandırılması gereken bir birey olarak görülmemelidir.

-Son olarak söylemek istediğiniz bir şeyler?
Öğrenci arkadaşlar okullarında çocuk haklarıyla ilgili derslerin açılması için çaba göstermelidirler. Mezun oldukça bu eğitimler kolay kolay verilmiyor. Bu dersler teorik olarak değil saha tecrübesi olan hocalarca verilmelidir. Bütün arkadaşlar şunun bilincinde olmalı;çocuk hakları hangi alanda olursak olalım önümüze çıkıyor. Hepimiz çocuk hakları konusunda bilinçli olmalıyız ve bunun için çocuk adalet sistemi açısından eğitim almalıyız. Bu konuda öğrenciler lokomotif olmak için Çaçav.’a üye olabilirler, sizin gibi röportajlar ayarlayabilirler. Çocuk hakları konusunda üstümüze düşün sorumluluk için öncelikle gönüllü olmamız gerekir.
-Röportaj için Şahin bey size, ÇAÇAV.’a, ÇAÇAv. gençlik Ağına ve bütün çocuk hakları gönüllüsü arkadaşlara teşekkür ederiz. Her şey Çocuklar için Çocukça olsun. Yakın zamandaki Dünya kız çocukları gününden dolayı bu röportajı ‘Kız çocuğu gibi’ yaptığımıza inanıyoruz.

Göktan Yıldırım-Deniz Öztürk

[zombify_post]


Beğendiniz mi? Arkadaşlarınızla Paylaşın!

84

0 Yorum

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.